Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
meylettirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Meyletme işini yaptırmak


Telaffuz : me'ylettirmek

meyli olmak
Anlamı:

1. beğenmek, ilgisi olmak, hoşuna gitmek

Örnek:

1. Kızın sana meyli olduğunu görünce seni kızdan soğutmak için bu planı yaptı.

1. Kızın sana meyli olduğunu görünce seni kızdan soğutmak için bu planı yaptı.


meymenet
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uğur (I)


Lisan : Arapça meymenet

meymenetli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uğurlu


meymenetlilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uğurluluk


meymenetsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Uğursuz

Örnek:

1. Birleşerek o meymenetsiz heriflerin kahrından kurtulduk.

1. Birleşerek o meymenetsiz heriflerin kahrından kurtulduk.


meymenetsizce
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Meymenetsiz bir biçimde


Telaffuz : meymenetsi'zce

meymenetsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uğursuzluk


meyus
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Üzgün

Örnek:

1. Gözlerde meyus bir sükûtun bütün esrarı ağlıyordu.

1. Gözlerde meyus bir sükûtun bütün esrarı ağlıyordu.

2. Karamsar

Örnek:

1. Odaya girince Remzi'yi şaşkın ve meyus bir hâlde gördüm.

1. Odaya girince Remzi'yi şaşkın ve meyus bir hâlde gördüm.


Lisan : Arapça meʾyūs

Telaffuz : me:yu:s

meyus etmek
Anlamı:

1. üzmek

Örnek:

1. Müsteşar yanında böyle kalmak onu meyus ediyordu.

1. Müsteşar yanında böyle kalmak onu meyus ediyordu.


meyus olmak
Anlamı:

1. üzgün ve umutsuz bir duruma düşmek

Örnek:

1. Bir ümidin çıkmaması, insanın ikinci defa meyus olması demektir.

1. Bir ümidin çıkmaması, insanın ikinci defa meyus olması demektir.


meyusiyet
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Üzüntü

2. Karamsarlık

Örnek:

1. Bu meyusiyet ve bedbinlik gecesini muhteşem bir sabah takip edecekmiş!

1. Bu meyusiyet ve bedbinlik gecesini muhteşem bir sabah takip edecekmiş!


Lisan : Arapça meʾyūsiyyet

Telaffuz : me:yu:siyet

meyve

İlgili Kelimeler:

meyve ağacı, meyve bahçesi, meyve dışı, meyve ezmesi, meyvehoş, meyve içi, meyve kabuğu, meyve ortası, meyve reçeli, meyve sineği, meyve suyu, meyve şekeri, meyve yaprak, baklamsı meyve, buğdaysı meyve, etli meyve, incirsi meyve, kapçık meyve, kuru meyve, memnu meyve, sebze meyve toptancısı, yalancı meyve, yasak meyve, zeytinsi meyve

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bitkilerde çiçeğin döllenmesinden sonra yumurtalığın gelişmesiyle oluşan tohumları taşıyan, genellikle yenebilen organ, yemiş

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ürün, sonuç, kâr

Örnek:

1. Mektebimizin şapirografla basılan haftalık Fidan'ında, en güzel meyve benim imzamdır.

1. Mektebimizin şapirografla basılan haftalık Fidan'ında, en güzel meyve benim imzamdır.


Lisan : Farsça mīve

meyve ağacı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meyve veren ağaç


meyve almak
Anlamı:

1. ürün elde etmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , yarar elde etmek


meyve bahçesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçinde meyve ağaçları olan bahçe


meyve dışı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Birinci zar


meyve ezmesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meyvelerin ezilmesi sonucu elde edilen yiyecek


meyve içi
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Meyvelerde, tohumların bulunduğu iç bölüm


meyve kabuğu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Meyvenin dış yüzeyini kaplayan kalın tabaka


meyve ortası
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yemişlerin meyve dışı ve meyve içi arasında bulunan sulu ve etli bölümü


meyve reçeli
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meyveden yapılan şekerli tatlı


meyve şekeri
Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Balda ve birçok meyvede bulunan bir şeker türü, levüloz, fruktoz


meyve sineği
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Meyvelere musallat olan bir tür sinek


meyve sineğigiller
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kanatlarında koyu renkli lekeler bulunan bir tür sinek familyası (Trypetidae)