92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Hekimlik taslayan kimse
2. Kendini becerikli, usta gösteren kimse
3. Eli işe yatkın, becerikli kimse
açı ölçüm, basınç ölçüm, eş ölçüm, ozon ölçüm, akım ölçümü, derinlik ölçümü, gaz ölçümü, gerilim ölçümü, ısı ölçümü, ışık ölçümü, ruh ölçümü, süre ölçümü, tayf ölçümü, yer ölçümü, yüz ölçümü
1. isim , isim , isim , isim , Ölçme işi
2. Ölçülerek elde edilen sonuç
1. Bu alanın ölçümü iki kilometrekaredir.
1. Bu alanın ölçümü iki kilometrekaredir.
3. Ölçümleme sonucu, takdir
1. isim , isim , isim , isim , Değerlendirme, değer biçme
2. Bir ölçü aletinin veya ölçme sisteminin gösterdiği değerler ile ölçülenin bilinen değerleri arasındaki ilişkiyi belli koşullar altında inceleme işlemi, ölçülüleme, kalibrasyon
1. -i , -i , -i , -i , Muhakeme etmek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Akıl süzgecinden geçirmek, sonuç almak, takdir etmek
1. sıfat , sıfat , matematik , matematik , sıfat , sıfat , matematik , matematik , Metre veya metreyi temel olarak alan ölçülerle ilgili, metrik
1. isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , Kuralları sözlüklerde ve yazım kılavuzlarında tespit edilmiş, eğitim, hukuk, basın yayın alanları ile resmî yazışmalarda kullanılan, işlev ve geçerlilik alanı geniş, sosyal sınıf ve yerel iz taşımayan dil türü, standart dil
1. bir konuda çok ayrıntılı düşünmek, inceden inceye düşünmek, değerlendirmek
1. Değer yargılarımızı her an, hiç durmamacasına yeniden ölçüp biçmek zorunluluğumuz, işte bu aşağılanma sorunundan kaynaklanıyor.
1. Değer yargılarımızı her an, hiç durmamacasına yeniden ölçüp biçmek zorunluluğumuz, işte bu aşağılanma sorunundan kaynaklanıyor.
1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Ölçüşme ihtimali veya imkânı bulunmak
1. isim , isim , isim , isim , Ölçüşmek işi
1. Zekâ ölçüşmesinde çoğu erkeklerden üstün olan Halide Edip ...
1. Zekâ ölçüşmesinde çoğu erkeklerden üstün olan Halide Edip ...
1. nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , nesnesiz , nesnesiz , -le , -le , Biriyle yan yana gelerek boy bakımından ölçülmek
2. Yarışmak, müsabaka yapmak
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Karşılaştırmak, mukayese etmek
1. -i , -i , -i , -i , Ölçüşme işini yaptırmak
2. Aradaki farkı bulmak için iki şeyi yan yana getirmek, karşılaştırmak, mukayese etmek
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Ölçülmemiş, ölçüsü alınmamış olan
2. zarf , zarf , zarf , zarf , Nereye varacağı düşünülmeksizin, yerli yersiz
1. Ölçüsüz konuşmak.
1. Ölçüsüz konuşmak.
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Pek çok, aşırı, gelişigüzel, rastgele
1. Herkesin bu kadar uzun vadeli emelleri, bu kadar çılgıncasına ölçüsüz ümitleri yok mudur?
1. Herkesin bu kadar uzun vadeli emelleri, bu kadar çılgıncasına ölçüsüz ümitleri yok mudur?
4. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Ölçüsü olmayan, vezinsiz
1. isim , isim , isim , isim , Ölçüsüz olma durumu
1. Golleri ballandıra ballandıra anlatmak ölçüsüzlük ve basitliktir.
1. Golleri ballandıra ballandıra anlatmak ölçüsüzlük ve basitliktir.
1. isim , isim , isim , isim , Bir yargıya varmak veya değer vermek için başvurulan ilke, kıstas, mısdak, kriter
1. Geç kalmış bile olsak biz Batı'ya, Batı'nın uygarlık ölçü ve ölçütlerine çoktan uymuşuz.
1. Geç kalmış bile olsak biz Batı'ya, Batı'nın uygarlık ölçü ve ölçütlerine çoktan uymuşuz.