92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Zeytingillerden, yaprakları mızrağa benzer, çiçekleri beyaz, kokulu ve salkım durumunda olan, çit yapmakta kullanılan bir süs bitkisi (Ligustrum vulgare)
Telaffuz : ku'rtbağrı
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Boğan otu
Telaffuz : ku'rtboğan
1. isim , isim , isim , isim , Kürtlerin kullandığı dil
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu dille yazılmış olan
Özel: Evet
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Bazı hayvanların, özellikle böceklerin yumurtadan çıktıktan sonra, krizalit veya ergin karakterlerini kazanmadan önceki evresi, sürfe, larva
1. Sinek, kurtçukların çevresinde abartılı bir vızıltıyla dönenip duruyor.
1. Sinek, kurtçukların çevresinde abartılı bir vızıltıyla dönenip duruyor.
1. sıfat , sıfat , hayvan bilimi , hayvan bilimi , sıfat , sıfat , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kurtçuklarla beslenen (hayvan)
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Afrika'da yaşayan sığırcıkgiller familyasının genel adı
Telaffuz : ku'rtkıyan
1. `saldırgan biriyle karşılaşacak olan kişi, kendisini koruyacak önlemler almalıdır` anlamında kullanılan bir söz
1. `saldırıcı ile güçsüzün yan yana bulunduğu yerde tehlike vardır` anlamında kullanılan bir söz
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , İçinde veya üzerinde kurt üremek
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Rahat oturmayıp telaş ve sabırsızlık göstermek
3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Sürekli kımıldanmak
4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir yerde çok oturmaktan bıkarak gezme gereği duymak
1. Sabahtan beri burada kurtlandım, biraz çıkalım.
1. Sabahtan beri burada kurtlandım, biraz çıkalım.
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kurt durumuna gelmek, kurt gibi olmak
1. Birkaç vurgun yaptın mı alışır, kurtlaşırsın.
1. Birkaç vurgun yaptın mı alışır, kurtlaşırsın.
1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , İçinde kurt bulunan, kurtlanmış
1. Bunlar düşmüş, buruşmuş, iyi değil, kurtludurlar.
1. Bunlar düşmüş, buruşmuş, iyi değil, kurtludurlar.
2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Yerinde rahat duramayan, sürekli kıpırdanan (kimse)
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ballıbabagillerden, tırmanıcı sarı çiçekleri olan, kokusu sarımsağı andıran, göl, akarsu kıyıları vb. nemli yerlerde yetişen bir bitki, meşecik, yer meşesi, yer palamudu, yer pelidi, susarımsağı
2. Lohusa otu
1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Karabuğdaygillerden, 20-50 santimetre yüksekliğinde, pembe çiçekleri salkım biçiminde, sap ve kökünde bol tanen bulunan çok yıllık otsu bir bitki (Polygonum bistorta)
Telaffuz : ku'rtpençesi
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kurtulma ihtimali veya imkânı bulunmak
1. Nasıl oldu da deminki badireden sağ salim kurtulabildi?
1. Nasıl oldu da deminki badireden sağ salim kurtulabildi?
2. Kurtulma gücü bulunmak
3. Kurtulma becerisi bulunmak
1. isim , isim , isim , isim , Kurtulmak işi
1. Öyle ya, hasta olduklarını bilseler bu hastalıktan kurtulmaya çalışmazlar mı?
1. Öyle ya, hasta olduklarını bilseler bu hastalıktan kurtulmaya çalışmazlar mı?
1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Tehlikeli veya kötü bir durumu atlatmak
1. Beni musluğa götüren namuslu polisler kurtulduğumu görünce sevindiler.
1. Beni musluğa götüren namuslu polisler kurtulduğumu görünce sevindiler.
2. -den , -den , -den , -den , İstenmeyen, sıkıntı veren, hoşlanılmayan bir kimseden, bir yerden, bir durumdan uzaklaşmak
1. Her gülüşte, ihtiyarlığın içlerine çöktürdüğü birkaç yıldan kurtularak çocuk masumluğuyla güldüler.
1. Her gülüşte, ihtiyarlığın içlerine çöktürdüğü birkaç yıldan kurtularak çocuk masumluğuyla güldüler.
3. -den , -den , -den , -den , Bir şey bulunduğu veya bağlı olduğu yerden ayrılmak
1. Yüksek dallardaki fazla olgun, ballı şeftaliler, saplarından kurtularak dolgun, yumuşak bir sesle yerlere, çimenler içine durmamacasına yavaş yavaş dökülürdü.
1. Yüksek dallardaki fazla olgun, ballı şeftaliler, saplarından kurtularak dolgun, yumuşak bir sesle yerlere, çimenler içine durmamacasına yavaş yavaş dökülürdü.
4. Bağını koparıp kaçmak
1. At kurtulmuş.
1. At kurtulmuş.
5. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Doğurmak
1. Kadın sabaha karşı kurtulmuş.
1. Kadın sabaha karşı kurtulmuş.