Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
oftalmolog
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göz bilimci


Lisan : Fransızca ophtalmologue

Telaffuz : l ince okunur

oftalmoloji
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göz bilimi


Lisan : Fransızca ophtalmologie

Telaffuz : l ince okunur

oftalmolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Göz bilimsel


Lisan : Fransızca ophtalmologique

Telaffuz : l ince okunur

oftalmoskop
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Gözün içini muayene etmek için kullanılan gereç


Lisan : Fransızca ophtalmoscope

Oğan
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , Tanrı


Özel: Evet

öge

İlgili Kelimeler:

inorganik öge, organik öge

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir bütünü oluşturan, bütünden ayrıştırıldığında da kendi başına anlam taşıyan parça, unsur

2. Başka şeylerin kendisinden türediği ilk madde, ilke, unsur

3. Gerekçe, araç

Örnek:

1. O savaşı başarıya ulaştıran en kuvvetli öge, ne yabancıdan gördüğümüz yardım ne de bugünkü özel girişimcilerin gayretleridir.

1. O savaşı başarıya ulaştıran en kuvvetli öge, ne yabancıdan gördüğümüz yardım ne de bugünkü özel girişimcilerin gayretleridir.

4. kimya , kimya , kimya , kimya , Birleşik bir şeyi oluşturan basit şeylerden her biri, unsur, eleman

5. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Bir cümleyi oluşturan özne, yüklem, tümleç vb. birimlerden her biri

6. toplum bilimi , toplum bilimi , mantık , mantık , toplum bilimi , toplum bilimi , mantık , mantık , Bir sınıf veya bir topluluğun bireylerinden her biri


oğlak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Keçi yavrusu


Oğlak

İlgili Kelimeler:

Oğlak Dönencesi

Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Zodyak üzerinde Yay ile Kova arasında bulunan takımyıldızın adı, Cedi


Özel: Evet

Telaffuz : oğlağı

Oğlak Dönencesi
Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , coğrafya , coğrafya , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , coğrafya , coğrafya , 21 Aralık'ta öğleüzeri güneş ışınlarının dik geldiği, güney yarı kürede Ekvator'a göre açısal uzaklığı 23° 27' olan enlemdeki yerler, Kış Dönencesi


Özel: Evet

oğlaklama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Oğlaklamak işi


oğlaklamak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Keçi, yavrulamak


oğlan

İlgili Kelimeler:

oğlanevi, keloğlan, Keloğlan, kızoğlan, kocaoğlan, acemi oğlanı, dil oğlanı, iç oğlanı, kapı oğlanı, kul oğlanı, şamaroğlanı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erkek çocuk

Örnek:

1. Biraz sonra oğlan da doğrulup kızın karşısına geçti.

1. Biraz sonra oğlan da doğrulup kızın karşısına geçti.

2. Yetişkin erkek

Örnek:

1. Yakışıklı, erkek güzeli olmaya aday bir oğlandı.

1. Yakışıklı, erkek güzeli olmaya aday bir oğlandı.

3. Bacak

4. Cinsel bakımdan erkeklerin zevkine hizmet eden sapık erkek


oğlancı
Anlamı:

1. isim , isim , kaba konuşmada , kaba konuşmada , isim , isim , kaba konuşmada , kaba konuşmada , Kendi cinsinden kimselerle cinsel ilişkide bulunan erkek, luti, kulampara


oğlancık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Oğullara sevgiyle yaklaşıldığını belirten bir söz

Örnek:

1. Onu sıvası dökük, iki göz evinde kınalı saçlı, çipil oğlancığını severken görmeli.

1. Onu sıvası dökük, iki göz evinde kınalı saçlı, çipil oğlancığını severken görmeli.


oğlancılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erkeklerin kendi cinsinden kimselerle cinsel ilişkide bulunma durumu, lutilik, kulamparalık, livata


oğlanevi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Evlenme sürecinde erkek tarafı, erkekevi

Örnek:

1. Bir gün kız, bir gün oğlanevinde, iki gün sürecekti düğün.

1. Bir gün kız, bir gün oğlanevinde, iki gün sürecekti düğün.


Telaffuz : oğla'nevi

öğle

İlgili Kelimeler:

öğle arası, öğle ezanı, öğle namazı, öğle paydosu, öğle tatili, öğle uykusu, öğleüstü, öğleüzeri, öğle vakti, öğle yemeği, dalöğle

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gün ortası, öğlen, öğle vakti

Örnek:

1. Ertesi gün öğleye kadar nasıl vakit geçireceğini bilemedi.

1. Ertesi gün öğleye kadar nasıl vakit geçireceğini bilemedi.

2. Öğle ezanı

3. Öğle namazı

Örnek:

1. Öğleyi de kılar, sonra ağıla çıkarım.

1. Öğleyi de kılar, sonra ağıla çıkarım.


öğle arası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öğle tatili


öğle ezanı
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Öğle namazının vaktinin geldiğini bildirmek için okunan ezan, öğle


öğle namazı
Anlamı:

1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Öğle vakti kılınan namaz, öğle


öğle paydosu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öğle tatili


öğle tatili
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çalışma yerlerinde, okullarda öğle vaktinde yemek yeme, dinlenme vb. amaçlarla işe ara verme süresi, öğle arası, öğle paydosu


öğle uykusu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle öğle yemeğinden sonraki kısa süreli uyku

Örnek:

1. Öğle uykusuna dalmış yalı sakinleri. Rehavet çökmüş.

1. Öğle uykusuna dalmış yalı sakinleri. Rehavet çökmüş.


öğle vakti
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öğle, zeval vakti

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Günün öğle saatlerinde, öğleyin, öğlende, gün ortası, nısfınnehar

Örnek:

1. Bütün aile öğle vakti, mutfakta, kapı önlerinde bir şeyler atıştırırdı.

1. Bütün aile öğle vakti, mutfakta, kapı önlerinde bir şeyler atıştırırdı.


öğle yemeği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Öğle saatlerinde yenen yemek

Örnek:

1. Tam on ikiyi çeyrek geçe öğle yemeğini yiyor dakikası dakikasına.

1. Tam on ikiyi çeyrek geçe öğle yemeğini yiyor dakikası dakikasına.