Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
öksüz anası
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Yoksul ve kimsesiz olanları gözeten kadın


öksüz babası
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Yoksul ve kimsesiz olanları gözeten erkek


öksüz kalmak
Anlamı:

1. anası veya hem anası hem babası ölmüş olmak

2. kimsesiz olmak

Örnek:

1. O güne kadar yalnızlığımı pek o kadar duymamıştım, birden öksüz kaldım.

1. O güne kadar yalnızlığımı pek o kadar duymamıştım, birden öksüz kaldım.


öksüzdoyuran
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Çok büyük bardak, çanak ve bunların içindeki yiyecek ve içecek


Telaffuz : öksü'zdoyuran

öksüzlük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öksüz olma durumu

2. Kimsesizlik

Örnek:

1. Deminki öksüzlük hâlim birden, acayip bir merakla dayanılmaz bir tecessüs hissine dönmüştü.

1. Deminki öksüzlük hâlim birden, acayip bir merakla dayanılmaz bir tecessüs hissine dönmüştü.


öksüzsevindiren
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Değeri az, cicili bicili şey


Telaffuz : öksü'zsevindiren

oktan
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Formülü C8H18 olan doymuş hidrokarbonlara verilen ad


Lisan : Fransızca octane

oktant
Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Özellikle denizcilikte 450 C'lik yükseklikteki cisimleri gözlemeye yarayan alet

2. matematik , matematik , matematik , matematik , Dairenin sekizde biri


Lisan : Fransızca octant

oktav
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Sekiz sesten oluşan ses dizisi, bir do sesiyle ondan sonraki do sesi arasındaki uzaklık


Lisan : Fransızca octave

oktrua
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Şehre giren şeylerden alınan vergi


Lisan : Fransızca octroi

Telaffuz : o'ktrua

okul

İlgili Kelimeler:

okul çocuğu, okul kaçağı, okul kooperatifi, okul öncesi, okul sonrası, okullar arası, etkin okul, ilkokul, kardeş okul, karma okul, ortaokul, özel okul, teknik okul, yüksekokul, anaokulu, halk okulu, harp okulu, hayat okulu, sanat okulu, şoför okulu, yatılı bölge okulu, yaz okulu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Her türlü eğitim ve öğretimin toplu olarak yapıldığı yer, mektep

Örnek:

1. Ayça okulla ilgili bir şeyler anlatıyor, yarım yamalak duyuyorum.

1. Ayça okulla ilgili bir şeyler anlatıyor, yarım yamalak duyuyorum.

2. Bir okuldaki öğrenci ve görevlilerin bütünü

Örnek:

1. Okul dağıldı.

1. Okul dağıldı.

3. Ekol


okul çocuğu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öğrenci

Örnek:

1. On iki yaşındaki bir okul çocuğunun becerebileceği kadar şeyi yapmaya çabalardım.

1. On iki yaşındaki bir okul çocuğunun becerebileceği kadar şeyi yapmaya çabalardım.


okul kaçağı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Derslere girmeyip okul dışında vakit geçiren öğrenci, mektep kaçağı


okul kooperatifi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Okulda öğrencilerin kalem, defter, kitap, yiyecek vb. gereksinimlerini karşılayan kuruluş ve satış yeri


okul öncesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çocuğun okul çağına girmesinden önceki çağı

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu çağla ilgili, bu çağa özgü

Örnek:

1. Okul öncesi eğitim.

1. Okul öncesi eğitim.


okul sonrası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Okul çağından sonraki çağ

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu çağla ilgili, bu çağa özgü

Örnek:

1. Okul sonrası eğitim.

1. Okul sonrası eğitim.


okuldan ayrılmak
Anlamı:

1. öğrenime son vermek

Örnek:

1. Ortaokulun üçüncü yılına geçince okuldan ayrıldı.

1. Ortaokulun üçüncü yılına geçince okuldan ayrıldı.


okuldaş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Okul arkadaşı


okuldaşlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Okuldaş olma durumu


oküler
Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Optik aletlerinde objektiften aldığı ışınları göze veren mercek sistemi


Lisan : Fransızca oculaire

okullar arası
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Birçok okul ile ilgili olan


okullaşma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Okullaşmak durumu

Örnek:

1. İlimizde okullaşma oranı çok yükseldi.

1. İlimizde okullaşma oranı çok yükseldi.


okullaşmak fiil
Anlamı:

1. -de , -de , -de , -de , Okul durumuna gelmek

2. Okul sayısı artmak


okullu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir okula devam eden kimse, öğrenci


okullu olmak
Anlamı:

1. okula yazılmak, öğrenime başlamak