92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Boyar madde
Lisan : Fransızca pigment
1. isim , isim , isim , isim , Koyulaşarak yarı katı duruma gelmiş sıvı
1. Topla parçalanmış, taşlarında kan pıhtıları duran bir siper önünde sırayla şehit mezarlarına kadar gelmişim.
1. Topla parçalanmış, taşlarında kan pıhtıları duran bir siper önünde sırayla şehit mezarlarına kadar gelmişim.
Lisan : Farsça piḫtī, puḫtī
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Pıhtılaşma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. isim , isim , isim , isim , Sıvı durumdan pıhtı durumuna geçme, pıhtılaşmak işi
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Pıhtı durumuna gelmek
1. Akmayan su, kımıldanmayan, olduğu yerde bir çukurun içinde pıhtılaşan, ağırlaşan durgun ve durulmuş su ölümü hatırlatır bana.
1. Akmayan su, kımıldanmayan, olduğu yerde bir çukurun içinde pıhtılaşan, ağırlaşan durgun ve durulmuş su ölümü hatırlatır bana.
1. isim , isim , isim , isim , İki parçadan oluşan yatak giysisi
1. Üçü de pijamalarının üstünü masaya bırakarak aşağı koştular.
1. Üçü de pijamalarının üstünü masaya bırakarak aşağı koştular.
Lisan : Fransızca pyjama
Telaffuz : pija'ma
1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Geminin kıç tarafındaki bayrak serenine açılan üçgen biçimindeki yelken
Lisan : İtalyanca pic
pik boru
1. isim , isim , isim , isim , Dökme demir
Lisan : İngilizce pig
1. isim , isim , isim , isim , Bilgisayarda dizilen yazıları milimetrik kartona yapıştırıp düzenleme işi
Lisan : Fransızca piquage
1. isim , isim , isim , isim , Küçük kamyon, kamyonet
1. Kamyonlar, pikaplar arka arkaya park etmiş duruyorlardı yan sokaklarda.
1. Kamyonlar, pikaplar arka arkaya park etmiş duruyorlardı yan sokaklarda.
2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Elektrikle veya pille çalışan, plak dinlemekte kullanılan araç
1. Odama dünyanın en güzel musikisinin dolması için pikabımın başına gitmem kâfidir.
1. Odama dünyanın en güzel musikisinin dolması için pikabımın başına gitmem kâfidir.
Lisan : İngilizce pick-up
1. isim , isim , isim , isim , Kabartmalı pamuklu kumaş
2. Bu kumaştan yapılan yatak örtüsü
1. Yarım saate varmadan evdeki bütün çarşaflar, pikeler, yorganlar, yastıklar salonun ortasına yığılmış oluyordu.
1. Yarım saate varmadan evdeki bütün çarşaflar, pikeler, yorganlar, yastıklar salonun ortasına yığılmış oluyordu.
3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kumaştan yapılan
1. Gece sıcak olduğu için üzerine yalnız ince bir pike örtü örttük.
1. Gece sıcak olduğu için üzerine yalnız ince bir pike örtü örttük.
Lisan : Fransızca piqué
1. isim , isim , isim , isim , Uçağın yüksekten, hedef üzerine büyük bir açı ile inmesi
2. Uçağın yüksekten hedefin üzerine dik olarak saldırması
3. Yüksek bir yerden suya dik olarak dalma
Lisan : Fransızca piqué
1. isim , isim , isim , isim , İyi ayrılamama sebebiyle un veya irmik içerisinde kalmış olan, gözle görülebilen, iri ve koyu renkli kepek vb. parçacık
1. uçak dik biçimde inmek
2. bilardoda, masaya dikey durumda tutulmuş isteka ile topa vurmak
3. suya dalmak