92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Mumlamak işi
2. bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , bitki bilimi , Bitki hücrelerinin değişikliğe uğrayarak kendilerini su geçirmez duruma getirir biçimde mum bağlaması olayı
3. sinema , sinema , sinema , sinema , Laboratuvarlardan çıkmış bir filmin çeşitli aletlerde kolayca dönmesini sağlamak için iki kenarına ince bir bal mumu katmanı sürme
1. -i , -i , -i , -i , Bal mumu sürmek, bal mumuna batırmak
2. Mühürlemek, mühür mumu sürmek
3. Mum cilası yapmak
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Mumlama işi yapılmak veya mumlama işine konu olmak
1. isim , isim , sinema , sinema , isim , isim , sinema , sinema , Filmleri mumlamakta kullanılan alet
mumlu kâğıt
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mumu olan, mum konulmuş olan
1. Yedi mumlu pasta.
1. Yedi mumlu pasta.
2. Muma batırılmış, mumla hazırlanmış olan
1. Mehmet geldiği zaman mektubu bitirmiş, mumlu çaputa sarmıştı.
1. Mehmet geldiği zaman mektubu bitirmiş, mumlu çaputa sarmıştı.
1. isim , isim , isim , isim , Mürekkep geçirmeyen ve delinebilir bir dolgu maddesi emdirilmiş, mürekkebi geçiren fakat kolay delinmeyen bir cins pelürden veya lifli bir dokudan oluşturulmuş, teksir makinesinde basılacak yazıların yazıldığı kâğıt
1. isim , isim , isim , isim , Şamdan
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Herhangi bir sayıda mumu olan
1. Üç mumluk şamdan.
1. Üç mumluk şamdan.
3. sıfat , sıfat , fizik , fizik , sıfat , sıfat , fizik , fizik , Herhangi bir mum gücünde olan
1. Yüz mumluk ampul.
1. Yüz mumluk ampul.
1. isim , isim , isim , isim , Cem ayinlerindeki çerağ dinlendirmenin maksatlı olarak yanlış yorumlanmasıyla ortaya çıkarılan bir safsata
Telaffuz : mu'msöndü
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bir şeyi yapmaktan çekinen, kaçınan
2. Olamaz, olmayacak
Lisan : Arapça mumteniʿ
Telaffuz : mümteni:
1. isim , isim , isim , isim , Birtakım özel ilaçlar kullanılarak bozulmayacak duruma getirilmiş ceset
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok zayıf kimse
Lisan : Farsça mūmiyā
1. -i , -i , -i , -i , Bir cesedi, bozulmaması için özel ilaçlarla mumya durumuna getirmek
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , Yakarış
2. edebiyat , edebiyat , edebiyat , edebiyat , Divan edebiyatında Tanrı'yı öven şiir türü veya şiirin bir bölümü
Lisan : Arapça munācāt
Telaffuz : müna:ca:t
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kamuya duyurulmak istenilen şeyleri yüksek sesle haber vermeyi iş edinmiş olan kimse
Lisan : Arapça munādī
Telaffuz : müna:di:
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Arabozan
1. Münafık, hilekâr, mürai bir adam olarak şöhret almışsınız.
1. Münafık, hilekâr, mürai bir adam olarak şöhret almışsınız.
2. Dinî kurallara inanmadığı hâlde inanmış gibi görünen
Lisan : Arapça munāfiḳ
Telaffuz : müna:fık