örgü


İlgili Kelimeler:

hezaren örgü, pirinç örgü, tel örgü, saç örgüsü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Örme işi veya biçimi

2. Tığ, şiş veya özel makineyle ilmiklerin yan yana getirilmesiyle örülerek yapılmış şey

3. Dokumacılıkta atkı ve çözgü ipliklerinin, dokumayı oluşturacak biçimde belli bir desene göre kesişmesi

4. Örülmüş saç bölüğü, belik

Örnek:

1. Kadının başına doladığı örgülerden biri, firketelerden kurtulup omzuna düşüyor eğilince.

1. Kadının başına doladığı örgülerden biri, firketelerden kurtulup omzuna düşüyor eğilince.

5. Dramatik metinlerde konunun ana çizgisi , olayın işlenişi veya çatısı

6. Yapı

Örnek:

1. Batı Avrupa medeniyeti bütün dış ve iç örgüleriyle bana ilk defa orada ayan olmuştu.

1. Batı Avrupa medeniyeti bütün dış ve iç örgüleriyle bana ilk defa orada ayan olmuştu.

7. Her türlü eylem ve olaydan oluşan akış

Örnek:

1. Yaşamın örgüsü içinde gereğinden bile çok çalışkanım.

1. Yaşamın örgüsü içinde gereğinden bile çok çalışkanım.

8. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Örülerek yapılan, örme

Örnek:

1. Örgü bir giysi.

1. Örgü bir giysi.

9. anatomi , anatomi , anatomi , anatomi , Bazı sinir veya damarların birbirine geçip dolaşmasından ortaya çıkan oluşum

10. tiyatro , tiyatro , tiyatro , tiyatro , Duvar veya ayak örme işi, tarzı