92406 kayıt bulundu.
1. isim , isim , isim , isim , Kaba işlenmiş, bağsız, konçsuz ayakkabı
1. Kundurasının tahta ökçeleri, ıssız Babıali kaldırımlarına vurdukça bir çekiç sesiyle ötüyordu.
1. Kundurasının tahta ökçeleri, ıssız Babıali kaldırımlarına vurdukça bir çekiç sesiyle ötüyordu.
Lisan : İtalyanca condura
Telaffuz : kundu'ra
1. isim , isim , isim , isim , Kundura yapan veya satan kimse
1. Bir gün ana oğul kunduracının önünden geçiyorlardı.
1. Bir gün ana oğul kunduracının önünden geçiyorlardı.
1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Başağı dört sıradan oluşan, bir tür sert, sarı, iyi buğday
kunduz böceği
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kemirgenlerden, kuyruğu geniş ve yassı, art ayak parmaklarının arası perdeli, ağaçları kemirerek beslenen, su kıyılarında yaşayan, yuvalar ve su setleri kuran, postu değerli bir hayvan, kastor (Castor fiber)
1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Kuduz böceği
1. isim , isim , spor , spor , isim , isim , spor , spor , Kendini savunma temeline dayalı Çin kökenli spor
Lisan : Çince
1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Öz(I), kök, içyüz
1. Bu şiirin künhü dimağla, gözle görülmez, yalnız kalple anlaşılır.
1. Bu şiirin künhü dimağla, gözle görülmez, yalnız kalple anlaşılır.
Lisan : Arapça kunh
1. isim , isim , isim , isim , Pişmiş toprak veya betondan yapılmış kalın su borusu, büz
1. Bir gün bu künklerin bir tanesinin, bir yerinden delinmiş olduğu görülür.
1. Bir gün bu künklerin bir tanesinin, bir yerinden delinmiş olduğu görülür.
Lisan : Farsça kunk
1. sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , sıfat , sıfat , halk ağzında , halk ağzında , Ağır, kalın, dayanıklı ve sağlam
1. Yüksek, sur gibi kalın duvarın ardındaki küçük avluya kunt demir kapıdan girilirdi.
1. Yüksek, sur gibi kalın duvarın ardındaki küçük avluya kunt demir kapıdan girilirdi.
Lisan : Farsça kund
künyesi bozuk
1. isim , isim , isim , isim , Bir kimsenin adı, soyadı, ülkesi, doğumu, mesleği vb. bilgilerini gösteren kayıt
1. Kara Hüseyin'in künyesini yazdığım defteri belki on kere açtırıyor, parmağını künyenin üstüne büyük bir hızla koyuyor.
1. Kara Hüseyin'in künyesini yazdığım defteri belki on kere açtırıyor, parmağını künyenin üstüne büyük bir hızla koyuyor.
2. Bu bilgilerden bazısının yazılı olduğu bilezik, kolye vb. metalden eşya
1. Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim.
1. Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim.
3. Soy sop ile ilgili kimlik bilgileri
1. Künyesi bile daha doğarken onun yönünü belirlemiş gibi idi.
1. Künyesi bile daha doğarken onun yönünü belirlemiş gibi idi.
Lisan : Arapça kunye
1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Kötü durumları görülmüş olan, sabıkalı (kimse)
1. savaşta bir askerin ölüm haberi kendi evine bildirilmek
1. Geçen sene künyesi geldi, dedi.
1. Geçen sene künyesi geldi, dedi.
1. isim , isim , isim , isim , Dondurma ve sütlü tatlıların konulduğu kap
Lisan : Fransızca coupe
1. isim , isim , isim , isim , Giysi kesimi, kesimle verilen biçim
Lisan : Fransızca coupe
küpkök, küp şeker, birimküp, metreküp
1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Birbirine eşit karelerden oluşan altı yüzlü dikdörtgen, mikâp
1. Tavla zarı küp biçimindedir.
1. Tavla zarı küp biçimindedir.
2. Altı yüzü birbirine eşit kareden oluşan dik prizma
3. Bu biçimdeki nesne
4. Bir cismin hacim hesabında kullanılan ölçü birimi
5. Bir sayının üçüncü kuvveti: (43)=4x4x4=64
Lisan : Fransızca cube
akıl küpü, altın küpü, boyacı küpü, dert küpü, sır küpü, sinir küpü, yağ küpü
1. isim , isim , isim , isim , Su, pekmez, yağ vb. sıvıları veya un, buğday gibi tahılları saklamaya yarayan, geniş karınlı, dibi dar toprak kap
1. Ahırda kırık bir küpün içine, samanlarla çuvalların altına saklamış, gitti, getirdi.
1. Ahırda kırık bir küpün içine, samanlarla çuvalların altına saklamış, gitti, getirdi.
2. argo , argo , argo , argo , Sarhoş
1. isim , isim , isim , isim , Çay, kahve vb. içecekleri tatlandırmak amacıyla kullanılan, kalıba dökülüp belli bir biçim verilerek kesilmiş şeker, kesme şeker, çay şekeri
türkkupası
1. isim , isim , isim , isim , Cam veya seramikten yapılmış, kulplu, büyük bardak
2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu bardağın alabileceği miktarda olan
3. Altın, gümüş, bronz veya kristalden yapılmış, yarışma ödülü olarak verilen ayaklı kap
1. Centilmenlik gösteren örnek sporculara kupalar verecekti.
1. Centilmenlik gösteren örnek sporculara kupalar verecekti.
4. Yarışma ödülü olarak verilen herhangi bir sanat eseri
5. İskambil kâğıtlarının dört grubundan benekleri kırmızı, kalp biçiminde olanı, yürek
Lisan : Rumca
Telaffuz : ku'pa