92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Bebeklerin uyumasına yardımcı olmak için söylenen türkü
1. Gırç gırç bir beşik sallanıyor, kalın, uzun bir kadın sesi ninni söylüyordu.
1. Gırç gırç bir beşik sallanıyor, kalın, uzun bir kadın sesi ninni söylüyordu.
2. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Bu türkülerin sonunda tekrarlanan söz
1. Uyusun da büyüsün ninni!
1. Uyusun da büyüsün ninni!
Telaffuz : ni'nni
1. isim , isim , teknik , teknik , isim , isim , teknik , teknik , İki bağlantı parçasını birbirine yakın olarak eklemekte kullanılan özel parça
Lisan : Fransızca nipple
nirengi haritası, nirengi noktası
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Belli sayıda noktanın konumunu kesin olarak tespit edebilmek için, bu noktaları tepe olarak kabul ederek bir alanı üçgenlere bölme işi
Lisan : Farsça nīrengī
1. isim , isim , isim , isim , Nirengi işleminde ayrılan üçgenlerin tepe noktası
2. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Gemicilerin seyir için kullandığı doğal yön noktası
3. Başlangıç ve hareket yeri
1. Biz de yılın ilk gününü önce bir nirengi noktası, sonra da giderek bir bayram olarak aldık.
1. Biz de yılın ilk gününü önce bir nirengi noktası, sonra da giderek bir bayram olarak aldık.
1. isim , isim , mimarlık , mimarlık , isim , isim , mimarlık , mimarlık , Duvar içinde bırakılan oyuk
Lisan : Fransızca niche
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kadın
Lisan : Arapça nisā
Telaffuz : nisa:
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Klasik Türk müziğinde rast makamı ve uşşak makamının buselik `si` perdesiyle oluşmuş bir makam
Lisan : Farsça nīşābūrek
Telaffuz : nişa:bu:rek
nişadır kaymağı, nişadır ruhu
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Amonyak
Lisan : Farsça nişādūr
1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Amonyum karbonat
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Kadınla ilgili
1. Nisai hastalık.
1. Nisai hastalık.
2. Kadın hastalıkları ile ilgili
3. Kadınsı
Lisan : Arapça nisāʾī
Telaffuz : nisa:i:
1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Kadın hastalıkları
Lisan : Arapça nisāʾiyye
Telaffuz : nisa:iye
nisanbalığı, nisan bir, nisan yağmuru
1. isim , isim , isim , isim , Yılın dördüncü ayı, april
Lisan : Arapça nīsān
Telaffuz : ni:san
nişan halkası, nişan yüzüğü, ağız nişanı, devlet nişanı
1. isim , isim , isim , isim , İşaret, iz, belirti, alamet
2. Nişanlanma sırasında yapılan tören
1. Bizi nişana çağırdılar.
1. Bizi nişana çağırdılar.
3. Evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma
1. Nişanı bozmuşlar.
1. Nişanı bozmuşlar.
4. Kurşun, taş vb. ile vurulmak istenen hedef
5. Hedefi vurmak için silah, ok vb.ne gerekli doğrultuyu verme
6. Devlet nişanı
Lisan : Farsça nişān
1. bir hedefi vurmak için ateşli silahlara gerekli doğrultuyu vermek, gezlemek
1. Tabancasını kılıfından çıkarmış ve nişan almak üzereydi.
1. Tabancasını kılıfından çıkarmış ve nişan almak üzereydi.
2. kendisine nişan verilmek
1. Doktor, Türk ordusunda çalıştığını, üniformamızı taşıdığını, nişan aldığını, övünerek anlattı.
1. Doktor, Türk ordusunda çalıştığını, üniformamızı taşıdığını, nişan aldığını, övünerek anlattı.
nisan bir şakası
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Nisan ayının birinci gününde yapılan aldatma veya şaka, nisanbalığı, nisan bir şakası
1. isim , isim , isim , isim , Nişan yüzüğü
1. Erdal, nişan halkasına benzediğini fakat taşlarının iri olduğunu söyledi.
1. Erdal, nişan halkasına benzediğini fakat taşlarının iri olduğunu söyledi.
1. ileride tanıyabilmek veya ölçebilmek için bir şeyin durumunu, onun herhangi bir özelliğini akılda tutmak veya iz bırakmak
1. Dönüşte yolumuzu şaşırmamak için şu çifte kavakları nişan koymuştuk.
1. Dönüşte yolumuzu şaşırmamak için şu çifte kavakları nişan koymuştuk.
Ön Takı : (bir şeyi veya bir şeye)
1. nişanlanan çiftin nişan yüzüklerini parmaklarına geçirmek
1. Birkaç gün sonra akrabalarımıza bir davet vereceğiz. Nişan takacağız.
1. Birkaç gün sonra akrabalarımıza bir davet vereceğiz. Nişan takacağız.
2. göğsüne nişan iliştirmek
1. `nisan yağmuru ekinlerin sapını geliştirir, mayıs yağmuru ise başakların dolgunlaşmasını sağlar` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Nisan ayında yağan ve bereketine inanılan yağmur