Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
onur belgesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şeref belgesi


onur duymak
Anlamı:

1. onurlanmak

Örnek:

1. Piyesini sahneye koymaktan büyük onur duyduğunu söyledi.

1. Piyesini sahneye koymaktan büyük onur duyduğunu söyledi.


onur kıtası
Anlamı:

1. isim , isim , askerlik , askerlik , isim , isim , askerlik , askerlik , Tören birliği


onur kurulu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kuruluş veya derneğin üyeleri arasında çıkan onur davalarını gören veya bu kuruluş veya derneğin ilkelerine aykırı davranan üyelerin bu davranışlarını inceleyip karara bağlayan kurul, haysiyet divanı


onur üyesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kuruluş veya derneğe kişiliği ile onur katacağı düşünülerek seçilen kimse, şeref üyesi


onurlandırış
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Onurlandırma işi


onurlandırma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Onurlandırmak işi


onurlandırmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kendisine saygı duyulan bir kimse, bir yere gelerek oradakileri mutlu etmek, onur kazandırmak, onurunu artırmak, şereflendirmek, şeref vermek

Örnek:

1. Ortaklaşa bir oyun yazmamızı önerecek kadar beni onurlandırdı idi.

1. Ortaklaşa bir oyun yazmamızı önerecek kadar beni onurlandırdı idi.


onurlanma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Onurlanmak işi, şereflenme, teşerrüf


onurlanmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Onur duymak, şereflenmek, teşerrüf etmek


onurlu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Onuru olan veya onurunu üstün tutan, şerefli, gururlu

Örnek:

1. O onurlu ve soğukkanlı adam, gözlerini açarak daha çok şey öğrenmek için çırpınıyordu.

1. O onurlu ve soğukkanlı adam, gözlerini açarak daha çok şey öğrenmek için çırpınıyordu.


onurluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir başarıyı veya durumu ödüllendirmek amacıyla verilen türlü biçimlerde levha, plaket


onurluluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Onurlu olma durumu


onursal

İlgili Kelimeler:

onursal başkan

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Saygı için verilen veya övünç için kabul edilen, fahri (başkanlık, üyelik, profesörlük vb. unvan)


onursal başkan
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir kuruluşa onur vermek için sorumluluğu veya yetkisi olmadan başkan seçilen kimse


onursallık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Onursal olma durumu, fahrilik


onursuz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Onuru olmayan veya onura aykırı davranışlarda bulunan, şerefsiz, haysiyetsiz


onursuzca
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Onursuz bir biçimde


onursuzluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Onursuz olma durumu, şerefsizlik, haysiyetsizlik


onuruna ... vermek
Anlamı:

1. birine saygı göstermek için yemek, toplantı vb. ağırlamada bulunmak


onuruna dokunmak
Anlamı:

1. birinin gururunu, haysiyetini incitmek


onuruna yedirememek
Anlamı:

1. bir kimse, kendine duyduğu saygıyla bağdaşmayan ve onur kırıcı olay veya davranışlar karşısında tepkide bulunmak, kendine yedirememek

Örnek:

1. Bu haksızlığı onuruna yediremeyen Mustafa, o günden sonra bu okula gitmemek için ayak diredi.

1. Bu haksızlığı onuruna yediremeyen Mustafa, o günden sonra bu okula gitmemek için ayak diredi.


onurunu okşamak
Anlamı:

1. kişiliğini yüceltecek sözler söylemek veya davranışlarda bulunmak

Örnek:

1. Mektuplarında onun onurunu okşayacak, endişelerini hafifletecek cümleleri artırdı.

1. Mektuplarında onun onurunu okşayacak, endişelerini hafifletecek cümleleri artırdı.


oosfer
Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Yumurta hücresi


Lisan : Fransızca oosphère

oosit
Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Büyüme evresini tamamlamış fakat henüz döllenebilecek duruma gelmemiş dişi gamet


Lisan : Fransızca oocyte