Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
latife
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Şaka


Lisan : Arapça laṭīfe

Telaffuz : lati:fe, l ince okunur

latife etmek
Anlamı:

1. şaka etmek

Örnek:

1. Hesap işleri müdürüne latife ederek durgunluğu bozmak istedi ise de söze karışan olmadı.

1. Hesap işleri müdürüne latife ederek durgunluğu bozmak istedi ise de söze karışan olmadı.


latife götürmek
Anlamı:

1. şaka kaldırmak

Örnek:

1. Hiç latife götürecek hâlim yokken kendimi tutamadım, kahkahaları atmaya başladım.

1. Hiç latife götürecek hâlim yokken kendimi tutamadım, kahkahaları atmaya başladım.


latife latif gerek
Anlamı:

1. `şaka yaparken bile incelikten ayrılmamak gerek` anlamında kullanılan bir söz


latifeci
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Şakacı

Örnek:

1. Acaba küçük hanım, latifeci bir adam diye işittiği için benimle böyle, zarifane bir şaka mı ediyordu?

1. Acaba küçük hanım, latifeci bir adam diye işittiği için benimle böyle, zarifane bir şaka mı ediyordu?


latifecilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Latifeci olma durumu


latiflik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Latif olma durumu

Örnek:

1. Gölün latifliğini üstündeki yüksek ve çıplak dağ bozuyor.

1. Gölün latifliğini üstündeki yüksek ve çıplak dağ bozuyor.


latifundia
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İlkel yöntemlerle ve düşük verimle işletilen geniş tarım alanları


Lisan : Fransızca latifundia

Telaffuz : l ince okunur

latifundiacılık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Latifundia sistemi ile geniş tarım alanlarını işletme yöntemi veya biçimi


latilokum
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , rāḥat + ḥulḳūm


Telaffuz : l'ler ince okunur

Latin

İlgili Kelimeler:

Latin çiçeği, Latin dilleri, Latin halkları, Latin harfleri, Latin yelkeni

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , İtalya'da Latium bölgesi halkından olan kimse

2. Latin halkları


Özel: Evet

Latin çiçeği
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Latin çiçeklerinden, kalkan biçiminde yuvarlak yapraklı, sarı ve kırmızı çiçekli bir süs bitkisi, hançer çiçeği, kapuçin (Tropeoalum)


Latin çiçeğigiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , İki çeneklilerden, örneği Latin çiçeği olan bir familya


Latin dilleri
Anlamı:

1. isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , isim , isim , dil bilimi , dil bilimi , Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Portekizce vb. dillerin ortak adı


Latin halkları
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dilleri Latinceden türemiş Fransız, İspanyol, İtalyan, Portekiz halkları, Latin


Latin harfleri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Eski Roma dönemindeki yazı sistemine dayanan harflerin her biri


Latin yelkeni
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Bir serene bağlanarak direğe eğik bir durumda kaldırılan üçgen yelken


Latince
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Latin dili

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dille yazılmış olan


Özel: Evet

Telaffuz : l ince okunur

Latinlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Latin olma durumu


Özel: Evet

laubali
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Saygısız, çekinmesi olmayan

Örnek:

1. O ilk gönderdiği laubali ve kaba haberi yumuşatmış.

1. O ilk gönderdiği laubali ve kaba haberi yumuşatmış.

2. Senli benli, teklifsiz

Örnek:

1. Gelenlerden biri gülerek laubali bir tavırla ona yaklaştı.

1. Gelenlerden biri gülerek laubali bir tavırla ona yaklaştı.

3. Davranışları ölçülü, olgun olmayan, ciddiyetsiz

4. zarf , zarf , zarf , zarf , Aşırı samimi bir biçimde, teklifsizce


Lisan : Arapça lāʾubālī

Telaffuz : la:uba:li:, l ince okunur

laubali olmak
Anlamı:

1. aşırı samimi veya teklifsizce davranmak

Örnek:

1. Bütün işkencelerime, eziyetlerime rağmen yine benimle laubali oluyordu.

1. Bütün işkencelerime, eziyetlerime rağmen yine benimle laubali oluyordu.


laubalice
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Laubaliye yakın

Örnek:

1. Memur biraz daha laubalice suallerle genç kızı oyalamaya çalıştı.

1. Memur biraz daha laubalice suallerle genç kızı oyalamaya çalıştı.

2. zarf , zarf , zarf , zarf , (la:uba:li'ce) Laubali bir biçimde


Telaffuz : la:uba:li'ce, l ince okunur

laubalileşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Laubalileşmek işi


laubalileşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Laubali davranışta bulunmak


laubalilik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Laubali olma durumu, ciddiyetsizlik

Örnek:

1. Eski ihmal ve laubaliliğe mukabil şimdi bilakis büyük bir alaka gösteriliyor.

1. Eski ihmal ve laubaliliğe mukabil şimdi bilakis büyük bir alaka gösteriliyor.