paklanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Paklanmak işi

paklanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Temizlenmek

paklık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Temizlik

pakt

İlgili Kelimeler:

saldırmazlık paktı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Antlaşma

Örnek:

1. Balkan Paktı.

1. Balkan Paktı.

Lisan : Fransızca pacte

pal

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Bir cins güvercin

pala

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bez parçalarından dokunan basit kilim veya yaygı

Örnek:

1. Kendi ürettiği kocaman sürünün yünlerinden Fadime Nine ne güzel palalar dokumuş.

1. Kendi ürettiği kocaman sürünün yünlerinden Fadime Nine ne güzel palalar dokumuş.

2. Eski, kullanılmış eşya veya giysi

pala

İlgili Kelimeler:

pala bıyık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kavisli, kısa, uç bölümü geniş, kabzasına doğru daralan bir tür kılıç

Örnek:

1. Belindeki kısa palasıyla ve omuzunda gri tüfeğiyle masanın kenarına oturdu.

1. Belindeki kısa palasıyla ve omuzunda gri tüfeğiyle masanın kenarına oturdu.

2. Kürek vb. araçların, enli ve yassı bölümü

3. Bir yere çaprazlama konulan yassı kiriş veya kereste

Lisan : İtalyanca pala

pala bıyık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gür, uzun, yanaklara doğru kıvrık bıyık

Örnek:

1. Her şeyden önce, pala bıyıkları ile meşhur, kırk kırk iki yaşlarında popüler bir yazar.

1. Her şeyden önce, pala bıyıkları ile meşhur, kırk kırk iki yaşlarında popüler bir yazar.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pala bıyıklı

pala bıyıklı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gür, uzun ve kıvrık bıyıkları olan (kimse), pala bıyık

pala çalmak (veya sallamak)

Anlamı:

1. uğraşmak, didinmek, çabalamak

Örnek:

1. Üstelik gazetecilikte de yıllarca pala çaldı.

1. Üstelik gazetecilikte de yıllarca pala çaldı.

pala çekmek

Anlamı:

1. palayı belinden çıkarıp vurmak

pala sürtmek

Anlamı:

1. çabalamak, uğraşmak

Örnek:

1. Biz de az çok pala sürttük.

1. Biz de az çok pala sürttük.

paladyum

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 46, yoğunluğu 11,4 olan, 1500 °C'de eriyen, tel durumuna getirilebilen, başlıca özelliği hidrojeni soğurmak olan çok sert bir element (simgesi Pd)

Lisan : Fransızca palladium

Telaffuz : pala'dyum, l ince okunur

palalık

Anlamı:

1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Çatı kirişinin yanı

palamar

İlgili Kelimeler:

palamar boyu, palamar gözü, palamar parası, palamar resmi

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Gemileri iskele, rıhtım veya şamandıraya bağlamaya yarayan kalın halat

Lisan : Rumca

palamar boyu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deniz milinin onda biri,120 kulaç

palamar gözü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geminin baş ve kıç kısımlarında bulunan palamar halatlarına mahsus delik

palamar parası

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Gemilerin bir iskeleye yanaşmak için ödedikleri para, palamar resmi

palamar resmi

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Palamar parası

palamarcı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Görevi, yanaşma, kalkma vb. sırasında gemiden verilen palamarı iskeleye, şamandıraya takma, çıkarma olan kimse

palamarcılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Palamarcının yaptığı iş

palamarı koparmak (veya çözmek)

Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , kaçmak, sıvışmak

Örnek:

1. Bir kere palamarı çözmeye muvaffak olsa bir yere kapağı atmanın çaresini bulabilirdi.

1. Bir kere palamarı çözmeye muvaffak olsa bir yere kapağı atmanın çaresini bulabilirdi.

palamut

İlgili Kelimeler:

palamut meşesi, meşe palamudu, yer palamudu

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yurdumuzda yetişen meşe türlerinin uzunca, fındığa benzeyen, sert ve pürüzlü, bir yüksük içinde bulunan, tanen bakımından zengin meyvesi, pelit

Lisan : Rumca

palamut

İlgili Kelimeler:

Çingene palamudu, denizpalamudu, Malta palamudu

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Uskumrugillerden, ortalama 1-2 kilogram gelen, eti esmer, büyüklüğüne göre `Çingene palamudu, torik, sivri, altıparmak, piçuta` adlarını alan, pulsuz bir balık, sivri (Pelamys sarda)

Örnek:

1. Lüfer varken palamut yenir mi diye çıkıştım.

1. Lüfer varken palamut yenir mi diye çıkıştım.

Lisan : Rumca

palamut

Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Rulo biçiminde hazırlanmış kopya