Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
ölmez otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Beyaz, mor veya parlak kızıl renkte çiçek açan otsu bitki (Xeranthemum)


ölmezleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ölmezleştirmek işi


ölmezleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Ölümsüzleştirmek


ölmezlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ölmez olma durumu, ölümsüzlük


ölmezoğlu
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çok dayanıklı şey


Telaffuz : ölme'zoğlu

olmuş
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Olgunlaşmış, ergin


ölmüş

İlgili Kelimeler:

dünden ölmüş

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ölen, ölü olan

Örnek:

1. O zaman annemin ölmüş olduğunu hatırlıyorum.

1. O zaman annemin ölmüş olduğunu hatırlıyorum.


olmuş armut gibi eline düşmek
Anlamı:

1. emeksiz ve zahmetsizce eline geçmek


ölmüş de ağlayanı yok
Anlamı:

1. çok kötülüğe uğramış, desteği ve yardım edeni bulunmayan kişi için söylenen bir söz

Örnek:

1. Ölmüş ağlayanı yok, hâlâ oğluyla yatıp kalktığımıza karışır.

1. Ölmüş ağlayanı yok, hâlâ oğluyla yatıp kalktığımıza karışır.


olmuşluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Olmuş olma durumu


ölmüşlük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ölmüş olma durumu


olsa olsa
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Son ihtimal olarak, nihayet

Örnek:

1. Olsa olsa, bu şirketin nizamnamesinde yazılı olacak.

1. Olsa olsa, bu şirketin nizamnamesinde yazılı olacak.

2. Ancak

Örnek:

1. Olsa olsa sanat enstitüsü mezunudur.

1. Olsa olsa sanat enstitüsü mezunudur.


olta

İlgili Kelimeler:

olta balığı, olta iğnesi, olta takımı, el oltası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle, bir olta takımının ava hazır bütünü

2. Balık avlamada kullanılan, ucuna çengelli iğne takılı, çoğunlukla naylon tellerden veya at kuyruğu kılından yapılmış iplik

Örnek:

1. Oltanın ucuna bir şeyler takılmış olmalıydı.

1. Oltanın ucuna bir şeyler takılmış olmalıydı.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Hile, düzen, oyun, yem

Örnek:

1. Ankara'nın sorumluları bu oltanın yabancısı değillerdi.

1. Ankara'nın sorumluları bu oltanın yabancısı değillerdi.


Lisan : Rumca

Telaffuz : o'lta

olta atmak
Anlamı:

1. balık yakalamak için olta takımını suya atmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , tuzak kurmak


olta balığı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Olta ile avlanan balık

Örnek:

1. Kayıkçı Hasan'ın oğlu Cemal, olta balığı getirmiştir.

1. Kayıkçı Hasan'ın oğlu Cemal, olta balığı getirmiştir.


olta iğnesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Olta takımının ucuna takılan ve biçimlerine göre değişik adlarla anılan küçük çengel


olta takımı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Olta ile balık avlamada kullanılan iğne, zoka vb. gereçlerin bütünü


oltacı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Balık avı gereci satan kimse

2. Olta ile balık avlamada usta kimse


oltacılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Olta yapma veya satma işi

2. Olta ile balık avlama işi


oltaya düşmek
Anlamı:

1. hileyle karşılaşmak, oyun veya düzen içine girmek

Örnek:

1. Sersem balık gibi bu oltaya düşeceklerdi.

1. Sersem balık gibi bu oltaya düşeceklerdi.


oltaya gelmek
Anlamı:

1. aldatılmak


oltaya takılmak
Anlamı:

1. tuzağa düşmek


oltaya vurmak
Anlamı:

1. balık yakalanmak


oltayı yutmak
Anlamı:

1. argo , argo , argo , argo , aldanmak


Oltu

İlgili Kelimeler:

Oltu kebabı, Oltu otu, Oltu taşı, Oltu tozu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erzurum iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : o'ltu