arzulanış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arzulanma durumu

arzulanma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arzulanmak durumu

arzulanmak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İstenmek, kendisine istek duyulmak

arzulatma

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arzulatmak durumu

arzulatmak fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Arzu duyulmasını sağlamak

arzulayabilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arzulayabilmek işi

arzulayabilmek fiil

Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Arzulama ihtimali veya imkânı bulunmak

arzulayış

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arzulama durumu

arzulu

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İstekli, hevesli

Örnek:

1. Bu harap ülkenin üstünde çakan şimşekler / Çılgın arzulu günahkârlığımın gözleridir

1. Bu harap ülkenin üstünde çakan şimşekler / Çılgın arzulu günahkârlığımın gözleridir

arzululuk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arzulu olma durumu

arzusu kalmak

Anlamı:

1. isteği yerine gelmemek, hevesini alamamak

Örnek:

1. Arzum kaldı toprağında taşında

1. Arzum kaldı toprağında taşında

arzusuz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İsteği, hevesi olmayan

arzusuzca

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Arzusuz bir biçimde

Telaffuz : arzusu'zca

arzusuzluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arzusuz olma durumu

as

İlgili Kelimeler:

assolist, astasım, asteğmen, asyön

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İskambil, domino vb. oyunlarda bir işaretini taşıyan kâğıt veya taş, birli, bey

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir işte başta gelen (kimse veya şey)

Örnek:

1. As oyuncu.

1. As oyuncu.

Lisan : Fransızca as

as

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kakım

As

Anlamı:

1. kimya , kimya , kimya , kimya , Arsenik elementinin simgesi

aş

İlgili Kelimeler:

aş damı, aşerme, aşevi, aşhane, aş ocağı, alaca aş, katıklı aş, arabaşı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yemek

aş damı

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bazı bölgelerde yemek pişirilen yer, mutfak

aş ocağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yemeğin pişirilip yoksullara dağıtıldığı yer

Örnek:

1. Kızılayın aş ocakları.

1. Kızılayın aş ocakları.

aş taşınca kepçeye paha olmaz

Anlamı:

1. `sıkışık zamanlarda önemsiz şeylerin değeri çoktur` anlamında kullanılan bir söz

aş tuz ile, tuz oran ile

Anlamı:

1. `bir şeyin hoşa gitmesi onun birtakım nitelikler taşımasına ve bu niteliklerin de gerektiği oranda bulunmasına bağlıdır` anlamında kullanılan bir söz

asa

İlgili Kelimeler:

mareşallik asası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek

2. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa

Lisan : Arapça ʿaṣā

Telaffuz : asa:

asabi

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sinirli

Örnek:

1. Bu sebepsiz ağrılar gibi onun her şeyi asabi mizacının belirtisi idi.

1. Bu sebepsiz ağrılar gibi onun her şeyi asabi mizacının belirtisi idi.

2. Sinirsel

3. zarf , zarf , zarf , zarf , Sinirli bir biçimde

Örnek:

1. Artık çok daha asabi çıkıyordu Gaba'nın sesi.

1. Artık çok daha asabi çıkıyordu Gaba'nın sesi.

Lisan : Arapça ʿaṣabī

Telaffuz : asabi:

asabileşme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Asabileşmek işi