1. isim , isim , isim , isim , Önder, şef
1. İhtilal partisinin liderini yakından ilk defa tanıyacaktım.
1. İhtilal partisinin liderini yakından ilk defa tanıyacaktım.
2. Bir partinin veya bir kuruluşun en üst düzeyde yönetimiyle görevli kimse
1. Politika kargaşalarına gömülmüş liderler, ufukta bekleyen tehlikeyi göremiyorlardı.
1. Politika kargaşalarına gömülmüş liderler, ufukta bekleyen tehlikeyi göremiyorlardı.
3. spor , spor , spor , spor , Bir yarışmada başta bulunan takım veya yarışmacı
Lisan : Fransızca leader