92406 kayıt bulundu.
paralel akım, paralel kaidesi, paralelkenar, paralel yüz, barparalel
1. sıfat , sıfat , matematik , matematik , sıfat , sıfat , matematik , matematik , Aynı düzlem içinde ikişer ikişer bulunan ve kesişmeyen, koşut, muvazi, mütevazi
1. Bu, Çal Dağı'nın koyu mor sırtlarına paralel uzun ve yüce bir dağ.
1. Bu, Çal Dağı'nın koyu mor sırtlarına paralel uzun ve yüce bir dağ.
2. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Yerküresi üzerinde çizildiği varsayılan, Ekvator'a paralel çemberlerden her biri
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Aynı zaman içinde gelişen veya aynı özellikleri gösteren (olay, düşünce vb.)
Lisan : Fransızca parallèle
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Bir paralel bağlantıdan geçen akım
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Aynı noktaya uygulanan iki vektörün bileşkesini bulmak için her birinin bitim ucundan öbürüne paralel birer çizgi çizilerek bir paralel kenar oluşturduktan sonra vektörlerin uygulama noktasından bir köşegen çekme yolu
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Her yüzü bir paralelkenar olan prizma
1. sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , sıfat , sıfat , felsefe , felsefe , Koşutçu
Lisan : Fransızca paralléliste
1. isim , isim , felsefe , felsefe , isim , isim , felsefe , felsefe , Koşutçuluk
Lisan : Fransızca parallélisme
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Karşılıklı kenarları paralel olan dörtgen
Telaffuz : parale'lkenar
1. isim , isim , isim , isim , Paralel olma durumu
2. matematik , matematik , matematik , matematik , Koşutluk
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Benzerlik, yakınlık
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Parası çok olan, zengin (kimse)
2. Para karşılığında sağlanan, bedava olmayan
1. Paralı okul. Paralı iş.
1. Paralı okul. Paralı iş.
3. Üzerinde yuvarlak ve irice benekleri olan
1. Paralı basma.
1. Paralı basma.
4. zarf , zarf , zarf , zarf , Para karşılığında
1. Önce parasız temsiller verilirken sonra paralı verilmeye başlandı.
1. Önce parasız temsiller verilirken sonra paralı verilmeye başlandı.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Zengin
1. O, bizim arkadaşı oraya dilber Çingene kızları ile gönlünü eğlendirmeye gelmiş, paralıca bir delikanlı sanıyordu.
1. O, bizim arkadaşı oraya dilber Çingene kızları ile gönlünü eğlendirmeye gelmiş, paralıca bir delikanlı sanıyordu.
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , İnme
Lisan : Fransızca paralysie
1. sıfat , sıfat , ruh bilimi , ruh bilimi , sıfat , sıfat , ruh bilimi , ruh bilimi , Mantığa uymayan
2. Yanıltıcı
Lisan : Fransızca paralogique
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , felsefe , felsefe , mantık , mantık , isim , isim , felsefe , felsefe , mantık , mantık , Akıl süzgecinden geçirirken bilmeyerek düşülen yanılgı
2. Mantığa uymazlık
Lisan : Fransızca paralogisme
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Değişken
Lisan : Fransızca paramètre
Telaffuz : parame'tre
1. -i , -i , geometri , geometri , -i , -i , geometri , geometri , Parametreli bir eğri veya yüzey belirlemek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir veya birçok parametre ile ilgili, parametrik
1. isim , isim , isim , isim , Kelimelerin anlamlarını ve kullanışlarını unutma sonucu oluşan bellek zayıflığı
Lisan : Fransızca paramnésie
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pek çok parçaya ayrılmış, parça parça olmuş
1. Yalnız paramparça gömleğinin üstünde kocaman bir kırmızı kravat var.
1. Yalnız paramparça gömleğinin üstünde kocaman bir kırmızı kravat var.
Telaffuz : para'mparça
1. pek çok parçaya ayırmak
1. Hapishaneler basılıyor ve mevkuflar paramparça ediliyor.
1. Hapishaneler basılıyor ve mevkuflar paramparça ediliyor.
1. pek çok parçaya ayrılmak, kırılmak
1. Karargâhtakilerin hiçbiri, yüzü paramparça olmuş bu delikanlının kimliğini tespit edemedi.
1. Karargâhtakilerin hiçbiri, yüzü paramparça olmuş bu delikanlının kimliğini tespit edemedi.