Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ordinat
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Bir noktanın uzaydaki yerini belirtmeye yarayan çizgilerden her biri


Lisan : İngilizce ordinate

ordino
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir poliçenin arkasına ciro edildiği kişiye ödenmesi için yazılan havale emri

2. Tüccarın malını gümrükten çekebilmesi için vapur kumpanyasından yük konşimentosuna karşılık verilen havale

3. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Denizcilik işletmelerinde gemi adamlarını gemilere atama belgesi


Lisan : İtalyanca ordino

Telaffuz : ordi'no

ordövr

İlgili Kelimeler:

ordövr arabası, ordövr tabağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yemekaltı


Lisan : Fransızca hors-d'oeuvre

ordövr arabası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ordövrlerin servisinde kullanılan küçük el arabası


ordövr tabağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçine genellikle soğuk mezelerin konduğu özel olarak hazırlanmış tabak


ordu

İlgili Kelimeler:

ordubozan, ordu donatım, orduevi, ordu komutanı, ordu merkezi, düzenli ordu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir devletin silahlı kuvvetlerinin tümü

Örnek:

1. Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi / Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi

1. Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi / Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi

2. Bu topluluğun başlıca bölümlerinden her biri

Örnek:

1. Dördüncü Ordu Karargâhına gidiş, artık bir mabede çıkılıyor gibi baş döndürür.

1. Dördüncü Ordu Karargâhına gidiş, artık bir mabede çıkılıyor gibi baş döndürür.

3. Amaç, nitelik vb. yönlerden benzeyen insanların bütünü

4. Çok sayıda insan, kalabalık


Ordu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri


Özel: Evet

Telaffuz : o'rdu

ordu donatım
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Silahlı kuvvetlerin savaş araç gereç vb. gereksinimlerini sağlamakla görevli sınıf


ordu komutanı
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Bir orduya komuta eden ve genellikle orgeneral rütbesinde olan asker


ordu merkezi
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Ordu karargâhının bulunduğu yer


ordubozan
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Oyunbozan

2. Arabozan

3. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Varis


Telaffuz : ordu'bozan

ordubozanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ordubozan olma durumu, mızıkçılık

2. Arabozanlık


orducu
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Savaş alanına gitmek için yola çıkan Osmanlı ordusunun her türlü gereksinimini sağlamak için birlikte giden zanaatçılar ve esnaf


orduevi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kara, deniz ve hava subay ve astsubaylarının buluştukları, sosyal gereksinimlerini karşılayabilecek biçimde yapılmış lokal veya yapı


Telaffuz : ordu'evi

ordugâh

İlgili Kelimeler:

açık ordugâh, çadırlı ordugâh

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , askerlik , askerlik , isim , isim , eskimiş , eskimiş , askerlik , askerlik , Ordunun konakladığı yer

Örnek:

1. Komanova'ya giden derenin içinde ordugâh kurduk.

1. Komanova'ya giden derenin içinde ordugâh kurduk.


Lisan : Türkçe ordu + Farsça -gāh

Telaffuz : ordugâ:hı

Ordulu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ordu ilinden olan kimse


Özel: Evet

Ordululuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ordulu olma durumu


Özel: Evet

ördürme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ördürmek işi


ördürmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Örme işini yaptırmak, örmesini sağlamak

Örnek:

1. Yün gelmiş, kızınıza bir kazak ördüreceksiniz.

1. Yün gelmiş, kızınıza bir kazak ördüreceksiniz.


ordusuz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ordusu olmayan

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Ordusu olmadan

Örnek:

1. Devlet hem ordusuz hem donanmasız kalıyor.

1. Devlet hem ordusuz hem donanmasız kalıyor.


ordusuzluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ordusuz olma durumu


örebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Örebilmek işi


örebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Örme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Çağdaşı Muhip ise deseni kendisine mahsus bir dil ve duygu kumaşı örebildi.

1. Çağdaşı Muhip ise deseni kendisine mahsus bir dil ve duygu kumaşı örebildi.


örek
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Duvar


öreke
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eğrilmekte olan yün, keten vb. şeylerin tutturulduğu, bir ucu çatal değnek


Lisan : Rumca