mültezim

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kesenekçi

Lisan : Arapça multezim

mültezimlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kesenekçilik

multimedya

Anlamı:

1. isim , isim , bilişim , bilişim , isim , isim , bilişim , bilişim , Çoklu ortam

Lisan : İngilizce multimedia

Telaffuz : mu'ltimedya

multimilyarder

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çok zengin kimse

Lisan : Fransızca multimilliardaire

Telaffuz : mu'ltimilyarder

multimilyoner

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çok zengin kimse

Lisan : Fransızca multimillionnaire

Telaffuz : mu'ltimilyoner

multipleks

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Aynı zamanda, aynı hat üzerinde birçok iletişimi bir arada sağlayan veya bu özellikte olan (alet)

Lisan : Fransızca multiplex

Telaffuz : mu'ltipleks

multivizyon

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çoklu gösterim

Lisan : Fransızca multivision

Telaffuz : mu'ltivizyon

mum

İlgili Kelimeler:

mum ağacı, mum ampul, mum boyası, mum cilası, mum çiçeği, mum direk, mum duruşu, mumhane, mum palmiyesi, mumsöndü, bal mumu, eğir mumu, mühür mumu, yer mumu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir fitilin etrafına erimiş bal mumu, içyağı, stearik asit veya parafin dökülerek genellikle silindir biçiminde dondurulan ince, uzun aydınlatma aracı

2. Bal mumu

3. fizik , fizik , fizik , fizik , Işık şiddeti birimi, kandela

4. kimya , kimya , kimya , kimya , Bazı böcekler ve bitkiler tarafından salgılanan, böceklerin deri ve tüylerini, bitkilerin yüzeyini kaplayarak koruyucu görev yapan, içinde serbest yağ asitleri, alkoller ve doymuş hidrokarbonlar bulunan esterler

Örnek:

1. En bilinen mum, arıların yaptığı bal mumudur.

1. En bilinen mum, arıların yaptığı bal mumudur.

Lisan : Farsça mūm

mum ağacı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Sıcak ülkeler ile Kuzey ve Batı Avrupa'da yetişen bir tür mum palmiyesi (Myrica cerifera)

mum ampul

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mum biçiminde ampul

mum boyası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mum, terebentin, su ve toprak boyalarla hazırlanan boya

mum çiçeği

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , İki çeneklilerden, güzel kokulu, şemsiye biçiminde küçük beyaz çiçekler açan, etli yapraklı, sarılıcı bir süs bitkisi (Cerinthe minor ve Cerinthe retortra)

mum cilası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Parafin ve bal mumunun terebentin veya neft yağında çözüştürülmesi ile elde edilen, ağaç eşyaları cilalamakta kullanılan madde

mum dibine ışık vermez

Anlamı:

1. `etkili kişi kendi yakınlarına yardımcı olamaz` anlamında kullanılan bir söz

mum direk

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Dimdik

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Çok uslu, yaramazlık yapmayan (çocuk)

mum duruşu

Anlamı:

1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Vücudun, ense ve omuzlara dayanarak ellerin kalçayı desteklemesiyle baş aşağı, yere dikey bulunduğu durum

mum etmek

Anlamı:

1. muma çevirmek

mum gibi

Anlamı:

1. dosdoğru, dimdik

2. uslu, kıpırtısız

3. tertemiz, düzgün

4. zayıf, sararıp solmuş

mum kesilmek

Anlamı:

1. sessiz, uslu, doğru düzgün durmak

Örnek:

1. Öteki çocuklar mum kesilmişler, sahte bir sessizlikle sahte bir hamaratlık gösterisi içinde birer disiplin modeli olmuşlardı.

1. Öteki çocuklar mum kesilmişler, sahte bir sessizlikle sahte bir hamaratlık gösterisi içinde birer disiplin modeli olmuşlardı.

mum olmak

Anlamı:

1. hırçınlığı, yaramazlığı bırakmak

2. argo , argo , argo , argo , razı olmak

Örnek:

1. O, bu işe çoktan mum olmuştur ama kendini naza çekiyor.

1. O, bu işe çoktan mum olmuştur ama kendini naza çekiyor.

mum palmiyesi

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ilıman bölgelerde yetişen, gövdesi boyunca 1 santimetre kalınlığında bir mum katmanı bulunan, yaprakları hurma yaprağına benzeyen bir ağaç (Ceroxylon andicola)

mum tutturmak

Anlamı:

1. aşırı disiplin altına almak

Ön Takı : (birine)

mum yakmak

Anlamı:

1. kutsal sayılan bir yere giderek adak adadığında mum yakıp koymak

mum yanmayınca pervane dönmez (veya yanmaz)

Anlamı:

1. `güzel yoluna baş koyanların ortaya çıkması için güzelin görünmesi gerekir` anlamında kullanılan bir söz

mum yapıştırmak

Anlamı:

1. bir şeyi kırmızı mumla mühürlemek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , önemli bir şeyi unutmayıp akılda tutmak