Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
kültür sitesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kültür merkezi


kültür şoku
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Kültür bakımından büyük değişmeler karşısında şaşırma, olaylara akıl erdirememe

Örnek:

1. Bizim kuşağın yaşamış olduğu kültür şokunun en çarpıcı belirtileri dilde değil, sözcüklerin yansıttığı kavramlarda.

1. Bizim kuşağın yaşamış olduğu kültür şokunun en çarpıcı belirtileri dilde değil, sözcüklerin yansıttığı kavramlarda.


kültür uçurumu
Anlamı:

1. isim , isim , mecaz , mecaz , isim , isim , mecaz , mecaz , Kültürler arasındaki büyük fark

Örnek:

1. Batı ile aramızda ne geniş bir kültür uçurumu bulunduğunu yeniden fark ettim.

1. Batı ile aramızda ne geniş bir kültür uçurumu bulunduğunu yeniden fark ettim.


kültür varlıkları
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir bölgede bulunan maddi kültür ürünleri veya eserleri


kültüre alma
Anlamı:

1. isim , isim , biyoloji , biyoloji , isim , isim , biyoloji , biyoloji , Küf mantarı çeşitleri ve bakteri gibi mikroorganizmaların bir kültür ortamında üretilmesi işlemi


kültürel

İlgili Kelimeler:

kültürel antropoloji

Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kültüre ilişkin, kültürle ilgili

Örnek:

1. Magazin yazarları, kültürel yaşamımıza el koydular.

1. Magazin yazarları, kültürel yaşamımıza el koydular.


Lisan : Fransızca culturel

kültürel antropoloji
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Antropoloji'nin kültür ile ilgilenen dalı


kültürel antropolojik
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kültürel antropoloji ile ilgili


kültürfizik
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Jimnastik


kültürlenme
Anlamı:

1. isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , isim , isim , toplum bilimi , toplum bilimi , Kültürlenmek durumu


kültürlenmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , toplum bilimi , toplum bilimi , nesnesiz , nesnesiz , toplum bilimi , toplum bilimi , Bir arada bulunan iki bireyin veya etnik grubun değer yargıları ile kültürel birikiminin özellikleri birbirinden etkilenerek değişikliğe uğramak


kültürlü
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kültürü gelişmiş olan

Örnek:

1. Kültürlü bir insan birçok şeyleri okumuş, düşünmüş ve iyice sindirmiş olan insandır.

1. Kültürlü bir insan birçok şeyleri okumuş, düşünmüş ve iyice sindirmiş olan insandır.


kültürlülük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kültürlü olma durumu


kültürsüz
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Kültürü olmayan

Örnek:

1. Kültürsüz bir ifadeydi ama muhakkak maksadını gönle hitap ederek anlatıyordu.

1. Kültürsüz bir ifadeydi ama muhakkak maksadını gönle hitap ederek anlatıyordu.


kültürsüzleşme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kültürsüzleşmek işi


kültürsüzleşmek fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Kültürsüz duruma gelmek


kültürsüzleştirme
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kültürsüzleştirmek işi

Örnek:

1. Seksenli yılların çıtırbom yayıncıları, ne türden bir kültürsüzleştirmeye hizmet ettiklerini acaba biliyorlar mı?

1. Seksenli yılların çıtırbom yayıncıları, ne türden bir kültürsüzleştirmeye hizmet ettiklerini acaba biliyorlar mı?


kültürsüzleştirmek fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Kültürsüz duruma getirmek


kültürsüzlük
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kültürsüz olma durumu


Kulu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Konya iline bağlı ilçelerden biri


Özel: Evet

Telaffuz : ku'lu

kulübe

İlgili Kelimeler:

cankurtaran kulübesi, telefon kulübesi

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kerpiç, saman veya ağaçtan yapılmış küçük, basit, ilkel ev

Örnek:

1. Aliş tozu dumana katarak kulübeye seğirtirken o da arkadaşlarının birini aramaya çıktı.

1. Aliş tozu dumana katarak kulübeye seğirtirken o da arkadaşlarının birini aramaya çıktı.

2. Bir yeri beklemekle görevli kimsenin içinde bulunduğu küçük barınak

Örnek:

1. Nöbetçi kulübesi.

1. Nöbetçi kulübesi.

3. Hayvanlar için yapılmış barınak

Örnek:

1. Köpek kulübesi.

1. Köpek kulübesi.

4. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Alçak gönüllülük göstermek amacıyla `ev` anlamında kullanılan bir söz


Lisan : Farsça kulbe

Telaffuz : kulü'be

kuluçka

İlgili Kelimeler:

kuluçka devri, kuluçka dönemi, kuluçkahane, kuluçka makinesi, ön kuluçka

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Civciv çıkarmak amacıyla yumurtaya yatmış veya yatmak üzere olan dişi kuş veya kümes hayvanı, gurk

2. Bilim ve teknolojide araştırma, geliştirme ve uygulama için hazırlık dönemi


Lisan : Bulgarca

kuluçka devri
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kuluçka dönemi


kuluçka dönemi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Genellikle dişi kuş veya dişi kümes hayvanının yavru çıkarmak için yumurtaları üstüne yatması gereken süre, kuluçka devri

2. Döllenmeden sonra canlı bir organizma oluncaya kadar geçen süre

3. tıp , tıp , tıp , tıp , Bir mikrobun vücuda girmesiyle hastalığın belirmesi arasında geçen süre


kuluçka makinesi
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Gereken sıcaklığı sağlayacak düzeni bulunan ve çok sayıda civciv çıkarmaya yarayan araç