92406 kayıt bulundu.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Peyniri andıran, peynire benzeyen, peynir gibi, peynirimsi
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Başkasının izinden giden, izleyen kimse, izleyici
Lisan : Farsça peyrev
1. isim , isim , isim , isim , Kır resmi
2. Bir yerin doğal görünüşü
Lisan : Fransızca paysage
sefa pezevengi
1. isim , isim , kaba konuşmada , kaba konuşmada , isim , isim , kaba konuşmada , kaba konuşmada , Gizli ve yasal olmayan cinsel ilişki öncesinde aracılık eden kimse, dümbük, godoş, muhabbet tellalı, kavat, astik, dasnik
2. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Gizli ve yasal olmayan cinsel ilişki öncesinde aracılık eden anlamında kullanılan sövgü sözü
Lisan : Ermenice
1. isim , isim , isim , isim , Pezevenk olma durumu, muhabbet tellallığı
2. Pezevengin yaptığı iş, muhabbet tellallığı
3. Yolsuz davranış
1. kimya , kimya , fizik , fizik , kimya , kimya , fizik , fizik , Bir sıvının asit veya bazlık derecesi, sertlik derecesi
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Çember çevresinin uzunluğunun çapının uzunluğuna bölünmesi ile elde edilen sabit sayı (3,1416)
1. isim , isim , isim , isim , Ayakkabı tabanının geniş bırakılan kenarı
Lisan : İtalyanca pianta
piç kurusu
1. isim , isim , isim , isim , Anası ile babası arasında evlilik bağı olmadan dünyaya gelen çocuk, haramzade, veledizina
2. Babası belli olmayan çocuk
3. Her şeyin küçüğü, büyüğü ile aynı nitelikte olmayan
4. kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , Terbiyesiz, arsız çocuk
1. Şimdi bir karış piçler bile zavallıya -Ulan, hödük, bana baksana- diye hitap ediyorlar.
1. Şimdi bir karış piçler bile zavallıya -Ulan, hödük, bana baksana- diye hitap ediyorlar.
5. kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , kaba konuşmada , Kalleş, kurnaz, kötü niyetli kimse
6. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Bir bitkinin çevresinde yeniden beliren sürgün ve filiz
Lisan : Farsça pīç
1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , yapayım derken bozmak, çıkmaza sokmak
2. tadını kaçırmak, tatsız bir durum yaratmak
1. Can sıkıntısı, pişmanlık ve öfkenin, bu Vaniköy akşamını nasıl piç edeceğini şimdiden kestirebiliyordum.
1. Can sıkıntısı, pişmanlık ve öfkenin, bu Vaniköy akşamını nasıl piç edeceğini şimdiden kestirebiliyordum.
3. boş geçirmek, boşa harcamak
1. Nasıl olsa bugünü de harcadık, piç ettik.
1. Nasıl olsa bugünü de harcadık, piç ettik.
1. isim , isim , hakaret yollu , hakaret yollu , isim , isim , hakaret yollu , hakaret yollu , Soysuz ve yaramaz kimse
1. O piç kurusuna bütün aylığını teslim ediyor.
1. O piç kurusuna bütün aylığını teslim ediyor.
1. isim , isim , isim , isim , Piç olma durumu
1. Anaları nikâhlı değil, benim diye kaydolurlarsa piçlikten kurtulurlar.
1. Anaları nikâhlı değil, benim diye kaydolurlarsa piçlikten kurtulurlar.
2. Kalleşçe yapılan kötü davranış
1. isim , isim , isim , isim , Bir tür iri palamut balığı
Lisan : Rumca
Telaffuz : piçu'ta
pide fırını, etli pide, kıymalı pide, peynirli pide, ramazan pidesi
1. isim , isim , isim , isim , Mayalı hamurdan yapılan, isteğe göre üzerine yumurta, kıyma, peynir, pastırma vb. konarak pişirilen, ince, yayvan yiyecek
Lisan : Rumca
Telaffuz : pi'de
1. isim , isim , isim , isim , Boy ortalaması 150 santimetrenin altında olan Afrika kökenli bir zenci topluluğun bireyi
Lisan : Fransızca pygmée