Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kuyu açmak
Anlamı:

1. kuyu yapmak


kuyu anası
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Öcü, umacı

Örnek:

1. Gel seni arkama alayım, ha? Gel ama bak kuyu anası gelecek seni yiyecek.

1. Gel seni arkama alayım, ha? Gel ama bak kuyu anası gelecek seni yiyecek.


kuyu bileziği
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Su kuyusunun ağzına oturtulan silindir biçiminde taş


kuyu fındığı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Yeşilken toprağa gömülerek ayrı bir çeşni verilen fındık


kuyu gibi
Anlamı:

1. çok derin (yer)

2. basık ve karanlık (yer)


kuyu kebabı
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toprak altında özel olarak kazılıp hazırlanmış kuyuda pişirilen çebiç veya kuzu etinden yapılan kebap


kuyu suyu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuyudan çıkarılan, genellikle sulamada kullanılan su


kuyu topuğu
Anlamı:

1. isim , isim , madencilik , madencilik , isim , isim , madencilik , madencilik , Kuyunun yapısını, kuyu başındaki tesisleri, çökme sırasında oluşabilecek hasara veya zarara karşı korumak amacıyla kuyu çevresinde bırakılan güvenlik topuğu


Kuyucak
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Aydın iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : kuyu'cağı

kuyucu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuyu kazmayı iş edinmiş kimse

2. Özel olarak açılan kuyulara inerek lüle taşını çıkaran kimse


kuyuculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuyucunun yaptığı iş


kuyudan adam çıkarmak
Anlamı:

1. olumsuz, uygunsuz veya yasal olmayan bir duruma son vererek birini haklarına kavuşturmak

2. unutulmaktan kurtarmak


kuyudat
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Resmî defterdeki kayıtlar


Lisan : Arapça ḳuyūdāt

Telaffuz : kuyu:da:tı

kuyum
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Değerli metal ve taşlardan yapılan süs eşyası

Örnek:

1. Altın yüzük yaptırdım, kuyum ustalarına

1. Altın yüzük yaptırdım, kuyum ustalarına


kuyumcu

İlgili Kelimeler:

kuyumcu terazisi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Değerli metal ve taşlardan bilezik, küpe vb. süs eşyası yapan veya satan kimse, sarraf, mücevherci, cevahirci

Örnek:

1. Kuyumcu vitrini önünde nadir bir zümrüdü seyrettiğim sırada yanıma sokulmuş...

1. Kuyumcu vitrini önünde nadir bir zümrüdü seyrettiğim sırada yanıma sokulmuş...


kuyumcu terazisi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hassas terazi


kuyumculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuyumcunun işi ve zanaatı, mücevhercilik, cevahircilik


kuyusunu kazmak
Anlamı:

1. birinin yıkımına çalışmak, kötü duruma düşmesini istemek

Örnek:

1. Yüzden ağır durup arkadan kabinenin kuyusunu kazacaksın!

1. Yüzden ağır durup arkadan kabinenin kuyusunu kazacaksın!


kuz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , sıfat , sıfat , eskimiş , eskimiş , Gölgede kalan (yan)


kuzen
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Erkek yeğen


Lisan : Fransızca cousin

kuzenlik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuzen olma durumu


kuzey

İlgili Kelimeler:

Kuzey Amerika, kuzeybatı, kuzeydoğu, Kuzey Kutbu, kuzey küre, kuzey noktası, Kuzey Yıldızı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Sağını doğuya, solunu batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, şimal, güney karşıtı

2. Bulunduğu noktaya göre kuzeyde kalan yer

Örnek:

1. Zonguldak Ankara'nın kuzeyindedir.

1. Zonguldak Ankara'nın kuzeyindedir.

3. denizcilik , denizcilik , denizcilik , denizcilik , Yıldız


kuzey küre
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , Kuzey Kutbu'ndan Ekvator'a kadar olan bölge


Kuzey Kutbu
Anlamı:

1. isim , isim , coğrafya , coğrafya , isim , isim , coğrafya , coğrafya , İki kutuptan Ekvator'un kuzey tarafında yer alan kutup bölgesi


Özel: Evet

kuzey noktası
Anlamı:

1. isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , isim , isim , gök bilimi , gök bilimi , Ufukta kuzey doğrultusunun gök küresini deldiği nokta