Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kumpas
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dizicilerin harfleri satır durumuna getirirken içine yerleştirdikleri ayarlanabilir demir yuva

2. Sanayide kalınlık ve incelikleri ölçmede kullanılan ölçüm aleti

3. argo , argo , argo , argo , Hile, düzen


Lisan : Fransızca compas

kumpas kurmak
Anlamı:

1. gizli bir iş, hile, düzen hazırlamak

Örnek:

1. Üç kişi burada gizli gizli ne kumpaslar kuruyorsunuz bakayım?

1. Üç kişi burada gizli gizli ne kumpaslar kuruyorsunuz bakayım?


kumpasa dâhil olmak
Anlamı:

1. hileli bir işe ortak olmak

Örnek:

1. Samimi bir acıma hissiyle mi, yoksa o çok değerli elmas broşun sahibi olmak için mi bu kumpasa dâhil olduğuna karar verememişti.

1. Samimi bir acıma hissiyle mi, yoksa o çok değerli elmas broşun sahibi olmak için mi bu kumpasa dâhil olduğuna karar verememişti.


kumpasa gelmek
Anlamı:

1. hile ile kandırılmak


kumpir
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Özel fırında pişirilen iri patatesin içine peynir, mısır, bezelye vb. malzeme konularak yapılan yiyecek

2. halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , halk ağzında , Patates


Lisan : Bulgarca

kumral
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koyu sarı veya açık kestane rengi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)

Örnek:

1. Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü.

1. Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü.


kumrallık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kumral olma durumu


kumru

İlgili Kelimeler:

kumrugöğsü, küçük kumru, çifte kumrular, arpacı kumrusu

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Güvercinler takımından, güvercinden küçük, boz, gri renkli bir kuş (Streptopelia)

2. Özellikle Ege Bölgesi'ne özgü, sandviç ekmeğinin içine domates, peynir ve biber konularak yapılan bir yiyecek türü


Lisan : Farsça ḳumrī

Kumru
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Ordu iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : ku'mru

kumru gibi
Anlamı:

1. kendi dünyasına çekilmiş

Örnek:

1. Başlarını dinlerler, kumru gibi yuvalarında oturur, şunun bunun aleyhinde konuşmazlar.

1. Başlarını dinlerler, kumru gibi yuvalarında oturur, şunun bunun aleyhinde konuşmazlar.


kumrucu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kumru yapan veya satan kimse


kumruculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kumrucunun yaptığı iş


kumrugöğsü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Açık gri renk

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu renkte olan


Telaffuz : kumru'göğsü

kumsal
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kumu olan yer

Örnek:

1. Yolun neresi kayalık, neresi kumsal hep ezbere bilirdi.

1. Yolun neresi kayalık, neresi kumsal hep ezbere bilirdi.

2. Denize, göle vb. yerlere girilebilen genellikle kumluk alan, deniz hamamı, kumbaşı, plaj

Örnek:

1. Deminden beri sözü edilen bu kumsal neydi?

1. Deminden beri sözü edilen bu kumsal neydi?

3. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kumlu

Örnek:

1. Kumsal toprak.

1. Kumsal toprak.


kumsallık
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kumsal olma durumu


kumsu
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kumu andıran, kuma benzeyen, kum gibi


kumsuz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kumu olmayan


kumuç
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sivrisineğe benzer çok küçük bir tür sinek

2. İçine et veya peynir konarak yapılan bir tür sigara böreği


Kumuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Dağıstan'da yaşayan bir Türk boyu ve bu boydan olan kimse


Özel: Evet

Telaffuz : kumuğu

Kumukça
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kumuk Türkçesi

2. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Bu Türkçeyle yazılmış olan


Özel: Evet

kumul

İlgili Kelimeler:

karasal kumul

Anlamı:

1. isim , isim , jeoloji , jeoloji , isim , isim , jeoloji , jeoloji , Çöllerde veya deniz kıyılarında rüzgârların yığdığı kum tepesi, eksibe


kümülasyon
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kümelenme


Lisan : Fransızca cumulation

Telaffuz : l ince okunur

kümülatif
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kümeli

Örnek:

1. Felsefi bilgi, kümülatif bilgidir.

1. Felsefi bilgi, kümülatif bilgidir.


Lisan : Fransızca cumulatif

Telaffuz : l ince okunur

kümültü
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Kırlarda, ormanlarda eğreti olarak yapılmış bekçi veya avcı kulübesi


kümülüs
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Küme bulut


Lisan : Fransızca cumulus