lala paşa eğlendirmek

Anlamı:

1. işini gücünü bırakıp karşısındakinin hoş vakit geçirmesini sağlamak

lalalık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Lala olma durumu

Örnek:

1. Onlara da lalalık galiba bize düştü.

1. Onlara da lalalık galiba bize düştü.

2. Lalanın görevi

lalanga

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yağda kızartılarak üzerine şeker veya şerbet dökülen bir hamur tatlısı

Örnek:

1. Rana bir lalanga yapar, alimallah parmaklarını yalarsın.

1. Rana bir lalanga yapar, alimallah parmaklarını yalarsın.

Lisan : Rumca

Telaffuz : l'ler ince okunur

Lalapaşa

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Edirne iline bağlı ilçelerden biri

Özel: Evet

lale

İlgili Kelimeler:

lale ağacı, denizlaleleri, Acem lalesi, dağ lalesi, İstanbul lalesi, Manisa lalesi, Muş lalesi, Osmanlı lalesi

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Zambakgillerden, yaprakları uzun ve sivri, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte bir süs bitkisi (Tulipa gesneriana)

2. Meyve koparmak için ucuna üçlü veya dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık

3. tarih , tarih , tarih , tarih , Ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka

Lisan : Farsça lāle

Telaffuz : la:le, l ince okunur

lale ağacı

Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Manolyagillerden, ana yurdu Güney Amerika olan, çiçekleri laleye benzeyen bir süs ağacı (Liriodendron tulipifera)

laleli

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Lale bulunan veya yetiştirilen (yer)

2. Üzerinde lale deseni veya motifi bulunan

lalelik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Osmanlı seramik ve cam sanatının örneklerinden olan ve içine lale konulan vazo

lalettayin

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Herhangi bir

Örnek:

1. Lalettayin bir mart gününün lalettayin bir pazartesi...

1. Lalettayin bir mart gününün lalettayin bir pazartesi...

2. Sıradan

Örnek:

1. Geriye kalan üç dört yolcuya gelince bunlar lalettayin ve renksiz insanlardı.

1. Geriye kalan üç dört yolcuya gelince bunlar lalettayin ve renksiz insanlardı.

Lisan : Arapça lā ʿalāʿt-taʿyīn

Telaffuz : la:letta:yin, l ince okunur

lalezar

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Lale yetiştirilen yer, lale bahçesi

Lisan : Farsça lālezār

Telaffuz : la:leza:rı, l ince okunur

lalüebkem

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Dili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş, dilsiz

Lisan : Farsça lāl + Arapça ebkem

Telaffuz : la:lüebkem, l ince okunur

lam

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Mikroskopta incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası

2. Dar, çok ince metal parça

Lisan : Fransızca lame

Telaffuz : l ince okunur

lâm

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Arap alfabesinin yirmi üçüncü harfinin adı

Lisan : Arapça lām

Telaffuz : lâm

lâm elif çevirmek (veya çizmek)

Anlamı:

1. kısa bir süre dolaşıp gelmek

Örnek:

1. Akşamüstü gelirken, Langa'dan doğru bir lâm elif çevirelim, dedik.

1. Akşamüstü gelirken, Langa'dan doğru bir lâm elif çevirelim, dedik.

lama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küçük maden veya cam şerit

Lisan : Almanca Lamelle

lama

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Geviş getirenlerden, Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek ve boynu uzun hayvan

Lisan : Fransızca lama

Telaffuz : l ince okunur

lama

İlgili Kelimeler:

dalay lama

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tibetlilerde ve Moğollarda Buda rahibi

Lisan : Fransızca lama

Telaffuz : l ince okunur

lamacı

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Lamacılık yanlısı olan (kimse)

lamacılık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Budizm'in Orta Asya ve özellikle Tibet'te yaşayan biçimi

2. Tibet Budizmi'nde oluşan hiyerarşik düzen

lamaist

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Lamacı

Lisan : Fransızca lamaïst

Telaffuz : l ince okunur

lamaizm

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Lamacılık

Lisan : Fransızca lamaïsm

Telaffuz : l ince okunur

lamba

İlgili Kelimeler:

lamba karpuzu, floresan lamba, alev lambası, elektron lambası, gaz lambası, ışıntı lambası, idare lambası, ikaz lambası, karpit lambası, lüks lambası, neon lambası, petrol lambası, pürmüz lambası, sinyal lambası, sis lambası, spot lambası, stop lambası, tepe lambası, trafik lambası, yağ lambası

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Petrol gibi yanıcı bir madde yakarak veya elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren alet

Örnek:

1. Saat kaçtı bilmiyorum, lambalar söndü / Anladım ki davetliler evlere döndü

1. Saat kaçtı bilmiyorum, lambalar söndü / Anladım ki davetliler evlere döndü

2. Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış veya içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik veya çelikten ampul

3. Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti

Lisan : Rumca

Telaffuz : la'mba, l ince okunur

lamba açmak

Anlamı:

1. kapı, pencere kenarlarında genellikle dik açılı girinti açmak

lamba karpuzu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Işığı yumuşatmak için lambalara geçirilen, mat camdan, basık vb. değişik biçimlerde nesne, karpuz

lambada

İlgili Kelimeler:

lambada dansı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Güney Amerika'da yapılan bir dans

2. Bu dansın müziği

Telaffuz : l ince okunur