papağanlaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Papağanlaşmak durumu

papağanlaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Başkasından duyduklarını düşünmeksizin aynen tekrarlamak

papağanlık

Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Duyduklarını düşünmeden, anlamını bilmeden tekrarlama durumu

papağanyemi

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yalancı safran

Telaffuz : papağa'nyemi

papak

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle Azerbaycan ve Kafkasya'da giyilen, kuzu derisinden veya yününden yapılan, uzun tüylü başlık

Örnek:

1. Üst baş direğinden gocuğunu, papağını aldı, çizmelerinin kenar kürklerini düzledi.

1. Üst baş direğinden gocuğunu, papağını aldı, çizmelerinin kenar kürklerini düzledi.

papalık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Papanın makamı veya görevi

2. Başında papanın bulunduğu siyasi ve dinî kurum

papalina

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Sardalya yavrusu

Telaffuz : papali'na

papara

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Orta oyununda zurna

papara

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ekmek, peynir ve et suyu veya süt ile yapılan bir yemek türü

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Paylama

Örnek:

1. Babam üzerinde durmamış, onun papara payını da üstlenen annem ise bunu bir mesele hâline getirip küplere binmişti resmen.

1. Babam üzerinde durmamış, onun papara payını da üstlenen annem ise bunu bir mesele hâline getirip küplere binmişti resmen.

Lisan : Rumca

Telaffuz : papa'ra

papara yemek

Anlamı:

1. azar işitmek

Örnek:

1. Mebrure ... Nesrin'in paparasını yedikten sonra başını yere eğerek kuyruğunu sallayan büyük köpeği gördü.

1. Mebrure ... Nesrin'in paparasını yedikten sonra başını yere eğerek kuyruğunu sallayan büyük köpeği gördü.

paparazi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ünlü kimselerin kendilerinden habersizce çekilmiş, onları güç durumda bırakacak özellikteki fotoğrafları

2. Bu tür fotoğraflar çekme ve yazılı ve görsel basında yayımlama işi

3. Bu tür fotoğrafları çeken kimse

Lisan : İtalyanca paparazzi

papatya

İlgili Kelimeler:

papatya falı, sarıpapatya, Alman papatyası

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Birleşikgillerden, 20-50 santimetre yüksekliğinde, baharda çiçek açan, taç yaprakları beyaz, ortası sarı kömeçli, bir yıllık otsu bir bitki, yoğurt çiçeği (Matricaria chamomilla)

Lisan : Rumca

Telaffuz : papa'tya

papatya falı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Niyet tutup papatyanın yapraklarını birer birer kopararak `olacak, olmayacak` diyerek bakılan fal

papatyalı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Papatyası olan

Örnek:

1. Toprak ve papatyalı yol keskin bir koku ile dolu, yıldızlar çok yakındı.

1. Toprak ve papatyalı yol keskin bir koku ile dolu, yıldızlar çok yakındı.

papatyasız

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Papatyası olmayan

papaya

İlgili Kelimeler:

papaya ağacı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Amerika'nın sıcak bölgelerine özgü, sarı, kavuna benzer bir tür meyve

2. Papaya ağacı

Lisan : İngilizce papaya

papaya ağacı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Amerika'nın sıcak bölgelerine özgü, sarı, kavuna benzer bir tür meyvesi olan ağaç, papaya (Carica papaya)

papaz

İlgili Kelimeler:

papaz balığı, papazkaçtı, papazkarası, papaz yahnisi, başpapaz

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hristiyan din adamı, peder

2. Üzerinde papaz resmi olan iskambil kâğıdı, rua

Lisan : Rumca

papaz balığı

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Bir tür küçük kaya balığı (Chromis chromis)

papaz balığıgiller

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Ilıman denizlerde yaşayan kemikli balıklar familyası

papaz gibi

Anlamı:

1. saçı, sakalı uzayıp birbirine karışmış (kimse)

papaz her gün pilav yemez

Anlamı:

1. `bir insanı hep aynı hileyle kandıramazsın` anlamında kullanılan bir söz

2. insan zaman zaman değişiklik ister

3. her zaman aynı fırsat ele geçmez

papaz olmak

Anlamı:

1. çıkarları ters düştüğü için sürtüşmek

Ön Takı : (biriyle)

papaz uçurmak

Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , içkili eğlence düzenlemek

Örnek:

1. Bu gece beş on para çıkarırsan izinli gecemde papaz uçururuz.

1. Bu gece beş on para çıkarırsan izinli gecemde papaz uçururuz.

papaz yahnisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Soğan, sarımsak, şarap veya sirke katılarak yapılan bir et yemeği