Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
lafı kısa kesmek
Anlamı:

1. söyleyeceğini kısa veya özet olarak belirtmek, az ve öz konuşmak


lafı mı olur?
Anlamı:

1. `şimdi onun sırası değil, daha önemli konular var` anlamında kullanılan bir söz

2. bir iş yapmak için `seve seve zahmete girerim` anlamında kullanılan bir söz


lafı sulandırmak
Anlamı:

1. bir konu üzerinde ciddiyetle durup konuşurken araya ilgisiz, anlamsız veya tutarsız boş laf katmak


lafı tartmak
Anlamı:

1. sözü tartmak


lafı uzatmak
Anlamı:

1. konuşmayı gereksiz bir biçimde başka sözlerle sürdürmek

Örnek:

1. Lafı uzatmadım, kelimesi kelimesine cevap vermeye takatim yoktu.

1. Lafı uzatmadım, kelimesi kelimesine cevap vermeye takatim yoktu.


lafına gelmek
Anlamı:

1. sözüne gelmek


lafını bilmek
Anlamı:

1. akıllı uslu konuşup başkasını rahatsız etmemek, yerinde, güzel ve tutarlı konuşmak


lafını esirgememek (veya sakınmamak)
Anlamı:

1. sözünü esirgememek


lafını etmek
Anlamı:

1. sözünü etmek


lafını geri almak
Anlamı:

1. sözünü geri almak


lafını kesmek
Anlamı:

1. sözünü kesmek

Örnek:

1. Vedia yine feylesofun lafını kesti.

1. Vedia yine feylesofun lafını kesti.


lafını yabana atmamak
Anlamı:

1. söylenen söze değer vermek

Örnek:

1. Yooo, lafımı yabana atma, bu işi rahmetli anneciğim de bilirdi.

1. Yooo, lafımı yabana atma, bu işi rahmetli anneciğim de bilirdi.


lafını yedirmek
Anlamı:

1. iddialı olarak söylediği sözü geri alma zorunda bırakmak


lafını yemek
Anlamı:

1. verdiği sözden, söylediği sözden vazgeçmek

Örnek:

1. Lafımı yemem avrat, dedi, kafam kızdı mı tövbe lafımı yemem!

1. Lafımı yemem avrat, dedi, kafam kızdı mı tövbe lafımı yemem!


lafız
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Söz, kelime

Örnek:

1. Lafız ve mana, tıpkı eskisi gibi birbirinden ayrı telakki ediliyor.

1. Lafız ve mana, tıpkı eskisi gibi birbirinden ayrı telakki ediliyor.

2. hukuk , hukuk , hukuk , hukuk , Yasanın sözle anlatmak, bildirmek istediği anlam


Lisan : Arapça lafẓ

Telaffuz : l ince okunur

lafla peynir gemisi yürümez
Anlamı:

1. `şöyle yaparım, böyle yaparım demekle yapılması gereken iş yapılmaz` anlamında kullanılan bir söz


laflama
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Laflamak işi


laflamak fiil
Anlamı:

1. -le , -le , -le , -le , Konuşmak, sohbet etmek


laforizma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çok bilinen sözleri veya atasözlerini günün gereklerine göre değiştirme: `Akılsız başın cezasını ayaklar çeker` atasözünün `akılsız başın cezasını halklar çeker` biçimi bir laforizmadır


lafta kalmak
Anlamı:

1. bir iş düşünce aşamasında kalıp gerçekleşmemek


laftan anlamak
Anlamı:

1. söyleneni dinleyip uymak veya uygulamak

Örnek:

1. Adam değil ki laftan anlasın.

1. Adam değil ki laftan anlasın.


lafügüzaf
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Boş söz


Lisan : Farsça lāf + guẕāf

Telaffuz : la:fügüza:fı, l ince okunur

lafzen
Anlamı:

1. zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , zarf , zarf , eskimiş , eskimiş , Sözün gelişine, söylenişine, yapısına göre, yazılı olmayarak

Örnek:

1. Şantajcılıkla şarlatanlık arasında lafzen ve maddeten benzerlik var.

1. Şantajcılıkla şarlatanlık arasında lafzen ve maddeten benzerlik var.


Lisan : Arapça lafẓen

Telaffuz : la'fzen, l ince okunur

lafzi
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Sözün söylenişine, yapısına ait, sözle ilgili


Lisan : Arapça lafẓī

Telaffuz : lafzi:, l ince okunur