Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
lahika
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , dil bilgisi , dil bilgisi , Ek


Lisan : Arapça lāḥiḳa

Telaffuz : la:hika, l ince okunur

lahit
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Duvarları taş veya tuğladan, üstü taş bir kapakla örtülü mezar

Örnek:

1. Firavun'un açık lahitlerindeki boğuk yankıları dinledim.

1. Firavun'un açık lahitlerindeki boğuk yankıları dinledim.

2. Taş veya mermerden oyma mezar


Lisan : Arapça laḥd

Telaffuz : l ince okunur

lahmacun
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Üstüne kıyma, kıyılmış soğan, maydanoz ve baharat konularak fırında pişirilen pide türü bir yiyecek


Lisan : Arapça laḥm + ʿacīn

Telaffuz : lahma:cun, l ince okunur

lahmacuncu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Lahmacun yapan ve satan kimse


lahmacunculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Lahmacuncunun işi veya mesleği


lahos
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Lagos


Lisan : Rumca

Telaffuz : l ince okunur

lahuraki
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Lahor'da yapılan (bir tür şal kumaşı), lahuri

Örnek:

1. Hasan lahuraki kumaştan bir entariyi Fatma Hanım'a uzattı.

1. Hasan lahuraki kumaştan bir entariyi Fatma Hanım'a uzattı.


Telaffuz : lahura:ki, l ince okunur

lahuri
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Lahuraki


Telaffuz : lahu:ri

lahut
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kutsal

Örnek:

1. Dünya senin bu lahut avazeni duymadıktan sonra kimin sesini dinler, kime kulak asar?

1. Dünya senin bu lahut avazeni duymadıktan sonra kimin sesini dinler, kime kulak asar?

2. isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , isim , isim , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , Tanrı âlemi


Lisan : Arapça lāhūt

Telaffuz : la:hu:tu, l ince okunur

lahuti
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , din bilgisi , din bilgisi , İlahi(III)

Örnek:

1. Musiki mucizesinin en coşkun, en lahuti, en temiz örneklerini veren bestekâr.

1. Musiki mucizesinin en coşkun, en lahuti, en temiz örneklerini veren bestekâr.


Lisan : Arapça lāhūtī

Telaffuz : la:hu:ti:, l ince okunur

lahza

İlgili Kelimeler:

bir lahza

Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçası, an(I)

Örnek:

1. Top gürleyip oruç bozulan lahzadan beri / Bir nurlu neşe kapladı kerpiçten evleri

1. Top gürleyip oruç bozulan lahzadan beri / Bir nurlu neşe kapladı kerpiçten evleri


Lisan : Arapça laḥẓa

Telaffuz : l ince okunur

lahzada

İlgili Kelimeler:

bir lahzada

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Çabucak

Örnek:

1. Karısının yiyeceğini lahzada pişirir.

1. Karısının yiyeceğini lahzada pişirir.


Telaffuz : la'hzada, l ince okunur

laik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , hukuk , hukuk , sıfat , sıfat , hukuk , hukuk , Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan, devlet işlerini dinden ayrı tutan

Örnek:

1. Türkiye Cumhuriyeti ... laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

1. Türkiye Cumhuriyeti ... laik ve sosyal bir hukuk devletidir.


Lisan : Fransızca laïque

Telaffuz : l ince okunur

laikleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Laikleşmek durumu


laikleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Laik duruma gelmek


laikleştirilme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Laikleştirilmek durumu


laikleştirilmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Laik duruma getirilmek


laikleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Laikleştirmek işi


laikleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Dinle ilgili olmayan işleri dinî görüşlerin dışında tutmak


laiklik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Laik olma durumu, laisizm

2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Devlet ile din işlerinin ayrılığı, devletin, din ve vicdan özgürlüğünün gerçekleşmesi bakımından yansız olması, laisizm

Örnek:

1. Türkiye Cumhuriyeti, laikliği umdeleri arasına koymakla dini, tecavüzden, istismardan, menfaate, şerre alet etmekten kurtardı.

1. Türkiye Cumhuriyeti, laikliği umdeleri arasına koymakla dini, tecavüzden, istismardan, menfaate, şerre alet etmekten kurtardı.


lain

İlgili Kelimeler:

şeytanılain

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Lanetlenmiş, melun


Lisan : Arapça laʿīn

Telaffuz : lai:n, l ince okunur

laisizm
Anlamı:

1. isim , isim , hukuk , hukuk , isim , isim , hukuk , hukuk , Laiklik


Lisan : Fransızca laïcisme

Telaffuz : l ince okunur

lak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Uzak Doğu'da yetişen Amerikan elmasından çıkan zamk

2. Boyacılıkta kullanılan, kırmız böceğinin üst deri bezlerinin salgıladığı madde


laka
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Lak


Lisan : İtalyanca lacca

Telaffuz : l ince okunur

laka
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yol üzerinde oluşan çukur


Lisan : İtalyanca lacca