mendebur

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sümsük(I), sünepe, pis, iğrenç

Örnek:

1. Karşımıza kör, topal, sakat, mendebur bir mahluk da çıkabilir.

1. Karşımıza kör, topal, sakat, mendebur bir mahluk da çıkabilir.

Lisan : Farsça mendebūr

mendeburluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mendebur olma durumu

Örnek:

1. Nezle dediğimiz kötülüğün bütün gücü, bütün mendeburluğu kendini böyle bir tutam tozla geçirecekmiş gibi göstermesindedir.

1. Nezle dediğimiz kötülüğün bütün gücü, bütün mendeburluğu kendini böyle bir tutam tozla geçirecekmiş gibi göstermesindedir.

mendelevyum

Anlamı:

1. isim , isim , kimya , kimya , isim , isim , kimya , kimya , Atom numarası 101, kütle numarası 256 olan, izotopu 1957'de yapay olarak elde edilmiş olan element (simgesi Md)

Lisan : Fransızca mendélévium

Telaffuz : mendele'vyum

menderes

Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Bir akarsu yatağının az eğimli koyak tabanlarında ve ova düzlüklerinde çizdiği S harfine benzeyen kıvrım

Lisan : Yunanca

Menderes

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İzmir iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : me'nderes

mendil

İlgili Kelimeler:

ıslak mendil, kolonyalı mendil

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Burun ve ter silmekte, el ve yüz kurulamakta kullanılan küçük, kare biçiminde kumaş veya yumuşak, ince kâğıt

Örnek:

1. Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

1. Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

2. İçine bazı şeyler konulan kumaş, yağlık

Örnek:

1. Sabahleyin erkenden işine gider, akşamüstü elinde dolu mendiliyle evine dönerdi.

1. Sabahleyin erkenden işine gider, akşamüstü elinde dolu mendiliyle evine dönerdi.

Lisan : Arapça mendīl

mendil atmak

Anlamı:

1. herhangi bir duyguyu, gizli bir mesajı haberleşilen insana çeşitli anlamları olan renkli mendille bildirmek

Örnek:

1. Pencereyi açıp gözünün önünde oyalı yeşil mendil mi atacağım Ferit'e?

1. Pencereyi açıp gözünün önünde oyalı yeşil mendil mi atacağım Ferit'e?

mendil kadar

Anlamı:

1. çok küçük (alan)

Örnek:

1. Mendil kadar olsun tarlamızı ayır/ Beni doyuracak ağacı göster

1. Mendil kadar olsun tarlamızı ayır/ Beni doyuracak ağacı göster

mendil sallamak

Anlamı:

1. birini uzaktan mendil sallayarak selamlamak veya uğurlamak

Örnek:

1. Arabalar yaklaşıyor, mendil sallayalım mı?

1. Arabalar yaklaşıyor, mendil sallayalım mı?

mendilli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mendili olan

Örnek:

1. Mendilli eliyle karşıdan el kol işaretlerine başladı.

1. Mendilli eliyle karşıdan el kol işaretlerine başladı.

mendilsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Mendili olmayan

mendirek

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Kıyılarda dalgakıranla yapılmış liman

Örnek:

1. Eğer bir an önce bu işin önüne geçilmezse mendirek bu seneki lodoslarda bir kat daha göçecek.

1. Eğer bir an önce bu işin önüne geçilmezse mendirek bu seneki lodoslarda bir kat daha göçecek.

Lisan : Rumca

Telaffuz : me'ndirek

menediliş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Menedilme işi

menedilme

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Menedilmek işi

menedilmek fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Yasak edilmek, yasaklanmak

2. Önüne geçilmek

Telaffuz : me'nedilmek

menediş

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Menetme işi

menekşe

İlgili Kelimeler:

menekşe gözlü, menekşe gülü, menekşe rengi, alacamenekşe, hercai menekşe, mormenekşe, yabani menekşe, Afrika menekşesi, Cezayir menekşesi, deniz menekşesi, Frenk menekşesi, saray menekşesi

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Menekşegillerden, bir veya çok yıllık otsu bir bitki (Viola tricolor)

2. Bu bitkinin mor renkli, güzel kokulu çiçeği

Lisan : Farsça benefşe

Telaffuz : mene'kşe

menekşe gözlü

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gözleri koyu lacivert renkte olan

menekşe gülü

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Tırmanıcı, küçük çiçekli bir gül (Rosa chinensis)

menekşe rengi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Menekşe çiçeğinin mor rengi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

menekşegiller

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Çiçekleri ayrı taç yapraklı iki çenekli bitkiler familyası

menemen

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yumurta, soğan, yeşilbiber ve domatesle yapılan bir yemek

Örnek:

1. Fasulye pilakileri, piyazlar, köfteler, salçalı makarnalar, menemenler, patlıcan kızartmaları neler de neler pişmedi.

1. Fasulye pilakileri, piyazlar, köfteler, salçalı makarnalar, menemenler, patlıcan kızartmaları neler de neler pişmedi.

Menemen

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İzmir iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

Telaffuz : me'nemen

menengiç

Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Çitlembik

menenjit

Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Ateş, şiddetli baş ağrısı, kusma, sayıklama vb. belirtilerle ortaya çıkan, beyin zarlarının iltihaplanmasıyla oluşan bir hastalık

Lisan : Fransızca méningite