Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
meydanda bırakmak
Anlamı:

1. açıkta, evsiz barksız bırakmak

2. ortada, herkesin gözü önünde bırakmak


meydani
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Beyaz veya renkli, yol yol ipek çözgülü dokunmuş kumaş


Lisan : Arapça meydānī

Telaffuz : meyda:ni:

meydanı (birine veya bir şeye) bırakmak
Anlamı:

1. savunduğu şeyden vazgeçmek

Örnek:

1. Çok güzel görünen bir şey var ki o da iki tarafın da meydanı bırakıp kaçmamalarıdır.

1. Çok güzel görünen bir şey var ki o da iki tarafın da meydanı bırakıp kaçmamalarıdır.

2. yarışmadan çekilmek


meydanı boş bulmak
Anlamı:

1. kendisini engelleyecek kimse görmeyerek aşırı davranışlarda bulunmak


meydanı dar etmek
Anlamı:

1. birini çok sıkıntıya sokmak, her yönden sıkıştırmak


meydanlık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açıklık

Örnek:

1. Deve güreşinin yapılacağı meydanlık orada idi.

1. Deve güreşinin yapılacağı meydanlık orada idi.


meyhane

İlgili Kelimeler:

meyhane pilavı, meyhane tavuğu, koltuk meyhanesi, selatin meyhanesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İçki satılan ve içilen yer, içki yeri

Örnek:

1. Meyhaneden çıktığında sarhoş kafayla bir esir gemisine binmiş, güvertede sızıp kalmıştı.

1. Meyhaneden çıktığında sarhoş kafayla bir esir gemisine binmiş, güvertede sızıp kalmıştı.

2. Kabare


Lisan : Farsça mey + ḫāne

Telaffuz : meyha:ne

meyhane pilavı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kıyma, soğan, biber ve domates kullanılarak bulgurdan yapılan bir pilav türü

2. Meyhane havasına özgü ve mezelik niteliğinde olan pilav


meyhane tavuğu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Katı yağ ile kavrulmuş soğan, domates, pirinç karışımının haşlanmış tavuk budunun üzerine dökülüp fırında pişirilmesiyle hazırlanan bir yemek türü


meyhaneci

İlgili Kelimeler:

meyhaneci otu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meyhane işleten kimse

Örnek:

1. Hemen meyhaneciye kadeh getirmesini söyledi.

1. Hemen meyhaneciye kadeh getirmesini söyledi.


meyhaneci otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çobandüdüğü


meyhaneciden şahit istemişler, bozacıyı göstermiş
Anlamı:

1. `uygunsuz iş yapan kimse, haklı olduğunu göstermek için kendisine benzeyen birini tanık gösterir` anlamında kullanılan bir söz


meyhanecilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meyhane işletme işi


meyhaneli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Meyhanesi olan

Örnek:

1. Meyhaneli köylerin her birinde üçer beşer çekmiş, bulut olmuştur.

1. Meyhaneli köylerin her birinde üçer beşer çekmiş, bulut olmuştur.


meyhanesiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Meyhanesi olmayan


meyil

İlgili Kelimeler:

meyletmek, meylettirmek

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eğiklik, eğim, akıntı

Örnek:

1. Fazılpaşa Yokuşu'nda akşam olurken, tatlı bir meyille denize uzanan kırmızı damların üzeri kararır.

1. Fazılpaşa Yokuşu'nda akşam olurken, tatlı bir meyille denize uzanan kırmızı damların üzeri kararır.

2. Eğilim

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İlgi, gönül verme

Örnek:

1. Beni görüp yönün öte döndürme / Yine gitmez meylim sendedir sende

1. Beni görüp yönün öte döndürme / Yine gitmez meylim sendedir sende


Lisan : Arapça meyl

meyil vermek
Anlamı:

1. eğiklik sağlamak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , ilgi göstermek, gönül vermek

Örnek:

1. Her dilbere meyil verme / Ya sevilir ya sevilmez

1. Her dilbere meyil verme / Ya sevilir ya sevilmez


meyilli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bir yana eğimi olan, eğik

Örnek:

1. Ağaçlı tarlaları, tek tük bağ kulübeleri olan arkası meyilli bir arazi.

1. Ağaçlı tarlaları, tek tük bağ kulübeleri olan arkası meyilli bir arazi.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , İlgili, gönül vermiş


meyillilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meyilli olma durumu


meyilsiz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Meyli olmayan


meyilsizlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meyilsiz olma durumu


meylediş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meyletme işi


meyletme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meyletmek işi, temayül


meyletmek fiil
Anlamı:

1. -e , -e , -e , -e , Eğilmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Gönül vermek


Lisan : Arapça meyl + Türkçe etmek

Telaffuz : me'yletmek

meylettirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meylettirmek işi