aşağıdan almak

Anlamı:

1. alttan almak

aşağılama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşağılamak durumu, istihkar, tenzil

aşağılamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Değerinden düşük göstermek

2. Küçültücü davranışlarda bulunmak, hor görmek

Örnek:

1. O adam onları aşağıladıkça utancından kaçacak delik arayan Âşık Ali'ye acıyordu.

1. O adam onları aşağıladıkça utancından kaçacak delik arayan Âşık Ali'ye acıyordu.

aşağılanabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşağılanabilmek işi

aşağılanabilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Aşağılanma ihtimali bulunmak

aşağılanış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşağılanma durumu

aşağılanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşağılanmak durumu, tezellül

Örnek:

1. Değer yargılarımızı her an, hiç durmamacasına yeniden ölçüp biçmek zorunluluğumuz, işte bu aşağılanma sorunundan kaynaklanıyor.

1. Değer yargılarımızı her an, hiç durmamacasına yeniden ölçüp biçmek zorunluluğumuz, işte bu aşağılanma sorunundan kaynaklanıyor.

aşağılanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Aşağılık duruma düşürülmek

aşağılaşabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşağılaşabilmek işi

aşağılaşabilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Aşağılaşma ihtimali bulunmak

aşağılaşma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşağılaşmak durumu, mezellet

aşağılaşmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Aşağılık duruma düşmek

aşağılatma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşağılatmak işi

aşağılatmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Aşağılama işine uğratmak, tenzil etmek

aşağılayabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşağılayabilmek işi

aşağılayabilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Aşağılama ihtimali veya imkânı bulunmak

aşağılayış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşağılama durumu

aşağılı yukarılı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aşağısı ve yukarısı olan

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Aşağısı yukarısı birlikte

Örnek:

1. Bu evi aşağılı yukarılı kiraya veriyorlar.

1. Bu evi aşağılı yukarılı kiraya veriyorlar.

aşağılık

İlgili Kelimeler:

aşağılık duygusu, aşağılık hissi, aşağılık kompleksi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşağı olma durumu, adilik

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Niteliği düşük, adi

Örnek:

1. Bazen en aşağılık bir romanı tabii olarak okur.

1. Bazen en aşağılık bir romanı tabii olarak okur.

aşağılık duygusu

Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Kişinin gerçeklere uyan veya uymayan sebeplerle, kendini yetersiz, yeteneksiz ve güçsüz görme duygusu, aşağılık hissi, aşağılık kompleksi

Örnek:

1. Bu aşağılık duygusundan kurtulmak için kim olursa, nasıl olursa olsun, bir evlenme yapıyorlar.

1. Bu aşağılık duygusundan kurtulmak için kim olursa, nasıl olursa olsun, bir evlenme yapıyorlar.

aşağılık hissi

Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Aşağılık duygusu

aşağılık kompleksi

Anlamı:

1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , Aşağılık duygusu

Örnek:

1. İçindeki aşağılık kompleksinin fitilini tutuşturabilirim tipimle.

1. İçindeki aşağılık kompleksinin fitilini tutuşturabilirim tipimle.

aşağısama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşağısamak durumu

aşağısamak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir kimseyi veya bir şeyi aşağılık ve değersiz göstermek, hafife almak, hafifsemek, tezyif etmek

aşağısanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aşağısanmak durumu