Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
masuniyet

İlgili Kelimeler:

teşrii masuniyet

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Korunmuş olma durumu

Örnek:

1. O zaman yüzünün çocuklara mahsus körpeliği masuniyetle birleşmişti.

1. O zaman yüzünün çocuklara mahsus körpeliği masuniyetle birleşmişti.

2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Dokunulmazlık


Lisan : Arapça maṣūniyyet

Telaffuz : masu:niyet

masura
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koni veya silindir biçiminde olup üzerine şerit, iplik vb. sarılan, karton, tahta, plastik vb.nden yapılan araç

2. Çeşme zıvanası

3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Bir akarsu ölçü birimi


Lisan : Rumca

Telaffuz : masu'ra

mat

İlgili Kelimeler:

ipek matı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Parlak olmayan, donuk


Lisan : Fransızca mat

mat

İlgili Kelimeler:

şah mat

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Satranç oyununda taraflardan birinin yenilgisi


Lisan : Farsça māt

mat etmek
Anlamı:

1. satranç oyununda yenmek

Örnek:

1. İki kişiyi birden satrançta mat ettim.

1. İki kişiyi birden satrançta mat ettim.

2. bir tartışma sonunda karşısındakini cevap veremez duruma düşürmek

Örnek:

1. Başkaları onları mat etmeden onlar kendi çelişkileri ile kendilerini çelmeliyorlardı.

1. Başkaları onları mat etmeden onlar kendi çelişkileri ile kendilerini çelmeliyorlardı.

3. kötü duruma düşürmek, bozmak

Örnek:

1. Başka bir çocuk arabasındaki hafif cümbüşü birdenbire bu araba mat etti.

1. Başka bir çocuk arabasındaki hafif cümbüşü birdenbire bu araba mat etti.


mat olmak
Anlamı:

1. satranç oyununda yenilmek

2. bir tartışma sonunda veya benzeri bir durumda yenik düşmek


matador
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Boğa güreşçisi


Lisan : Fransızca matador

matafora
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Sandalları asmaya yarayan ve gemilerin bordalarında bulunan dikme


Lisan : İtalyanca metifore

Telaffuz : matafo'ra

matafyon
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Yelkenlere ve teknelere açılan delik


Lisan : İtalyanca matafioni

matah
Anlamı:

1. isim , isim , alay yollu , alay yollu , isim , isim , alay yollu , alay yollu , İnsan, mal, eşya vb. için küçümseme yollu bir söz

Örnek:

1. Kadının çantası da matah bir şey değil zaten.

1. Kadının çantası da matah bir şey değil zaten.


Lisan : Arapça metāʿ

matara
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yolculukta ve askerlikte kullanılan, boyna veya bele asılı olarak taşınan, genellikle aba, deri veya metalden yapılmış su kabı

Örnek:

1. Çatlağın ilerisindeki kaynaktan da mataralara su doldurulmuş.

1. Çatlağın ilerisindeki kaynaktan da mataralara su doldurulmuş.


Lisan : Arapça miṭhare

Telaffuz : mata'ra

matbaa
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Basımevi

Örnek:

1. Belki bu matbaanın işi ama dergiler elimize ulaşmazsa sizi sorumlu tutarız.

1. Belki bu matbaanın işi ama dergiler elimize ulaşmazsa sizi sorumlu tutarız.


Lisan : Arapça maṭbaʿa

matbaacı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Basımcı, basımevi sahibi


matbaacılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Basımcılık


matbu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Basılı


Lisan : Arapça maṭbūʿ

Telaffuz : matbu:

matbua
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Basma


Lisan : Arapça maṭbūʿa

matbuat
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Basın

Örnek:

1. Yoksa bu şikâyetimizin hiçbir zaman şümullü manasıyla matbuatımızla alakası yoktur.

1. Yoksa bu şikâyetimizin hiçbir zaman şümullü manasıyla matbuatımızla alakası yoktur.


Lisan : Arapça maṭbūʿāt

Telaffuz : matbua:tı

matem

İlgili Kelimeler:

matem ayı, matem havası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yas

Örnek:

1. Caminin methali, minberi, kâmilen siyah matem bayraklarıyla kaplı.

1. Caminin methali, minberi, kâmilen siyah matem bayraklarıyla kaplı.


Lisan : Arapça mātem

Telaffuz : ma:tem

matem ayı
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Muharrem


matem havası
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir yerde herhangi bir sebeple ortaya çıkan üzüntülü durum


matem tutmak
Anlamı:

1. yas tutmak


matematik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aritmetik, cebir, geometri gibi sayı ve ölçü temeline dayanarak niceliklerin özelliklerini inceleyen bilimlerin ortak adı, riyaziye

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sayıya dayalı, mantıklı, ince hesaba bağlı

Örnek:

1. Eski yorumcular daha ileri gitmiş, evrenin yaratılmasında ve doğanın kurallarında bile matematik bir öz bulmuşlardır.

1. Eski yorumcular daha ileri gitmiş, evrenin yaratılmasında ve doğanın kurallarında bile matematik bir öz bulmuşlardır.


Lisan : Fransızca mathématique

matematikçi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Matematikle uğraşan kimse, riyaziyeci, matematisyen

2. Matematik öğretmeni


matematikçilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Matematikçi olma durumu


matematiksel
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Matematik bilimi ile ilgili olan, riyazi

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Kesin, sağlam, bütün kuşkulardan uzak olan