Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
matrakçı
Anlamı:

1. isim , isim , tarih , tarih , isim , isim , tarih , tarih , Osmanlı ordusunda acemilere matrakla savaşmayı öğreten usta


matriarkal
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , sıfat , sıfat , toplum bilimi , toplum bilimi , Anaerkil


Lisan : Fransızca matriarcal

Telaffuz : l ince okunur

matriks
Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , İçinde birçok biyolojik olayın meydana geldiği, akıcılığı az, cansız bir sıvı ortam


Lisan : Almanca Matrix

matris

İlgili Kelimeler:

matris kâğıdı

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Matbaacılıkta kullanılan, girintili çıkıntılı metal veya mukavva kalıp, baskı kalıbı

2. matematik , matematik , fizik , fizik , matematik , matematik , fizik , fizik , Dizey


Lisan : Fransızca matrice

matris kâğıdı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Basılacak formanın kalıbını almada kullanılan yumuşak karton


matruş
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Tıraşlı

Örnek:

1. Matruş biri görüldü mü herhâlde ecnebidir diye kestirilir atılırdı.

1. Matruş biri görüldü mü herhâlde ecnebidir diye kestirilir atılırdı.


Lisan : Arapça maṭrūş

matruşka
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özellikle Rusya'dan dünyaya yayılan, tahtadan yapılmış iç içe bebeklerden oluşan süs eşyası


Lisan : Rusça

Telaffuz : matru'şka

matruşluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sakalsız, bıyıksız olma durumu

Örnek:

1. Matruşluk, bugünkü deyimiyle sakalsızlık, bıyıksızlık bizde cumhuriyetle başlamış.

1. Matruşluk, bugünkü deyimiyle sakalsızlık, bıyıksızlık bizde cumhuriyetle başlamış.


matrut
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Kovulmuş, çıkarılmış


Lisan : Arapça maṭrūd

matuf
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bir yöne eğilmiş

2. Yöneltilmiş


Lisan : Arapça maʿṭūf

Telaffuz : ma:tuf

matuf olmak
Anlamı:

1. bir şeye yöneltilmek


matuh
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Bunamış, bunak


Lisan : Arapça maʿtūh

Telaffuz : ma:tuh

maun
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Tespih ağacıgillerden, Hindistan ve Honduras'ta yetişen büyük bir orman ağacı, akaju (Swietenia mahagoni)

2. Bu ağacın parlak kırmızımtırak renkte, sert ve iyi cilalanan kerestesi

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu keresteden yapılan

Örnek:

1. Emekli ajan, alınmış gibi maun masanın arkasında oturan kişiyi süzdü.

1. Emekli ajan, alınmış gibi maun masanın arkasında oturan kişiyi süzdü.


Lisan : (Amerika yerlilerinin dillerinden)

maval
Anlamı:

1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Yalan, uydurma söz

Örnek:

1. Bu sürgünlük mavalı neyin nesi? Aslı astarı var mı?

1. Bu sürgünlük mavalı neyin nesi? Aslı astarı var mı?


Lisan : Arapça mevvāl

maval okumak
Anlamı:

1. yalan söylemek, yalan söyleyerek oyalamak, masal okumak


mavera
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Öte

2. Görülen âlemin ötesi


Lisan : Arapça māverāʾ

Telaffuz : ma:vera:

mavi

İlgili Kelimeler:

mavi bayrak, mavi boncuk, mavi çocuk, mavihastalık, mavikantaron, maviküf, mavi yakalı, mavi yolcu, açık mavi, havai mavi, koyu mavi, Akdeniz mavisi, boncuk mavisi, çivit mavisi, deniz mavisi, gece mavisi, gökyüzü mavisi, kristal mavisi, lavanta mavisi, maden mavisi, okyanus mavisi, petrol mavisi, safir mavisi, süt mavisi, turkuaz mavisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yeşil ile menekşe rengi arasında bir renk, bulutsuz gökyüzünün rengi, mai

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

Örnek:

1. Düşsün olur mu toprağa göçmüş cihan gibi / Sönsün o mavi gözleri bir asuman gibi

1. Düşsün olur mu toprağa göçmüş cihan gibi / Sönsün o mavi gözleri bir asuman gibi


Lisan : Arapça māʾī

Telaffuz : ma:vi

mavi bayrak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Deniz, kumsal ve çevresinin istenilen temizlikte olması dolayısıyla verilen uluslararası belgeye sahip olunduğunu gösteren bayrak


mavi boncuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nazar değmesin veya göze gelinmesin inancıyla takılan mavi renkli boncuk


mavi boncuk dağıtmak
Anlamı:

1. birçok kişiye birden sevgi göstermek

2. herkese şirin görünmeye çalışmak


mavi çocuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mavihastalığa yakalanmış çocuk

Örnek:

1. Kalbimde bir kusurla doğmuşum ben; bugün böylelerine mavi çocuk diyorlar, bu deyim o zaman yoktu.

1. Kalbimde bir kusurla doğmuşum ben; bugün böylelerine mavi çocuk diyorlar, bu deyim o zaman yoktu.


mavi yakalı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üretim sürecine bedensel gücüyle katılarak maaş veya ücret karşılığı çalışan kişi


mavi yolcu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mavi yolculuğa çıkan kimse

Örnek:

1. O zaman annem nereden bilsin benim bir gün en güçlü mavi yolcu olacağımı?

1. O zaman annem nereden bilsin benim bir gün en güçlü mavi yolcu olacağımı?


mavi yolculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güneybatı kıyılarımızda denizden koy koy dolaşılarak yapılan gezi

Örnek:

1. Keşke arkeoloji de okusaydım mavi yolculuklarımızda keşfe çıktığımız bu canım Anadolu'yu anlamak için...

1. Keşke arkeoloji de okusaydım mavi yolculuklarımızda keşfe çıktığımız bu canım Anadolu'yu anlamak için...


mavihastalık
Anlamı:

1. isim , isim , tıp , tıp , isim , isim , tıp , tıp , Kalbi ikiye ayıran bölmenin bozulması sonucu temiz ve kirli kanın birbirine karışmasıyla ortaya çıkan hastalık


Telaffuz : mavi'hastalık