memnun etmek

Anlamı:

1. bir kimseyi sevindirmek, ona kıvanç vermek

Örnek:

1. Herkesi aynı zamanda memnun etmenin yolu yok herhâlde.

1. Herkesi aynı zamanda memnun etmenin yolu yok herhâlde.

2. yüklüce para veya bol bahşiş vermek

Örnek:

1. Birader, hafif bir yükümüz var, Aksaray'a götürürsen seni memnun ederiz.

1. Birader, hafif bir yükümüz var, Aksaray'a götürürsen seni memnun ederiz.

memnun olmak

Anlamı:

1. sevinmek, sevinç duymak, kıvanmak

Örnek:

1. İçten içe bu duruma memnun olarak onları kavgalarıyla baş başa bıraktım.

1. İçten içe bu duruma memnun olarak onları kavgalarıyla baş başa bıraktım.

memnunca

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Memnun gibi, az çok memnun

2. zarf , zarf , zarf , zarf , Memnun bir biçimde

Telaffuz : memnu'nca

memnuniyet

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Memnun olma, sevinç duyma, sevinme

Örnek:

1. Kurutan, yakan güneşli ve gölgesiz ve nihayetsiz bir çölün ortasında bir bardak buzlu su bulan yolcu memnuniyetini hissettim.

1. Kurutan, yakan güneşli ve gölgesiz ve nihayetsiz bir çölün ortasında bir bardak buzlu su bulan yolcu memnuniyetini hissettim.

Lisan : Arapça memnūniyyet

Telaffuz : memnu:niyet

memnuniyetle

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kıvanç duyarak, kıvançla

Telaffuz : memnuniye'tle

memnuniyetsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Memnun olmayan

memnuniyetsizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Memnun olmama durumu

memnunluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kıvanma, kıvanç

Örnek:

1. Büyük bir memnunlukla yapıştım kazmanın sapına.

1. Büyük bir memnunlukla yapıştım kazmanın sapına.

memorandum

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Muhtıra

Lisan : Fransızca mémorandum

Telaffuz : memora'ndum

memul

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Umulan, düşünülen

Lisan : Arapça meʾmūl

Telaffuz : me:mul, l ince okunur

memul etmek

Anlamı:

1. beklemek, ummak

Örnek:

1. Bu hareketleri terbiyenizden hiç memul etmezdim.

1. Bu hareketleri terbiyenizden hiç memul etmezdim.

memul olmak

Anlamı:

1. umulmak, beklenilmek

memur

İlgili Kelimeler:

ambar memuru, infaz memuru, maiyet memuru, muhabere memuru, nikâh memuru, nokta memuru, orman koruma memuru, sağlık memuru, taharri memuru, tapu memuru, zaptiye memuru

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Devlet hizmetinde aylıkla çalışan kimse, görevli

Örnek:

1. Kasabaya gelen her yeni memur ilk olarak beni tanır.

1. Kasabaya gelen her yeni memur ilk olarak beni tanır.

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yükümlü

Örnek:

1. Sen de kaçmamasına dikkat edeceksin. Muhafazasına memursun.

1. Sen de kaçmamasına dikkat edeceksin. Muhafazasına memursun.

Lisan : Arapça meʾmūr

Telaffuz : me:mur

memur etmek

Anlamı:

1. görevlendirmek

Örnek:

1. Beni buraya memur ettikleri vakit şikâyet etmemiş fakat içimden ağlamıştım.

1. Beni buraya memur ettikleri vakit şikâyet etmemiş fakat içimden ağlamıştım.

memure

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Bayan memur

Örnek:

1. Patronun, benim gibi bir memurenin nazını çekmeye ne mecburiyeti var?

1. Patronun, benim gibi bir memurenin nazını çekmeye ne mecburiyeti var?

Lisan : Arapça meʾmūre

Telaffuz : me:mure

memurin

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Memurlar

Lisan : Arapça meʾmūrīn

Telaffuz : me:muri:n

memuriyet

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Memurluk

Örnek:

1. Eski memuriyetleri bulsam ne yapacağımı bilirim.

1. Eski memuriyetleri bulsam ne yapacağımı bilirim.

Lisan : Arapça meʾmūriyyet

Telaffuz : me:muriyet

memurluk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Memur olma durumu, memuriyet

Örnek:

1. Almanya'ya gitmeden önce sebze halinde memurluk yapıyordum.

1. Almanya'ya gitmeden önce sebze halinde memurluk yapıyordum.

men

İlgili Kelimeler:

menedilmek, menetmek, menolunmak

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yasaklama

2. Engel olma

Lisan : Arapça menʿ

menafi

İlgili Kelimeler:

menafiiumumiye

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yararlar, faydalar

Lisan : Arapça menāfiʿ

Telaffuz : mena:fi

menafiiumumiye

Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Kamu yararı

Lisan : Arapça menāfiʿ + ʿumūmiyye

Telaffuz : mena:fiiumu:miye

menajer

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yönetici

2. Bir sporcunun veya sanatçının mesleki işlerini düzenleyen ve yöneten kimse

3. spor , spor , spor , spor , Bir spor takımının teknik yöneticisi

Lisan : Fransızca manager

menajerlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Menajer olma durumu

2. Menajerin görevi

menakıp

İlgili Kelimeler:

menakıpname

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Menkıbeler

Lisan : Arapça menāḳib

Telaffuz : mena:kıp

menakıpname

Anlamı:

1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Menkıbeleri konu edinen eserlerin ortak adı

Lisan : Arapça menāḳib + Farsça nāme

Telaffuz : mena:kıpna:me