Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ören
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kalıntı


örenlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ören durumuna gelmiş yer, harabelik


örf
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yasalarla belirlenmeyen, halkın kendiliğinden uyduğu gelenek

Örnek:

1. Allah'a şükür, Türk halkı kendi diline, dinine, örf ve âdetlerine hâlâ bağlıdır.

1. Allah'a şükür, Türk halkı kendi diline, dinine, örf ve âdetlerine hâlâ bağlıdır.


Lisan : Arapça ʿurf

örfi

İlgili Kelimeler:

örfi idare

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Örfle ilgili


Lisan : Arapça ʿurfī

Telaffuz : örfi:

örfi idare
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sıkıyönetim


orfoz
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Hanigillerden, Ege ve Akdeniz'de bulunan, eti beyaz ve lezzetli, 10 kilogramdan 50 kilograma kadar ağırlığı olan bir tür balık (Epinepheles gigas)

Örnek:

1. Orfozun görünmesiyle yemin kaybolması bir oldu, çocuğun da kolu koparılırcasına sarsıldı.

1. Orfozun görünmesiyle yemin kaybolması bir oldu, çocuğun da kolu koparılırcasına sarsıldı.


Lisan : Rumca

org
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Klavyeli büyük ve küçük borulardan yapılmış, körüklerden elde edilen havanın bu borulardan geçmesiyle değişik ses tonları verebilen, genellikle kilise çalgısı, erganun


Lisan : Fransızca orgue

organ

İlgili Kelimeler:

organ aktarımı, organ mafyası, organ nakli, dişi organ, erkek organ, boşaltım organı, dişilik organı, erkeklik organı, koku alma organı, tat alma organı, yasama organı, yayın organı, ses organları, sindirim organları, telaffuz organları, üreme organları, yargı organları

Anlamı:

1. isim , isim , anatomi , anatomi , isim , isim , anatomi , anatomi , Vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, örgen, uzuv

Örnek:

1. Bütün iç organlarım burkulur gibi oldu.

1. Bütün iç organlarım burkulur gibi oldu.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir görevi, bir işi yerine getirmekle yükümlü kuruluş

Örnek:

1. Devlet organları.

1. Devlet organları.


Lisan : Fransızca organe

organ aktarımı
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Organ nakli


organ mafyası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yasal olmayan yollarla organ sağlayıp satan kimse veya grup


organ nakli
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , İşlevini yitirmiş bir organın yerine sağlam bir organı koyma, organ aktarımı, transplantasyon

Örnek:

1. Nasıl bazı organ nakillerinde vücut yabancı organı atıyorsa dil de bunu atar.

1. Nasıl bazı organ nakillerinde vücut yabancı organı atıyorsa dil de bunu atar.


organel
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hücre içerisinde bulunan kendi içinde özelleşmiş yapı


Lisan : Fransızca organel

organik

İlgili Kelimeler:

organik bağ, organik kimya, organik kütle, organik öge, organik tarım, organik ürün

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Doğal yolla yapılan

2. Organlarla ilgili, örgensel, uzvi

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Canlı, güçlü (ilişki)

Örnek:

1. Yaşadığı dünyada gerçekliklerle olan organik bağlantısını tümüyle yitirmiştir.

1. Yaşadığı dünyada gerçekliklerle olan organik bağlantısını tümüyle yitirmiştir.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir görevi yerine getirmekle yükümlü kuruluşla ilgili olan

Örnek:

1. Ne ki organik bütünlüğü ve büyüklüğü kalmamıştı.

1. Ne ki organik bütünlüğü ve büyüklüğü kalmamıştı.


Lisan : Fransızca organique

organik bağ
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir teşkilat veya tüzel kişilikle arada bulunan ilişki

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İş birliği veya çıkar ilişkisi sonucunda karşılıklı yarara dayanan ilişki


organik kimya
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Karbon birleşiklerinin incelenmesini konu alan kimya bölümü, uzvi kimya


organik kütle
Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Birleşimindeki ögelerin büyük ve belirgin bölümü canlı varlıklardan oluşan kayaç


organik öge
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Besinlere koruyucu olarak eklenen organik asitler ve bunların tuzları


organik tarım
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlaç vb. kimyasal maddeler kullanmadan yapılan üretim biçimi, ekolojik tarım


organik ürün
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geliştirici veya olgunlaştırıcı bir kimyasal madde kullanılmadan doğal ortamda yetiştirilen ürün


organikçi
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Organik kimya uzmanı


organiklik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Organik olma durumu


organizasyon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzenleme

Örnek:

1. Sonra, mal satışı her şeyden önce bir organizasyon, bir alıcı ve pazar yerleri bulma işidir.

1. Sonra, mal satışı her şeyden önce bir organizasyon, bir alıcı ve pazar yerleri bulma işidir.

2. Devlet, idare, toplum vb.nin düzenleniş biçimi

3. Düzenli bir grubun üyelerinin tamamı

4. Kuruluş, kurum, teşkilat


Lisan : Fransızca organisation

organizatör
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Düzenleyici


Lisan : Fransızca organisateur

organize

İlgili Kelimeler:

organize sanayi, organize suç

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuruluşları ortak bir amaç için bir araya getirme, birleştirme

2. Düzenleme

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Düzenli, örgütlü


Lisan : Fransızca organisé

organize etmek
Anlamı:

1. düzenlemek

2. örgütlemek