Sözlük

Her geçen gün büyüyen ve güncellenen TDE sözlüğü...

92406 kayıt bulundu.

Sırala
koyulmak fiil
Anlamı:

1. nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , nesnesiz , Koyma işine konu olmak

2. Koyulaşmak

Örnek:

1. Gecenin koyulmuş siyahlığı içeri girmeden pencerenin ardında bizi bekliyordu.

1. Gecenin koyulmuş siyahlığı içeri girmeden pencerenin ardında bizi bekliyordu.

3. -e , -e , mecaz , mecaz , -e , -e , mecaz , mecaz , Girişmek, başlamak, teşebbüs etmek

Örnek:

1. İçinde ve ara sıra homurdanan deniz özlemi, artık can evinden avaz avaz bağırmaya koyulmuştu.

1. İçinde ve ara sıra homurdanan deniz özlemi, artık can evinden avaz avaz bağırmaya koyulmuştu.


koyultma
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koyultmak işi


koyultmak fiil
Anlamı:

1. -i , -i , -i , -i , Koyu duruma getirmek

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Bir konuşmayı tat alınır biçimde uzatmak


koyuluk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koyu olma durumu


koyuluş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koyulma işi


koyun

İlgili Kelimeler:

koyun koyuna, koyun otu, yüzükoyun

Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Kollar arası, kucak

Örnek:

1. Ninem bizde bulunduğu zamanlar onun koynundan başka bir yerde yattığımı hiç bilmem.

1. Ninem bizde bulunduğu zamanlar onun koynundan başka bir yerde yattığımı hiç bilmem.

2. Göğüsle giysi arası

Örnek:

1. Kesesini koynunda taşır.

1. Kesesini koynunda taşır.

3. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Koruyucu, şefkatli çevre

Örnek:

1. Hepimiz bu yurdun koynunda yetiştik.

1. Hepimiz bu yurdun koynunda yetiştik.


koyun

İlgili Kelimeler:

koyun bakışlı, koyun baklası, koyun dede, koyun eti, koyungöbeği, koyungözü, koyun mantarı, koyunyünü, kıvırcık koyun, Asya koyunu, bozkır koyunu, merinos koyunu, yaban koyunu

Anlamı:

1. isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , isim , isim , hayvan bilimi , hayvan bilimi , Geviş getirenlerden, eti, sütü, yapağısı ve derisi için yetiştirilen evcil hayvan (Ovis aries)

2. mecaz , mecaz , mecaz , mecaz , Verilen buyruklara uyan, kendi kişiliğini gösteremeyen kimse


koyun bakışlı
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , sıfat , sıfat , mecaz , mecaz , Bön bön bakan, budala, şaşkın


koyun baklası
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Termiye


koyun can derdinde, kasap yağ derdinde
Anlamı:

1. keçiye can kaygısı, kasaba et (veya yağ) kaygısı


koyun dede
Anlamı:

1. sıfat , sıfat , sıfat , sıfat , Alık, aptal(kimse)


koyun eti
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koyunun kesilip parçalanmış eti


koyun gibi
Anlamı:

1. budala, şaşkın

2. karar ve davranışlarında başkasına bağımlı olan, başkasına uyan

Örnek:

1. Bizim damat da sessiz sedasız, koyun gibi adam.

1. Bizim damat da sessiz sedasız, koyun gibi adam.


koyun kaval dinler gibi dinlemek
Anlamı:

1. hiçbir şey anlamadan dinlemek

Örnek:

1. Kafa göz yara yara Hüsn ü Aşk'ı okuyor, hayranları da koyun kaval dinler gibi dinliyorlardı.

1. Kafa göz yara yara Hüsn ü Aşk'ı okuyor, hayranları da koyun kaval dinler gibi dinliyorlardı.


koyun koyuna
Anlamı:

1. zarf , zarf , zarf , zarf , Birbirine sarılmış bir durumda

Örnek:

1. Biraz sonra orada en tatlı hayallerimle koyun koyuna yatacağım.

1. Biraz sonra orada en tatlı hayallerimle koyun koyuna yatacağım.


koyun mantarı
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Bir tür mantar, koyungöbeği


koyun otu
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Kızılyaprak


koyuncu
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koyun besleyen veya alıp satan kimse


koyunculuk
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koyuncunun yaptığı iş


koyungöbeği
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Koyun mantarı


Telaffuz : koyu'ngöbeği

koyungözü
Anlamı:

1. isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , isim , isim , bitki bilimi , bitki bilimi , Birleşikgillerden, beyaz ve iri bir tür papatya (Matricaria parthenium)


Telaffuz : koyu'ngözü

koyuntu
Anlamı:

1. isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , isim , isim , halk ağzında , halk ağzında , Sıkıntı, üzüntü, keder

2. Sopa, baston koymaya yarayan yer

Örnek:

1. Köroğlu azdıkça azar ve sonunda koyuntulardan birinin arkasına dayadığı bekçi sopası gibi bastonunu alırdı.

1. Köroğlu azdıkça azar ve sonunda koyuntulardan birinin arkasına dayadığı bekçi sopası gibi bastonunu alırdı.


koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler
Anlamı:

1. `istenilen nitelikteki şey bulunamadığında onun daha düşük nitelikte olanına da razı olunur` anlamında kullanılan bir söz


koyunyünü
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Bir sünger türü


Telaffuz : koyu'nyünü

koyuş
Anlamı:

1. isim , isim , isim , isim , Koyma işi