Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
mühürlemek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Bir yazı, belge vb.nin doğruluğunu veya kabul ve onayını belirtmek amacı ile altına mühür koymak, mühür basmak

2. Bir şeyin üzerine açıldığında belli olması için yetkili makamlarca yapıştırılan kırmızı muma mühür basmak

3. Yasalara, ahlak ve sağlık kurallarına aykırı görülen iş veya eğlence yerlerinin çalışmasını durdurmak amacıyla, kapısının açılmasını engellemek için uygun yere mumu yapıştırıp üzerine mühür basmak, kapatmak


mühürleniş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mühürlenme işi


mühürlenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mühürlenmek işi


mühürlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Mühürleme işi yapılmak, mühür basılmak


mühürletme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mühürletmek işi


mühürletmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Mühürleme işini yaptırmak


mühürleyiş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mühürleme işi


mühürlü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mühür basılmış

2. Mühürle kapatılmış


mühürsüz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mührü olmayan

2. Mühür basılmamış olan

Örnek:

1. Mühürsüz nüshalar sahtedir.

1. Mühürsüz nüshalar sahtedir.


muhzır
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , İlgililerin mahkemede bulunmalarını sağlayan görevli

Örnek:

1. Kadı ola davacı ve muhzır dahi şahit / Ol mahkemenin hükmüne derler mi adalet

1. Kadı ola davacı ve muhzır dahi şahit / Ol mahkemenin hükmüne derler mi adalet


Lisan : Arapça muḥżir

muin
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yardımcı

Örnek:

1. Tanrı muinin olsun.

1. Tanrı muinin olsun.


Lisan : Arapça muʿīn

Telaffuz : mui:ni

muinli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , tarih , tarih , sıfat , sıfat , tarih , tarih , Askere alındığında ailesine bakacak kimsesi olan


muinsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , tarih , tarih , sıfat , sıfat , tarih , tarih , Askere alındığında ailesine bakacak kimsesi olmayan


muit
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Okullarda çocukları çalıştırmakla görevli kimse, öğretmen yardımcısı


Lisan : Arapça muʿīd

Telaffuz : mui:di

müjde
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muştu

Örnek:

1. Anasından para geldiği müjdesini ilkin ben verdim.

1. Anasından para geldiği müjdesini ilkin ben verdim.

2. Muştuluk

Örnek:

1. Müjdemi isterim, sınıfı geçtim.

1. Müjdemi isterim, sınıfı geçtim.

3. ünlem , ünlem , ünlem , ünlem , Sevindirici haber verileceği zaman söylenen bir söz

Örnek:

1. Müjde! Bir oğlunuz oldu.

1. Müjde! Bir oğlunuz oldu.


Lisan : Farsça mujde

müjde koşturmak
Anlamı:

1. bir muştuyu bir kimseye ivedilikle ulaştırmak


müjde vermek (veya götürmek)
Anlamı:

1. bir kimseye sevindirici, mutlu bir haberi ulaştırmak


müjdeci
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muştucu

Örnek:

1. Şafağın müjdecisi, güneşin önderi sabah rüzgârı serin serin yelpazeleniyordu.

1. Şafağın müjdecisi, güneşin önderi sabah rüzgârı serin serin yelpazeleniyordu.


müjdecilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Müjdeci olma durumu


müjdeleme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muştulama


müjdelemek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -i , -i , -e , -e , -i , -i , Muştulamak

Örnek:

1. Kız, Hasan'a gelecek baharda yine burada misafir kalacaklarını müjdeledi.

1. Kız, Hasan'a gelecek baharda yine burada misafir kalacaklarını müjdeledi.


müjdelenme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muştulanma


müjdelenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Muştulanmak


müjdeli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Muştulu


müjdelik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muştuluk