92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Piroksen grubundan doğal silikat
Lisan : Fransızca lawrowite
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Hidratlı alüminyum ve kalsiyum çift silikatı
Lisan : Fransızca lawsonite
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , isim , isim , Ebe
2. tıp , tıp , tıp , tıp , Tutçek
3. eskimiş , eskimiş , eskimiş , eskimiş , Erkek doğum hekimi
Lisan : Rumca
Telaffuz : la'vta, l ince okunur
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Mızrapla çalınan, gövdesi uttan küçük bir çalgı
Lisan : Almanca Laute
Telaffuz : la'vta, l ince okunur
1. sıfat , sıfat , argo , argo , sıfat , sıfat , argo , argo , Gereksiz konuşan (kimse)
2. Önemsiz konular üzerinde fazlaca duran, hareketleri ve sözlerinde meymenet olmayan (kimse)
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Ölümsüz, ölmez
1. Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklal fikrinin layemut abidesidir.
1. Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklal fikrinin layemut abidesidir.
Lisan : Arapça lāyemūt
Telaffuz : la:yemut, l ince okunur
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Kesintisiz, aralıksız
Lisan : Arapça lāyenḳaṭiʿ
Telaffuz : la:yenkati:, l ince okunur
1. dengini, yaraşır eşini bulmak
2. hak ettiği cezayı bulmak
1. İster misin, Tayfun'un da gözüne ilişsin, layığını bulmuş diye sevinsin?
1. İster misin, Tayfun'un da gözüne ilişsin, layığını bulmuş diye sevinsin?
kanun layihası
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Herhangi bir konuda bir görüş ve düşünceyi bildiren yazı
1. Yazılacak raporlarım, layihalarım var gibi bahanelerle İstanbul'a bile inmezmiş.
1. Yazılacak raporlarım, layihalarım var gibi bahanelerle İstanbul'a bile inmezmiş.
2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Tasarı
Lisan : Arapça lāyiḥa
Telaffuz : la:yiha, l ince okunur
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan
1. Sevilmeye o herkesten fazla layıktır.
1. Sevilmeye o herkesten fazla layıktır.
2. Bir kimseye uygun olan, yaraşan
Lisan : Arapça lāyiḳ
Telaffuz : la:yık, l ince okunur
1. yakıştırmak, uygun görmek
1. Ben işte oyum, şimdi söylemeye layık görmediğiniz Dikmen Yıldızı.
1. Ben işte oyum, şimdi söylemeye layık görmediğiniz Dikmen Yıldızı.
1. hak kazanmış olmak
1. Bu itimada ne kadar az layık olduklarının farkına ancak yıllar sonra varabilmişimdir.
1. Bu itimada ne kadar az layık olduklarının farkına ancak yıllar sonra varabilmişimdir.
2. uygun olmak
1. Ben meslek yaşamım boyunca ona layık olmaya çalıştım.
1. Ben meslek yaşamım boyunca ona layık olmaya çalıştım.
1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Bir eserde, ana duyguyu, düşünceyi veya kişiliği göstermek için kullanılan motif, ana motif
2. Sinema, tiyatro vb. eserler için hazırlanan müziklerde tekrarlarlanan ve özel anlam belirten motif
3. Sinema filminin kurgusunda ana kavramı belirlemek amacıyla önemli anlarda yeniden kullanılan görüntüler
Lisan : Almanca Leitmotiv
Telaffuz : la'ytmotif, l ince okunur
1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Hata işlemeyen, yanlış yapmayan
Lisan : Arapça lāyuḫṭī
Telaffuz : la:yuhti:, l ince okunur
1. isim , isim , isim , isim , Güney Kafkasyalı bir halk veya bu halktan olan kimse
Özel: Evet
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Bal koymaya yarayan küçük tekne
1. isim , isim , isim , isim , Bir tür İtalyan makarnası
Lisan : İtalyanca lasagna
Telaffuz : laza'nya
1. isim , isim , isim , isim , Lazların kullandığı dil
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dille yazılmış olan
Özel: Evet
lazer ışını
1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Çok güçlü pırıltılar oluşturan, değişik alanlarda kullanılan ışık kaynağı
Lisan : Fransızca laser
Telaffuz : l ince okunur
1. isim , isim , isim , isim , Tıpta, haberleşmede ve sanayide kullanılan çok kuvvetli ve toplu ışık
neme lazım
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Gerek, gerekli
1. Yaratıcı hamleler yapmak isteyen bir millet için mutlaka bir şeye inanmak lazım.
1. Yaratıcı hamleler yapmak isteyen bir millet için mutlaka bir şeye inanmak lazım.
2. eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , Geçişsiz, müteaddi karşıtı
Lisan : Arapça lāzim
Telaffuz : la:zım, l ince okunur