Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
palazlanabilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Palazlanabilmek işi


palazlanabilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Palazlanma ihtimali veya imkânı bulunmak


palazlandırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Palazlandırmak işi


palazlandırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Palazlanma işini yaptırmak


palazlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Palazlanmak işi


palazlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gelişmek, iri duruma gelmek, büyümek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Varlığı artmak, zenginleşmek


palazlaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Palazlaşmak işi


palazlaşmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İrileşmek, gelişmek, büyümek

Örnek:

1. Ama palazlaştıkça da büsbütün çirkinleşmiş.

1. Ama palazlaştıkça da büsbütün çirkinleşmiş.


paldım
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yük ve binek hayvanının, semer veya eyerinin ileri kaymasını önlemek için arka ayaklarının kaba etleri üzerinden geçirilen kayış

Örnek:

1. O başta: Kuskunu kopmuş eyerli düldüller / Bu başta: Paldımı düşmüş semerli bülbüller.

1. O başta: Kuskunu kopmuş eyerli düldüller / Bu başta: Paldımı düşmüş semerli bülbüller.


Lisan : Farsça pāldum

paldımı aşmak
Anlamı:

1. başaramayacağı bir işe girişmek


paldır küldür
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kaba bir gürültü çıkararak, gürültü yaparak

Örnek:

1. Bütün eşyamızın paldır küldür uçurumlardan yuvarlandığını gayet iyi hatırlarım.

1. Bütün eşyamızın paldır küldür uçurumlardan yuvarlandığını gayet iyi hatırlarım.

2. Aniden, habersiz

Örnek:

1. Hem bir genç kadının, genç bir delikanlının odasına paldır küldür girmesi yakışık alır şey midir?

1. Hem bir genç kadının, genç bir delikanlının odasına paldır küldür girmesi yakışık alır şey midir?


paleograf
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eski el yazıları uzmanı


Lisan : Fransızca paléographe

paleografi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eski el yazılarını okuma bilgisi


Lisan : Fransızca paléographie

paleontoloji
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Taşıl bilimi


Lisan : Fransızca paléontologie

Telaffuz : l ince okunur

paleontolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Taşıl bilimsel


Lisan : Fransızca paléontologique

Telaffuz : l ince okunur

paleozoik
Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Birinci Çağ

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu zamanla ilgili


Lisan : Fransızca paléozoïque

palet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ressamların boyaları üzerine dizerek fırça ile karıştırdıkları elde tutulan levha

Örnek:

1. Ne atölyem ne fırçam ne paletim var.

1. Ne atölyem ne fırçam ne paletim var.

2. Sanayide çeşitli amaçlarla kullanılan yayvan ve geniş levha

3. Hızlı yüzmek için ayağa geçirilen araç

4. Tankın veya bazı iş makinelerinin her türlü arazide yol almasını sağlayan, iki yanındaki tekerleklerini içine alan metal şerit, tırtıl (II)


Lisan : Fransızca palette

palet vurmak
Anlamı:

1. dipte yüzerken yükselme amacıyla paletlerle suyu dövmek

Örnek:

1. Tepti yeri, var gücüyle palet vurarak yükseldi, kaldırdı başını.

1. Tepti yeri, var gücüyle palet vurarak yükseldi, kaldırdı başını.


paletli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Paleti olan (taşıt)


paletsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Paleti olmayan (taşıt)


palikarya
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Rum kabadayısı

Örnek:

1. Karısını ve evlatlarını öpüp palikaryaların arasında uzaklaştı.

1. Karısını ve evlatlarını öpüp palikaryaların arasında uzaklaştı.

2. Yunan


Lisan : Rumca

Telaffuz : palika'rya

palizat dokusu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Özümleme işini yapan yaprakların üst yüzündeki doku


palmitat
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Palmitik asidin tuzu veya esteri


Lisan : Fransızca palmitate

palmitik

İlgili Kelimeler:

palmitik asit

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , kimya , kimya , sıfat , sıfat , kimya , kimya , Doymuş bir yağ asidi CH3-(CH2)14-CO2H ve bu asitten türeyen birleşikler


Lisan : Fransızca palmitique

palmitik asit
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Yağlı maddelerin pek çoğunda palmitin durumunda bulunan, suda çözünmeyen, alkol ve eterde çözünen doymuş yağ asidi