92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Birbirini bütünleyen, değişik sanayi kollarının ve kuruluşlarının oluşturduğu iş alanı
1. isim , isim , isim , isim , Çeşitli kişi ve örgütlerce planlanıp işlenen suç
1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Canlı bir varlığı oluşturan organların bütünü, uzviyet
2. Herhangi bir canlı varlık
Lisan : Fransızca organisme
Telaffuz : organi'zma
1. isim , isim , isim , isim , Organ olma durumu
1. Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ... yargı yolu ile olur.
1. Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ... yargı yolu ile olur.
1. isim , isim , isim , isim , Cisimlerin duyu organlarını etkileme yeteneği
Lisan : Fransızca organoleptique
1. isim , isim , isim , isim , Seyrek dokunmuş, ince, sert bir kumaş
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kumaştan yapılmış
1. Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış.
1. Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış.
Lisan : Fransızca organtine
1. isim , isim , isim , isim , İpek veya keten iplikle dokunmuş, tülbent inceliğinde bir tür kolalı kumaş
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu kumaştan yapılmış
Lisan : Fransızca organza
1. isim , isim , isim , isim , Cinsel uyarım ve zevkin en yüksek noktası, doyum
Lisan : Fransızca orgasme
1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Asıl görevi ordu komutanlığı olan rütbesi en yüksek general
Lisan : Türkçe or + Fransızca général
Telaffuz : o'rgeneral
1. isim , isim , isim , isim , Orgeneral olma durumu
2. Orgeneral rütbesi
3. Orgeneralin görevi
hezaren örgü, pirinç örgü, tel örgü, saç örgüsü
1. isim , isim , isim , isim , Örme işi veya biçimi
2. Tığ, şiş veya özel makineyle ilmiklerin yan yana getirilmesiyle örülerek yapılmış şey
3. Dokumacılıkta atkı ve çözgü ipliklerinin, dokumayı oluşturacak biçimde belli bir desene göre kesişmesi
4. Örülmüş saç bölüğü, belik
1. Kadının başına doladığı örgülerden biri, firketelerden kurtulup omzuna düşüyor eğilince.
1. Kadının başına doladığı örgülerden biri, firketelerden kurtulup omzuna düşüyor eğilince.
5. Dramatik metinlerde konunun ana çizgisi , olayın işlenişi veya çatısı
6. Yapı
1. Batı Avrupa medeniyeti bütün dış ve iç örgüleriyle bana ilk defa orada ayan olmuştu.
1. Batı Avrupa medeniyeti bütün dış ve iç örgüleriyle bana ilk defa orada ayan olmuştu.
7. Her türlü eylem ve olaydan oluşan akış
1. Yaşamın örgüsü içinde gereğinden bile çok çalışkanım.
1. Yaşamın örgüsü içinde gereğinden bile çok çalışkanım.
8. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Örülerek yapılan, örme
1. Örgü bir giysi.
1. Örgü bir giysi.
9. anatomi , anatomi , anatomi , anatomi , Bazı sinir veya damarların birbirine geçip dolaşmasından ortaya çıkan oluşum
10. tiyatro , tiyatro , tiyatro , tiyatro , Duvar veya ayak örme işi, tarzı
1. -i , -i , -i , -i , Örgü durumuna getirmek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Düzenlemek
örgülü pilav
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Örgüsü olan, örgü biçiminde bulunan
1. Külahının altındaki örgülü beyaz saçlarını tutup koparmak ... ihtiyacını duydu.
1. Külahının altındaki örgülü beyaz saçlarını tutup koparmak ... ihtiyacını duydu.
2. Örülmüş
1. isim , isim , isim , isim , Tavuk eti veya tavuk ciğerinin kısık ateşte pişirilmesinden sonra pirinç, tereyağı, fıstık, un ve yumurta karışımıyla hazırlanan bir pilav türü
örgün eğitim
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir işi gerçekleştirmek amacıyla türlü ve düzenli görevler yapan organlardan oluşan