92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Bir şeyden, bir yerden kurtulma, felah, halas, necat, selamet
1. Doktor o kaosun içinde yalnızlığı seçmiş, kurtuluşu onda bulmuştu.
1. Doktor o kaosun içinde yalnızlığı seçmiş, kurtuluşu onda bulmuştu.
2. Bağımsızlık kazanma
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kurtuluşu olmayan
1. İnsan kurtuluşsuz, çaresiz, umarsız bir yaratık mıdır?
1. İnsan kurtuluşsuz, çaresiz, umarsız bir yaratık mıdır?
1. nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , nesnesiz , nesnesiz , -den , -den , Ansızın veya çabucak kurtulmak
1. Demek kurtuluvereceğini sandın?
1. Demek kurtuluvereceğini sandın?
Telaffuz : kurtulu'vermek
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Rüzgârın etkisiyle kuytu yerlere toplanmış kar yığını
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Yük hayvanlarına vurulan semer, palan
1. isim , isim , isim , isim , Gümüşhane iline bağlı ilçelerden biri
Özel: Evet
Telaffuz : kü'rtün
1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Bityeniği
1. İşte bunda bir kurtyeniği var, diye bu gece uyumamış, kuyu başındaki bostan gölgeliğinde beklemişti.
1. İşte bunda bir kurtyeniği var, diye bu gece uyumamış, kuyu başındaki bostan gölgeliğinde beklemişti.
Telaffuz : ku'rtyeniği
kuru boya, kuru çay, kuru çayır, kuru çeşme, kuru dere, kuru duvar, kuru ekmek, kuru erik, kuru fasulye, kuru filtre, kuru gürültü, kuru hava, kuru iftira, kuru incir, kurukafa, kuru kafa, kuru kahve, kuru kalabalık, kuru kayısı, kuru kemik, kuru köfte, kuru kuruya, kuru kuyu, kuru laf, kuru meyve, kuru öksürük, kuru pasta, kuru pil, kuru sebze, kurusıkı, kuru soğan, kuru soğuk, kuru söz, kuru tarım, kuru temizleme, kuru üzüm, kuru yemiş, kuru yemişçi, kuru yük, kuru ziraat, kara kuru, tuzu kuru, karaca kuruca, tahtakuruları, armut kurusu, Beypazarı kurusu, dut kurusu, gülkurusu, gül kurusu, insan kurusu, kayısı kurusu, kız kurusu, piç kurusu, tahtakurusu, üzüm kurusu, yaprakkurusu
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı
1. Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı.
1. Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı.
2. Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan
1. Kuru çöl. Kuru tepeler.
1. Kuru çöl. Kuru tepeler.
3. Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı
1. Evlerin önlerine kuru meşe dallarıyla örtülü çardaklar yapmışlar.
1. Evlerin önlerine kuru meşe dallarıyla örtülü çardaklar yapmışlar.
4. Canlılığını yitirmiş (bitki)
1. Çiçek açmaz kuru bir ağaç, ötmeyi unutmuş bir kuş mu oldum?
1. Çiçek açmaz kuru bir ağaç, ötmeyi unutmuş bir kuş mu oldum?
5. Salgısı olmayan
1. Kuru öksürük. Kuru egzama.
1. Kuru öksürük. Kuru egzama.
6. Döşenmemiş, çıplak
1. Salih Reis, dört kuru duvardan ibaret fukara kapısından gördüğü mavi denize baka baka ölmek istiyordu.
1. Salih Reis, dört kuru duvardan ibaret fukara kapısından gördüğü mavi denize baka baka ölmek istiyordu.
7. Katıksız, yanında başka şey olmayan (yiyecek)
1. Kuru çayla karın doyar mı?
1. Kuru çayla karın doyar mı?
8. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Etkisi ve sonucu olmayan
1. Şahsına topluluğun isteğini emanet edenler boş bir riya, kuru bir şeref olsun diye laf etmediler.
1. Şahsına topluluğun isteğini emanet edenler boş bir riya, kuru bir şeref olsun diye laf etmediler.
9. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem
10. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze
1. Kuru, zevksiz bir hayat.
1. Kuru, zevksiz bir hayat.
11. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Akıcı olmayan, duygudan yoksun
1. Kuru bir anlatım.
1. Kuru bir anlatım.
12. isim , isim , isim , isim , Kuru fasulye
1. isim , isim , isim , isim , Yeşil çay yapraklarının çeşitli işlemlerden sonra satışa hazır biçimi
1. isim , isim , isim , isim , Yaz aylarında bitkilerinin çoğunun kuruduğu doğal çayır
1. isim , isim , isim , isim , Katıksız ekmek
1. Kuru ekmekle bayat peyniri lezzetle yiyen / Çeşmeden her su içerken şükür Allah'a diyen
1. Kuru ekmekle bayat peyniri lezzetle yiyen / Çeşmeden her su içerken şükür Allah'a diyen
1. isim , isim , isim , isim , Fasulye bitkisinin beyaz tohumu
2. Fasulye tohumundan yapılan etli veya etsiz salçalı, sulu yemek
1. Kuru fasulye ve balık çorbası iştahla yenilip içildi.
1. Kuru fasulye ve balık çorbası iştahla yenilip içildi.
3. Yeşil kabuklarından ayıklanıp kurutulmuş fasulye
1. isim , isim , isim , isim , Hava içindeki kirleri, bezden torbalar yardımıyla ayıran süzgeç
1. `bir iş rastgele bir çabayla değil amaca doğru planlı bir biçimde yürümekle başarılır` anlamında kullanılan bir söz
1. isim , isim , isim , isim , Gereksiz, önemsiz, sonu alınamayacak söz veya davranış
1. Bu konuşmalar onun için bir kuru gürültüden ibaretti.
1. Bu konuşmalar onun için bir kuru gürültüden ibaretti.
1. bir durum karşısında telaşsız, korkusuz, dilediğince davranmak
1. Köse Mümeyyiz öyle denemeden kuru gürültüye pabuç bırakır takımından değildi.
1. Köse Mümeyyiz öyle denemeden kuru gürültüye pabuç bırakır takımından değildi.