Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
asamble
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kurul


Lisan : Fransızca assemblée

asansör

İlgili Kelimeler:

asansör boşluğu, servis asansörü, yük asansörü

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İnsanları, yükleri bir yapının bir katından ötekine veya yüksek yerlere çıkarıp indiren, elektrikle işleyen araç

Örnek:

1. Babaevinden kaçan bir kız hınzırlığıyla kat görevlisiyle karşılaşmadan asansöre ulaştım.

1. Babaevinden kaçan bir kız hınzırlığıyla kat görevlisiyle karşılaşmadan asansöre ulaştım.


Lisan : Fransızca ascenseur

asansör boşluğu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Binalarda asansörün işlemesi için bırakılan boşluk


asansörcü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Asansörün bakım ve onarımını yapan kimse

2. Otel, hastane vb. büyük kuruluşlarda asansörün düzenli çalışmasını sağlayan kimse


asansörcülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Asansörcünün işi


asap
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sinir

Örnek:

1. Bu büyük ızdırap, asabına uyuşukluk getirdi.

1. Bu büyük ızdırap, asabına uyuşukluk getirdi.


Lisan : Arapça aʿṣāb

Telaffuz : a:sa:bı

asar

İlgili Kelimeler:

asarıatika

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Eserler


Lisan : Arapça ās̱ār

Telaffuz : a:sa:rı

asar
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yüzyıllar


Lisan : Arapça aʿṣār

Telaffuz : a:sar

aşar
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , ekonomi , ekonomi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , ekonomi , ekonomi , Türkiye’de 1925 yılına kadar tarımsal ürünün onda biri oranında aynî olarak alınan vergi

2. matematik , matematik , matematik , matematik , Ondalık

3. tarih , tarih , tarih , tarih , Ondalık


Lisan : Arapça aʿşār

Telaffuz : a:şa:r

aşarcı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Aşar toplayan kişi


Asarcık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Samsun iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : a'sarcığı

aşarcılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşarcının yaptığı iş


aşari
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , matematik , matematik , isim , isim , eskimiş , eskimiş , matematik , matematik , Ondalık


Lisan : Arapça aʿşārī

Telaffuz : a:şa:ri:

asarıatika
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Eski yapılar, eski eserler


Lisan : Arapça ās̱ār + ʿatīḳa

Telaffuz : a:sa:rıati:ka

asayiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yerin düzen ve güvenlik içinde bulunması durumu, düzenlilik, güvenlik

Örnek:

1. Asayişi sağladığımdan emin olunca, gönül rahatlığı içinde yeniden odama, raporun başına dönüyorum.

1. Asayişi sağladığımdan emin olunca, gönül rahatlığı içinde yeniden odama, raporun başına dönüyorum.


Lisan : Farsça āsāyiş

Telaffuz : a:sa:yiş

asayiş berkemal
Anlamı:

1. güvenliğin yerinde olduğunu anlatan bir söz

Örnek:

1. Efendiler, mühim bir şey yok yahu! Asayiş berkemaldir.

1. Efendiler, mühim bir şey yok yahu! Asayiş berkemaldir.


asbaşkan
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İkinci başkan


Telaffuz : a'sbaşkan

asbest

İlgili Kelimeler:

asbest yünü

Anlamı:

1. isim , isim , mineraloji , mineraloji , isim , isim , mineraloji , mineraloji , Tremolitin bozulmasından oluşan, lifli, kırılmadan bükülebilen ve ateşte niteliği değişmeyen bir mineral, taş pamuğu, kaya lifi


Lisan : Fransızca asbeste

asbest yünü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Asbestin işlenerek yün biçimine sokulmuşu


aşçı

İlgili Kelimeler:

aşçı baltası, aşçıbaşı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yemek pişirmeyi meslek edinen kimse

Örnek:

1. Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim.

1. Ben bu aşçı kadar çılgın ve aksi insan görmedim.

2. Yemek pişirip satan kimse

3. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Yemek yenilen dükkân, aşevi, lokanta


aşçı baltası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kemikli et kesmeye yarar küçük balta


aşçıbaşı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Birlikte çalışan birkaç aşçının başı

2. Bir lokanta veya evde yemek pişirmekle görevli kimse


Telaffuz : aşçı'başı

aşçıbaşılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşçıbaşı olma durumu, aşçıbaşının görevi


aşçılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşçının yaptığı iş


aşçılık etmek
Anlamı:

1. yemek pişirmek

Örnek:

1. Ailemizin emektar Arap halayıklarından biri de bize aşçılık etmekteydi.

1. Ailemizin emektar Arap halayıklarından biri de bize aşçılık etmekteydi.