Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
nezetme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nezetmek işi veya durumu


nezetmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , eskimiş , eskimiş , -i , -i , eskimiş , eskimiş , Koparmak, çekip almak

Örnek:

1. Bu hakkı benden nezedemezsiniz.

1. Bu hakkı benden nezedemezsiniz.

2. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Can çekişmek


Lisan : Arapça nezʿ + Türkçe etmek

Telaffuz : ne'zetmek

nezgep
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Başa takılan bürgü ve saçları tutmaya yarayan üzerinde eski Türk motifleri bulunan başlık


nezif
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kanama

Örnek:

1. Bu şiddetli nezfin önüne geçememekten korkuyordu.

1. Bu şiddetli nezfin önüne geçememekten korkuyordu.


Lisan : Arapça nezf

nezih
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Temiz

Örnek:

1. Bununla beraber sitemleri ve tarizleri onunkilerden çok daha ince ve nezihtir.

1. Bununla beraber sitemleri ve tarizleri onunkilerden çok daha ince ve nezihtir.

2. Temiz ahlaklı


Lisan : Arapça nezīh

nezihlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nezih olma durumu


nezir

İlgili Kelimeler:

nezretmek

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Adak

Örnek:

1. Yerden bir avuç saman aldı, ellerinin arasında bir nezri yerine getirir gibi ovuşturup havaya üfledi.

1. Yerden bir avuç saman aldı, ellerinin arasında bir nezri yerine getirir gibi ovuşturup havaya üfledi.


Lisan : Arapça neẕr

nezle

İlgili Kelimeler:

nezle otu, bahar nezlesi, İspanyol nezlesi, saman nezlesi

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Soğuk almaktan ileri gelen, burun akması, aksırma ile beliren hastalık, ingin, tumağı, dumağı, çaputlama, zükâm, nevazil

Örnek:

1. Havaların değişik gitmesi, bir sıcak bir soğuk olması adamcağızı nezle etmiş, üstelik nezle göğsüne inmiştir.

1. Havaların değişik gitmesi, bir sıcak bir soğuk olması adamcağızı nezle etmiş, üstelik nezle göğsüne inmiştir.


Lisan : Arapça nezle

nezle otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Pisik otu


nezleli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nezlesi olan

Örnek:

1. Bu nevi rahatsızlığı nezleli ve hafifçe sıtmalı olduğumuz zaman da duyarız.

1. Bu nevi rahatsızlığı nezleli ve hafifçe sıtmalı olduğumuz zaman da duyarız.


nezretme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nezretmek işi


nezretmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , eskimiş , eskimiş , -e , -e , -i , -i , eskimiş , eskimiş , Adamak


Lisan : Arapça neẕr + Türkçe etmek

Telaffuz : ne'zretmek

Ni
Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Nikel elementinin simgesi


nice

İlgili Kelimeler:

nice nice, bir nice

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kaç, ne kadar

2. Birçok

Örnek:

1. Yalılarda nice yük odaları, oda gibi büyük kilerler vardı.

1. Yalılarda nice yük odaları, oda gibi büyük kilerler vardı.

3. zarf , zarf , zarf , zarf , (ni'ce) Nasıl

4. zarf , zarf , zarf , zarf , (ni'ce) Uzun süreden beri


nice nice
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Pek çok

Örnek:

1. Allah nice nice yıllara eriştirsin.

1. Allah nice nice yıllara eriştirsin.


nicel
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nicelik bakımından, nicelikle ilgili, kantitatif


niceleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nicelemek işi


nicelemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir şeyi sayı, ölçü vb. ile bildirmek

2. mantık , mantık , mantık , mantık , Bir terime, tek veya çok oluşuna göre bir nicelik yüklemek


niceleyiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Niceleme işi


nicelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu, kemiyet, miktar, kantite

Örnek:

1. Bu artış nicelik bakımından olduğu kadar nitelikte de görüldü.

1. Bu artış nicelik bakımından olduğu kadar nitelikte de görüldü.

2. Bir şeyin eşit parçalara bölünebilen ve ölçülebilir olan yanları

3. Genellikle sayılabilen, toplamı doğrudan sayı olarak belirtilebilen genel özellik


niçin
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Hangi amaçla, hangi sebeple, neden, niye

Örnek:

1. Sen misin Çalıkuşu, dedi, niçin böyle kendi kendine yavaş yavaş yürüyorsun?

1. Sen misin Çalıkuşu, dedi, niçin böyle kendi kendine yavaş yavaş yürüyorsun?


nickname
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , 343 takma ad


Lisan : İngilizce nickname

nida
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Çağırma, bağırma, seslenme

Örnek:

1. Baba, 'ya Allah' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı.

1. Baba, 'ya Allah' nidası ile yerinden zorla, oğluna abanarak kalktı.

2. dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , dil bilgisi , Ünlem


Lisan : Arapça nidāʾ

Telaffuz : nida:

nifak

İlgili Kelimeler:

nifak tohumu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Geçimsizlik, anlaşmazlık, ara bozuculuk

Örnek:

1. Nifak unsurları her ikisinin iyi niyetlerinden yavaş yavaş, sinsi sinsi kendi çıkarlarına yararlanmasını bilecekti.

1. Nifak unsurları her ikisinin iyi niyetlerinden yavaş yavaş, sinsi sinsi kendi çıkarlarına yararlanmasını bilecekti.


Lisan : Arapça nifāḳ

Telaffuz : nifa:kı

nifak sokmak
Anlamı:

1. ara açmak, bozgunculuk yapmak

Örnek:

1. Bülent ile haminnesinin arasına derin bir nifak sokmuştu.

1. Bülent ile haminnesinin arasına derin bir nifak sokmuştu.


Ön Takı : (bir yere, bir şeye)