Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
öp babanın (veya beybabanın) elini
Anlamı:

1. teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , teklifsiz konuşmada , beklenmedik, elverişsiz bir durum karşısında `şimdi ne olacak?` anlamında kullanılan bir söz


opak
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Donuk, mat (renk)


Lisan : Fransızca opaque

opal
Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Silisin hidratlı ve jelatinli bütün türlerini kapsayan değerli bir mineral, panzehir taşı

2. İnce, düzgün dokunmuş pamuklu kumaş


Lisan : Fransızca opale

opalin
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Opali andıran camdan yapılmış vazo, kupa vb


Lisan : Fransızca opaline

opalleşme
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Saydam bir camın, özündeki kristallerin çökmesiyle opal renge girmesi


öpebilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öpebilmek işi


öpebilmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Öpme ihtimali veya imkânı bulunmak

Örnek:

1. Yahu, biz bu hanımın sadece elini öpebilmek için ne yapacağımızı bilemez ve alakasını çekemezdik.

1. Yahu, biz bu hanımın sadece elini öpebilmek için ne yapacağımızı bilemez ve alakasını çekemezdik.


opera

İlgili Kelimeler:

operakomik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sözlerinin bütünü veya çoğu şarkılı olarak söylenen müzikli tiyatro eseri

Örnek:

1. Viyana tiyatrolarına, operasına, aktris hayatına, gece eğlencelerine dair bildiklerini, gördüklerini hep anlattı, anlattı.

1. Viyana tiyatrolarına, operasına, aktris hayatına, gece eğlencelerine dair bildiklerini, gördüklerini hep anlattı, anlattı.

2. Bu eseri oynayan sanatçı topluluğu

3. Böyle eserlerin oynandığı yapı


Lisan : İtalyanca opera

Telaffuz : ope'ra

operacı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Opera sanatçısı


operacılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Opera sanatçılığı


operakomik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Konuşmalı ve şarkılı bölümlerin bir arada bulunduğu oyun


Lisan : Fransızca opéra-comique

operasyon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizi eylem

2. Güvenlik güçlerince suçluların yakalanması için düzenlenen dizi eylem

Örnek:

1. Operasyonu başlatacak işareti ondan bekliyoruz.

1. Operasyonu başlatacak işareti ondan bekliyoruz.

3. tıp , tıp , tıp , tıp , Ameliyat

Örnek:

1. Hasta küçük bir operasyonla sağlığına kavuştu.

1. Hasta küçük bir operasyonla sağlığına kavuştu.


Lisan : Fransızca opération

operasyona çıkmak
Anlamı:

1. harekât gerçekleştirmek


operasyonel
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Operasyonla ilgili

2. İşlevsel, hareketli

Örnek:

1. Şu anda böyle operasyonel bir görev yapılıyordu.

1. Şu anda böyle operasyonel bir görev yapılıyordu.


Lisan : Fransızca opérationel

operatör

İlgili Kelimeler:

tur operatörü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Cerrah

Örnek:

1. Can pazarı bu. Bir operatör gibi hesaplı saplayabilir misin?

1. Can pazarı bu. Bir operatör gibi hesaplı saplayabilir misin?

2. İşletilmesi belli bir yetkinlik gerektiren teknik araç, alet ve makinaeleri kullanabilen kimse

3. bilişim , bilişim , bilişim , bilişim , İşletmen

4. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Basılacak metinleri dizgi makinesinde dizen kimse

Örnek:

1. Mürettiphanede operatörler İhsan Baba'nın etrafını çevirmişler.

1. Mürettiphanede operatörler İhsan Baba'nın etrafını çevirmişler.


Lisan : Fransızca opérateur

operatörleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Operatörleşmek işi


operatörleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Operatör olmak, operatör gibi davranmak

Örnek:

1. Erci, telefonun başına geçince birden operatörleşmişti.

1. Erci, telefonun başına geçince birden operatörleşmişti.


operatörlük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Operatör olma durumu


operatris
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kadın operatör


Lisan : Fransızca opératrice

operet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eğlenceli, hafif konulu, içinde bestesiz konuşmalar bulunan sahne eseri

Örnek:

1. Onun çalıp söylediği bir operet parçasını tekrarlıyordum.

1. Onun çalıp söylediği bir operet parçasını tekrarlıyordum.

2. Bu eseri oynayan oyunculardan oluşan kuruluş

Örnek:

1. Bizim, operetlerimiz cinsinden bir sürü halk tiyatroları var.

1. Bizim, operetlerimiz cinsinden bir sürü halk tiyatroları var.


Lisan : Fransızca opérette

operetçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Operet metni yazan, besteleyen veya operette rol alan sanatçı

Örnek:

1. Briç masasında operetçi Muhlis Sabahattin başı çeker.

1. Briç masasında operetçi Muhlis Sabahattin başı çeker.


öperken ısırmak
Anlamı:

1. güler yüz gösterirken kötülük yapmak


öpme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öpmek işi

Örnek:

1. İlk defa arkadaşının yanında boynuma sarılıp beni öpmeye başlamıştı.

1. İlk defa arkadaşının yanında boynuma sarılıp beni öpmeye başlamıştı.


öpmek fiil

İlgili Kelimeler:

elöpen

Anlamı:

1. -i , -i , -den , -den , -i , -i , -den , -den , Sevgi, saygı, bağlılık, teşekkür belirtmek amacıya dudaklarını bir şeye veya birine değdirmek

Örnek:

1. Heyecandan mest olarak öptüm elini / Sonra akşam yemeğine çağırdı beni

1. Heyecandan mest olarak öptüm elini / Sonra akşam yemeğine çağırdı beni


oportünist
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Fırsatçı


Lisan : Fransızca opportuniste