kuru hasır (veya kilim) üstünde kalmak

Anlamı:

1. aç, parasız, evsiz kalmak

kuru hava

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Nemi çok az olan hava

kuru iftira

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerçekle hiçbir ilişiği, hiçbir dayanağı olmayan iftira

kuru incir

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özel olarak güneşte kurutulan incir

kuru kafa

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Baş iskeleti

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Ölüm tehlikesinin simgesi olarak kullanılan baş iskeleti

3. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Akılsız

kuru kahve

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dövülmüş veya çekilmiş kahve

kuru kahveci

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuru kahve hazırlayıp satan kimse

2. Kuru kahve satılan yer

kuru kahvecilik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuru kahvecinin işi veya mesleği

kuru kalabalık

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Hiçbir iş yapmayan insan topluluğu

2. Hiçbir işe yaramayan kırık dökük eşya

kuru kayısı

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kayısının kurutulmuşu

kuru kemik

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Çok zayıf kimse

kuru köfte

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kıyma ve ekmek içi ile yapılıp tavada kızartılan köfte

Örnek:

1. İçinde kuru köfteler bulunan bir tası oğluna uzattı.

1. İçinde kuru köfteler bulunan bir tası oğluna uzattı.

kuru kuruya

Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Kuru olarak, yanında başka bir içecek veya yiyecek olmaksızın

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Boşuna, boşu boşuna, yararsız yere

Örnek:

1. Kuru kuruya yardımın koşulları değiştirmeyeceğini bilir. Geriye boynu büküklük, huzursuzluk kalır.

1. Kuru kuruya yardımın koşulları değiştirmeyeceğini bilir. Geriye boynu büküklük, huzursuzluk kalır.

kuru kuyu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Pis suyun toprak altına sızdırılmasında kullanılan, duvarları harçsız kuyu

kuru laf

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gerçekle ilgisi olmayan, değer taşımayan boş söz, kuru söz

kuru laf karın doyurmaz

Anlamı:

1. `boş sözlerle olumlu iş yapılamaz` anlamında kullanılan bir söz

kuru meyve

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaş meyvenin kurutulmuşu

2. Olgunlaştığında dış kabuğu kuruyan meyve

kuru öksürük

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Balgam çıkarılmayan öksürük

kuru pasta

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Tuzlu veya tatlı, kremasız çörek

kuru pil

Anlamı:

1. isim , isim , fizik , fizik , isim , isim , fizik , fizik , Akıntı yapmaması için elektroliti soğurucu bir maddeyle kaplı pil

kuru sebze

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yaş sebzelerin kurutulmuşu

kuru soğan

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Toprak altında kalan yumru soğanın kurutulmuşu

kuru soğuk

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Yağışsız havadaki sert soğuk

Örnek:

1. Otlaktan çıktıkları sırada hava kuru soğuktu.

1. Otlaktan çıktıkları sırada hava kuru soğuktu.

kuru söz

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuru laf

kuru tahtada kalmak

Anlamı:

1. eşyası elinden gitmek, çıplak evde oturma durumunda kalmak