Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
papaza dönmek
Anlamı:

1. saçı ve sakalı uzamak, darmadağın olmak


papaza kızıp oruç (veya perhiz) bozmak
Anlamı:

1. başkasına kızıp kendisine zarar verecek iş görmek


papazi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İnce dokunmuş, mavi, pembe, fıstıki renklerde ipek kumaş

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kumaştan yapılmış

Örnek:

1. Papazi yaşmakları altında tek taş küpeler, göğüslerinde salkım saçak gerdanlıklar...

1. Papazi yaşmakları altında tek taş küpeler, göğüslerinde salkım saçak gerdanlıklar...


Lisan : Yunanca

Telaffuz : papazi:

papazı bulmak
Anlamı:

1. beklemediği kötü bir sonuçla karşılaşmak, belasını bulmak

Örnek:

1. Her işin tehlikesine ortak. Benim başım derde girerse o da papazı bulur.

1. Her işin tehlikesine ortak. Benim başım derde girerse o da papazı bulur.


papazkaçtı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir tür iskambil oyunu


Telaffuz : papa'zkaçtı

papazkarası
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kırmızı şarap yapımında kullanılan bir tür üzüm

2. Bu üzümden yapılan kırmızı şarap


Telaffuz : papa'zkarası

papazlık

İlgili Kelimeler:

başpapazlık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Papaz olma durumu

2. Papazın görevi


papazlık etmek
Anlamı:

1. ders vermek, ikna edici sözlerle kandırmak

Örnek:

1. Aldırma. Bana da papazlık etmeye kalktı ama ağzının payını verdim.

1. Aldırma. Bana da papazlık etmeye kalktı ama ağzının payını verdim.


papel
Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , eskimiş , eskimiş , isim , isim , argo , argo , eskimiş , eskimiş , Bir liralık kâğıt para

Örnek:

1. Git haber ver, üç papel göndermezse şuradan şuraya adımımı atmam.

1. Git haber ver, üç papel göndermezse şuradan şuraya adımımı atmam.

2. Para


Lisan : İspanyolca papel

papelci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zarfçı


papelcilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Zarfçılık


papikçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sokak satıcısı


papikçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Papikçinin yaptığı iş


papirüs
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Papirüsgillerden, Nil kıyılarında yetişen, sürüngen, çıplak saplı, otsu bir bitki (Cyperus papirus)

2. Eski Mısırlıların bu bitkinin saplarından yaptıkları kâğıt


Lisan : Fransızca papyrus

Telaffuz : papi'rüs

papirüsgiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bir çeneklilerden, örneği papirüs olan otsu bitkiler familyası


paprika
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Acısı az bir tür kırmızıbiber


Lisan : Fransızca paprika

papura
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İki çift öküzle çekilen ağır saban


Telaffuz : papu'ra

papyekuşe
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuşe

Örnek:

1. Hayat önümüzde hiç yazılmamış bomboş papyekuşe bir sayfa gibidir.

1. Hayat önümüzde hiç yazılmamış bomboş papyekuşe bir sayfa gibidir.


Lisan : Fransızca papier couché

papyon

İlgili Kelimeler:

papyon kravat

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kelebek biçiminde, bir çengelle veya lastik bağla yakaya tutturulan kravat, papyon kravat

Örnek:

1. Rugan iskarpinleri, papyon boyun bağı bile var.

1. Rugan iskarpinleri, papyon boyun bağı bile var.


Lisan : Fransızca papillon

papyon kravat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Papyon

Örnek:

1. Çok biçimli bağlanmış olduğuna dikkat ettiğim siyah papyon kravatımı azıcık çarpıtıyor, gevşetiyorum.

1. Çok biçimli bağlanmış olduğuna dikkat ettiğim siyah papyon kravatımı azıcık çarpıtıyor, gevşetiyorum.


par par
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , `Bir yanıp bir sönmek, ışıl ışıl parlamak` anlamlarındaki par par yanmak deyiminde geçen bir söz

Örnek:

1. Sevinçliyse eğer yıldız gibi par par yanardı gözleri.

1. Sevinçliyse eğer yıldız gibi par par yanardı gözleri.

2. Sevgi par par yanıyor mavi gözlerinde

2. Sevgi par par yanıyor mavi gözlerinde


para

İlgili Kelimeler:

para aktarımı, para arzı, para babası, para basma, para birimi, para canlısı, para cezası, para çantası, para değişimi, para dolaşımı, paragöz, para kısıtlaması, para pul, para şişkinliği, anapara, artı para, beş para, bloke para, bozuk para, büyük para, cari para, çürük para, demir para, haram para, hazır para, kâğıt para, kara para, kırk para, madenî para, nakit para, on para, sağlam para, sağ para, sıcak para, taze para, temiz para, tutulmuş para, ufak para, yüz para, başlık parası, boyunduruk parası, ekmek parası, hava parası, kahve parası, kan parası, kefen parası, palamar parası, uğur parası, yakıt parası, yol parası

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit

Örnek:

1. Çıkarken elini göğsüne sokup bir kese çıkardı, keseden alabildiği kadar para alıp delikten attı.

1. Çıkarken elini göğsüne sokup bir kese çıkardı, keseden alabildiği kadar para alıp delikten attı.

2. Kazanç

Örnek:

1. Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir.

1. Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar da genç işidir.

3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Kuruşun kırkta biri


Lisan : Farsça pāre

para akmak
Anlamı:

1. yatırım yapılmak

Örnek:

1. Yeteneksiz, hırslı mahalle politikacıları, kendi şehirlerine para aksın diye üniversite açma ticaretine girdiler.

1. Yeteneksiz, hırslı mahalle politikacıları, kendi şehirlerine para aksın diye üniversite açma ticaretine girdiler.


Ön Takı : (bir yere)

para aktarımı
Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Banka hesabındaki birikimin belli bir miktarının başka bir hesaba aktarılması, aktarma, virman

2. Bir işletme veya kişinin hesabındaki paranın bir bölümünün başka bir hesaba aktarılması için bankaya verdiği ödeme emri


para arzı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir ülkede dolaşımdaki para hacmi