likit fon

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Hem yatırım fonu almak hem de istenildiği anda nakit olarak kullanmak amacıyla oluşturulan fon türü

likör

İlgili Kelimeler:

likör bardağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Meyve veya bazı bitkiler ile alkol, esans karışımından yapılan şekerli içki

Örnek:

1. Bu likör vakitsiz amma şişeleri açmış bulunduk.

1. Bu likör vakitsiz amma şişeleri açmış bulunduk.

Lisan : Fransızca liqueur

likör bardağı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Likör içmek için kullanılan küçük, ince ve zarif cam bardak

likorinoz

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Balıkların iste kurutularak yapılan pastırması

Lisan : Rumca

Telaffuz : likori'noz

lila rengi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açık eflatun

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan

lim

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küçük limon

Lisan : Fransızca lime

limaki

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ayakkabıcılıkta kullanılan küçük eğe

Lisan : Rumca

liman

İlgili Kelimeler:

liman cüzdanı, liman reisi, açık liman, sütliman, yatak liman, havalimanı, ticaret limanı, yat limanı

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Gemilerin barınmalarına, yük alıp boşaltmalarına, yolcu indirip bindirmelerine yarayan doğal veya yapay sığınak

Örnek:

1. Hayatını anlatacağımız adam Çin limanlarından birinde yaşamıştı.

1. Hayatını anlatacağımız adam Çin limanlarından birinde yaşamıştı.

Lisan : Rumca

liman cüzdanı

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Gemi adamlarının özel kimlik belgesi yerine seferlerde kullandıkları küçük defter

Örnek:

1. Bundan böyle nüfus kâğıdının yerini şu liman cüzdanı alacak.

1. Bundan böyle nüfus kâğıdının yerini şu liman cüzdanı alacak.

liman reisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gemilerin limana girip çıkması, yük alıp vermesi işlerine bakan yetkili kimse

Örnek:

1. Kız kardeşi Nazime'yi yaşlı bir liman reisi istedi.

1. Kız kardeşi Nazime'yi yaşlı bir liman reisi istedi.

limanlama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Limanlamak işi veya durumu

limanlamak fiil

Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Gemi bir limana girip orada kalmak

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yatışmak, sakinleşmek

limanlık

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Liman gibi kullanılan, liman kurmaya elverişli (yer)

2. Yatışmış, dalgasız, sakin (deniz, hava)

limbo

Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Irmaklarda, sığ sularda yük taşıyan bir tekne türü

2. Bir ticaret gemisinin içindeki yükü, bordasına yanaşan başka bir gemiye aktarma işlemi

Lisan : İtalyanca limbo

Telaffuz : li'mbo

lime

İlgili Kelimeler:

lime lime

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Parça

Lisan : Farsça līme

Telaffuz : li:me

lime lime

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Parça parça

lime lime etmek

Anlamı:

1. parçalamak

lime lime olmak

Anlamı:

1. parçalanmak

limit

İlgili Kelimeler:

kredi limiti

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sınır

Lisan : Fransızca limite

limitet

İlgili Kelimeler:

limitet ortaklık, limitet şirket

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sınırlı

Lisan : İngilizce limited

limitet ortaklık

Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Ortaklarının sorumluluğu, koydukları sermaye ile sınırlı bulunan ortaklık, limitet şirket

limitet şirket

Anlamı:

1. isim , isim , ticaret , ticaret , isim , isim , ticaret , ticaret , Limitet ortaklık

limitsiz

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Sınırsız, herhangi bir kısıtlama olmayan

limitsizlik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Limitsiz olma durumu

limnoloji

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Göl bilimi

Lisan : Fransızca limnologie

Telaffuz : l ince okunur