92406 kayıt bulundu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir yerde okula giden öğrenci sayısı artmak
okuma bayramı, okuma günü, okuma kitabı, okuma saati, okuma vakti, okuma yazma, okuma yitimi, sesli okuma, sessiz okuma, dikiş okuması
1. isim , isim , isim , isim , Okumak işi, kıraat
1. Okuması vardı, yazması azdı.
1. Okuması vardı, yazması azdı.
1. isim , isim , isim , isim , Öğrenimin ilk yılında öğrencilerin okumaya başlamasını kutlamak amacıyla yapılan tören
1. isim , isim , isim , isim , Bir yazarın konuklara kitabının tanıtımını yaptığı, kitaptan bölümler okuduğu gün
1. isim , isim , isim , isim , Okuma becerisini kazandırmak amacıyla hazırlanan ve içinde değişik metinler bulunan kitap
1. isim , isim , isim , isim , Zamanın okumaya ayrılan belli bir bölümü, okuma vakti
1. isim , isim , isim , isim , Okuma ve yazma bilgisi
1. Küçük Selim köy okulunda az buçuk okuma yazma öğrendi.
1. Küçük Selim köy okulunda az buçuk okuma yazma öğrendi.
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Görmede hiçbir bozukluk olmadığı hâlde okuma yetisinin yok olması, aleksi
1. -i , -i , -i , -i , Bir yazıyı meydana getiren harf ve işaretlere bakıp bunları çözümlemek veya seslendirmek
1. Bana umutsuz bir sesle son raporları okudu.
1. Bana umutsuz bir sesle son raporları okudu.
2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yazılmış bir metnin iletmek istediği şeyleri öğrenmek
1. Gazete bile okumak istemiyorum.
1. Gazete bile okumak istemiyorum.
3. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir konuyu öğrenmek için okulda, bir öğretmenin yanında veya yazılı şeyler üzerinde çalışmak, öğrenim görmek
1. Çabuk dil öğrenmedi, okumak istemedi.
1. Çabuk dil öğrenmedi, okumak istemedi.
4. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Sesli olarak söylemek
1. Salon boşalmaya başladı, biz şiirler okuyup dinliyoruz.
1. Salon boşalmaya başladı, biz şiirler okuyup dinliyoruz.
5. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Bir şeyin anlamını çözmek
1. Şifre okumak.
1. Şifre okumak.
6. Hastalığı iyi edeceğini ileri sürerek okuyup üflemek, üfürükçülük etmek
7. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bazı belirtilerle bir anlamı, gizli bir duyguyu anlamak, kavramak
1. Yüzünü benden saklıyor. Niçin? Çehresinde, melalinde aşkının matemini okumayayım diye mi?
1. Yüzünü benden saklıyor. Niçin? Çehresinde, melalinde aşkının matemini okumayayım diye mi?
8. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Değerlendirmek
9. nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , nesnesiz , nesnesiz , argo , argo , Sövmek, küfretmek
10. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Bir yere çağırmak, davet etmek, okuntu göndermek
1. okula yeni başlayan öğrenci, verilen eğitim sonrası okumaya başlamak, okuma becerisini kazanmak
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Afrika'da yetişen, kerestesi parlak, öz odunu mor, dış odunu pembe renkli bir ağaç (Aucoumea)
Lisan : Latince
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Okuyarak bilgisini genişletmiş, öğrenim görmüş (kimse)
1. Bizim aramızda en görmüş geçirmişi, en okumuşu sensin.
1. Bizim aramızda en görmüş geçirmişi, en okumuşu sensin.
1. isim , isim , isim , isim , Okur yazar, öğrenim görmüş olma durumu
1. Okumuşluk yabancı etkilere açılmak demektir ve bu da dili az çok değiştirir.
1. Okumuşluk yabancı etkilere açılmak demektir ve bu da dili az çok değiştirir.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Okunma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz.
1. Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Açık ve düzgün harflerle yazılmış, kolaylıkla okunabilen (yazı)
1. Eksik olmasın, bizim vergi dairelerinden okunaklı makbuz alınmaz.
1. Eksik olmasın, bizim vergi dairelerinden okunaklı makbuz alınmaz.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Açık ve düzgün harflerle yazılmamış, kolaylıkla okunamayan (yazı)