Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kupa
Anlamı:

1. isim , isim , eskimiş , eskimiş , isim , isim , eskimiş , eskimiş , Kapalı ve yalnız arkada oturulacak yeri olan, genellikle atların çektiği dört tekerlekli araba

Örnek:

1. Araba, hususuyla kupa biçimindekiler, evin ve odanın bir divanı gibidir.

1. Araba, hususuyla kupa biçimindekiler, evin ve odanın bir divanı gibidir.

2. İki kapılı bir tür spor otomobil


Lisan : Fransızca coupé

Telaffuz : ku'pa

küpe

İlgili Kelimeler:

küpe çiçeği, salkım küpe, ağaçküpesi, hasekiküpesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kulak memelerine takılan süs eşyası

Örnek:

1. İki bin lira saydı, bana bir küpe aldı.

1. İki bin lira saydı, bana bir küpe aldı.

2. Bazı hayvanların boyunlarının iki yanından sarkan deri uzantıları

Örnek:

1. Horozun küpeleri.

1. Horozun küpeleri.

2. Keçinin küpeleri.

2. Keçinin küpeleri.


küpe çiçeği
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Küpe çiçeğigillerin örneği olan süs bitkisi (Fuchsia)

2. Bu bitkinin kırmızı, pembe, mor veya beyaz renkli çiçeği, küpeli


küpe çiçeğigiller
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Ayrı çanak yapraklı iki çeneklilerden, küpe çiçeği, yakı otu, göl kestanesi vb. bitkileri içine alan bir familya


küpe dönmek
Anlamı:

1. çok şişmanlamak

Örnek:

1. O zamandan beri küpe dönmüş. Hâlbuki o zamanlar ne ince bir kızdı.

1. O zamandan beri küpe dönmüş. Hâlbuki o zamanlar ne ince bir kızdı.


küpeli
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Küpe takmış olan

2. Küpeye benzer bir deri uzantısı olan

Örnek:

1. Küpeli horoz.

1. Küpeli horoz.

3. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Küpe çiçeği


küpelik
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Dalyan direklerini dikerken alt ucun batmasını sağlamak için bağlanan taş veya zincir


kupes
Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , İzmaritgillerden, ılıman denizlerde yaşayan bir balık (Boops boops)


Lisan : Rumca

Telaffuz : ku'pes

küpeşte
Anlamı:

1. isim , isim , denizcilik , denizcilik , isim , isim , denizcilik , denizcilik , Gemide güverte hizasında ıskarmoz bağlarına tutturulan dikmelerin dış yüzlerine kaplanan kaplamaların oluşturduğu siper, borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarı kalan bölüm, korkuluk, parapet

Örnek:

1. Adam yüze yüze geldi ve bir maymun çevikliğiyle küpeşteye tırmanıp güverteye atıldı.

1. Adam yüze yüze geldi ve bir maymun çevikliğiyle küpeşteye tırmanıp güverteye atıldı.

2. mimarlık , mimarlık , mimarlık , mimarlık , Duvarların üzerine, balkon veya pencerelerin içine çimento ve mozaik karışımı ile yapılan dolgu set, parapet


Lisan : Rumca

Telaffuz : küpe'şte

küpkök
Anlamı:

1. isim , isim , matematik , matematik , isim , isim , matematik , matematik , Küpü verilen bir sayıya eşit olan sayı


Telaffuz : kü'pkök

kupkuru
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Çok kuru

Örnek:

1. Ağaçlar çıplak, demir gibi kaskatı ve kupkuru.

1. Ağaçlar çıplak, demir gibi kaskatı ve kupkuru.

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Belirgin olmayan

Örnek:

1. Kupkuru bir ad hem de Satılmış gibi pek amiyane bir ad.

1. Kupkuru bir ad hem de Satılmış gibi pek amiyane bir ad.


Telaffuz : ku'pkuru

kupkuru etmek
Anlamı:

1. çok kurutmak


kupkuru kesilmek
Anlamı:

1. çok kurumak

Örnek:

1. Ağzım kupkuru kesildi.

1. Ağzım kupkuru kesildi.


kupkuruluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kupkuru olma durumu


kuple
Anlamı:

1. isim , isim , müzik , müzik , isim , isim , müzik , müzik , Bir şarkıyı meydana getiren ve bir nakaratla sona eren bölümlerden her biri


Lisan : Fransızca couplet

küpleği
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Küreğin, baltanın sap takılan yeri


küpleme
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Karında su birikmesi sebebiyle oluşan, şişmeyle beliren hastalık


küplere binmek
Anlamı:

1. çok öfkelenmek

Örnek:

1. Ertesi günü babam horozun ölüsünü bulunca küplere bindi.

1. Ertesi günü babam horozun ölüsünü bulunca küplere bindi.


küplü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Küpü olan

2. argo , argo , argo , argo , Ayyaş

3. isim , isim , argo , argo , isim , isim , argo , argo , Rakısı bol, ucuz meyhane


kupon

İlgili Kelimeler:

hediye kuponu

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Piyango biçiminde düzenlenmiş çekilişlerde kesilerek kullanılan basılı parça

2. Gazete ve dergilerin düzenledikleri kampanyalarda verilecek hediye karşılığı olarak biriktirilmesi gereken basılı kâğıtların her biri

3. ekonomi , ekonomi , ekonomi , ekonomi , Devlet tahvili, hisse senetleri vb. değerli kâğıtların üzerinde bulunan ve belirli zamanlarda sahibine faiz veya kazanç payı olarak belirli bir gelir sağlayan kesilmiş parça

4. ekonomi , ekonomi , ekonomi , ekonomi , İşveren tarafından çeşitli amaçlarda kullanılmak üzere çalışanlarına verilen para değeri olan fiş

5. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Yalnız bir giysilik dokunmuş veya kesilmiş, üstün nitelikte (kumaş parçası)

Örnek:

1. Kupon kumaş.

1. Kupon kumaş.


Lisan : Fransızca coupon

küpsüz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Küpü olmayan


küpünü (veya küplerini) doldurmak
Anlamı:

1. eline fırsat geçmişken çokça para biriktirmek

Örnek:

1. Hamiyetini bu felsefeye uydurarak küplerini doldurmayı bilenler bu memlekette bolluk içinde yaşarlar.

1. Hamiyetini bu felsefeye uydurarak küplerini doldurmayı bilenler bu memlekette bolluk içinde yaşarlar.


kupür
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Giyside kesim

2. Kesik

Örnek:

1. Bunu yazmaktan, kupürlerini buraya yapıştırmak daha iyi.

1. Bunu yazmaktan, kupürlerini buraya yapıştırmak daha iyi.


Lisan : Fransızca coupure

kur
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Karşı cinse ilgi göstererek onun hoşuna gitme, gönlünü kazanmaya çalışma

2. Birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onu elde etmeye çalışma


Lisan : Fransızca cour

kur

İlgili Kelimeler:

cari kur, çapraz kur, dalgalı kur, efektif kur, katlı kur, sabit kur, döviz kuru

Anlamı:

1. isim , isim , ekonomi , ekonomi , isim , isim , ekonomi , ekonomi , Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri

Örnek:

1. Resmî kura göre doların değeri yeniden ayarlandı.

1. Resmî kura göre doların değeri yeniden ayarlandı.

2. Düzey


Lisan : Fransızca cours