92406 kayıt bulundu.
1. gerekmek
1. Ayın parlaması için gece lazım olduğu gibi dehanın parlaması için çok defa bir felaket lazım gelir.
1. Ayın parlaması için gece lazım olduğu gibi dehanın parlaması için çok defa bir felaket lazım gelir.
2. Nadiren kolunda, lazım oldukça kullanmak üzere bir pardösü bulunduğunu ancak fark ederdiniz.
2. Nadiren kolunda, lazım oldukça kullanmak üzere bir pardösü bulunduğunu ancak fark ederdiniz.
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Yapılması gerekli olan şey
2. matematik , matematik , mantık , mantık , matematik , matematik , mantık , mantık , Gerekçe
Lisan : Arapça lāzime
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Mısır
1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , 343 kiralama
Lisan : İngilizce leasing
1. isim , isim , isim , isim , `Daha söze başlanırken ne denmek istenildiğini çabucak anlamak` anlamındaki leb demeden leblebiyi anlamak deyiminde geçen bir söz
1. Doğrusu leb demeden leblebiyi anlarmışsınız, demek ister.
1. Doğrusu leb demeden leblebiyi anlarmışsınız, demek ister.
1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Silme
1. Kahve lebalep dolu, tavan ve duvarlar donanmış.
1. Kahve lebalep dolu, tavan ve duvarlar donanmış.
2. Tıklım tıklım
Lisan : Farsça lebāleb
Telaffuz : le'ba:lep
1. ünlem , ünlem , eskimiş , eskimiş , ünlem , ünlem , eskimiş , eskimiş , `Buyurun efendim, emredin` anlamlarında bir seslenme sözü
Lisan : Arapça lebbeyk
1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Saz şiirinde b, f, m, p, v dudaksıl sesleri kullanılmadan söylenen koşma türü, dudakdeğmez
Telaffuz : le'bdeğmez
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Deniz kenarı
Lisan : Farsça leb + deryā
Telaffuz : le'biderya:
leblebi şekeri, demir leblebi, sakız leblebisi
1. isim , isim , isim , isim , Dış kabuğu çıkarıldıktan sonra fırında kavrulup çerez olarak yenen nohut
Lisan : Farsça leblebī
1. isim , isim , isim , isim , İçinde leblebi olan şeker
1. İkimize bir külah leblebi şekeri çıkarırdı ceplerinden.
1. İkimize bir külah leblebi şekeri çıkarırdı ceplerinden.
1. en küçük bir olay veya davranıştan olumsuz etkilenmek
1. Leblebiden nem kapar.
1. Leblebiden nem kapar.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Taşlı tarla
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Başörtüsü
ledün ilmi
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , Tanrı katı
Lisan : Arapça ledunn
1. isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , din bilgisi , din bilgisi , Tanrı ile ilgili bilgi
leffetmek, leffüneşir
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , İçine sokma, iliştirme
Lisan : Arapça leff
1. -e , -e , -i , -i , eskimiş , eskimiş , -e , -e , -i , -i , eskimiş , eskimiş , İçine sokmak, iliştirmek
Lisan : Arapça leff + Türkçe etmek
Telaffuz : le'ffetmek
1. isim , isim , edebiyat , edebiyat , isim , isim , edebiyat , edebiyat , Birkaç adı bir sözün başında söyledikten sonra bunların sıfat veya fiillerini daha aşağıda sıralama
1. İlk ve ortaöğretim, sekiz ve dört yıl sürer cümlesinde leffüneşir vardır.
1. İlk ve ortaöğretim, sekiz ve dört yıl sürer cümlesinde leffüneşir vardır.
Lisan : Arapça leff + neşr
Telaffuz : le'ffüneşir