92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Liberal olma durumu
1. Millî şuura ermiş bir insana göre muhafazakârlık, liberallik ve daha ileri fikirler arasında fark azdır.
1. Millî şuura ermiş bir insana göre muhafazakârlık, liberallik ve daha ileri fikirler arasında fark azdır.
liberasyon listesi
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Serbestlik
Lisan : Fransızca libération
1. isim , isim , isim , isim , İthal yolu ile girmesine izin verilen malların listesi
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Son adam
Lisan : İtalyanca libero
1. isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , isim , isim , ruh bilimi , ruh bilimi , İnsanın davranışlarının temelini oluşturan cinsel içgüdü
1. Daha evlenirken yaşamlarının libidoları belliydi.
1. Daha evlenirken yaşamlarının libidoları belliydi.
Lisan : Fransızca libido
1. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Liberal ekonomiyi ve liberal siyaseti savunurken çabucak zengin olmayı amaçlayan ve bu yolda hiçbir değer yargısını kabul etmeyen, her şeyi mübah gören kimse
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi
Lisan : İtalyanca libbra
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Bir operanın sözlerinin yazılı bulunduğu kitap
2. Bir pandomimi veya baleyi açıklayan kitap
Lisan : İtalyanca libretto
Telaffuz : libre'tto
1. isim , isim , isim , isim , Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : li'ce
1. isim , isim , isim , isim , Önder, şef
1. İhtilal partisinin liderini yakından ilk defa tanıyacaktım.
1. İhtilal partisinin liderini yakından ilk defa tanıyacaktım.
2. Bir partinin veya bir kuruluşun en üst düzeyde yönetimiyle görevli kimse
1. Politika kargaşalarına gömülmüş liderler, ufukta bekleyen tehlikeyi göremiyorlardı.
1. Politika kargaşalarına gömülmüş liderler, ufukta bekleyen tehlikeyi göremiyorlardı.
3. spor , spor , spor , spor , Bir yarışmada başta bulunan takım veya yarışmacı
Lisan : Fransızca leader
1. isim , isim , isim , isim , Liderin görevi
2. Önderlik
1. Üstelik kişilikleri, liderlik nitelikleri, güçleri ve güzellikleriyle de orantılı değildir.
1. Üstelik kişilikleri, liderlik nitelikleri, güçleri ve güzellikleriyle de orantılı değildir.
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Şarkı
Lisan : Almanca Lied
lif lif, cam lifi, kaya lifi
1. isim , isim , isim , isim , Her türlü maddeyi oluşturan çok ince ve uzun parça
1. Ihlamur lifleriyle tavana asılmış kış kavunları gözünün önüne geliyordu.
1. Ihlamur lifleriyle tavana asılmış kış kavunları gözünün önüne geliyordu.
2. Yıkanmak için kullanılan bitki telleri demeti veya türlü ipliklerden yapılmış örgü
1. Yumuşak lifi alarak kurnaya batırdı.
1. Yumuşak lifi alarak kurnaya batırdı.
3. biyoloji , biyoloji , biyoloji , biyoloji , Tel
Lisan : Arapça līf
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Tel tel, ince ince
1. Dalgaların getirip attığı lif lif yosunlar, bir parlayıp bir matlaşarak orada duruyorlardı.
1. Dalgaların getirip attığı lif lif yosunlar, bir parlayıp bir matlaşarak orada duruyorlardı.
2. zarf , zarf , zarf , zarf , İnce bir biçimde
1. Sanki hayatın düğümleri lif lif çözülmüş, muammaların anahtarları elime teslim olunmuştu.
1. Sanki hayatın düğümleri lif lif çözülmüş, muammaların anahtarları elime teslim olunmuştu.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Lif oluşmak
1. Kavunlar liflenmiş.
1. Kavunlar liflenmiş.
2. Lifle sabunlanmak
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Teniste topa arkadan öne veya yukarıdan aşağıya doğru vurma
Lisan : İngilizce lift